Nesibe Aldemir

Hamza Yürekli Adam

Nesibe Aldemir

Uzun vadeli hayat planlarımızın içinde ne kadar ölümü ve ahireti düşünerek yaşıyoruz? Bu sorunun cevabını en iyi bilen yine biziz aslında. Bu soruyu kendine ve nefsine sorabilenler ömürlerini kutlu bir arayış içine geçirirler. Bu arayış yürekten gelen büyük sesleri ortaya çıkarır.

Tarih sayfalarına, “28 Şubat” denen kara lekeyi kaydettiği vakit Malatya caddelerinden bir ses yükselir;

"Bu memleket sahipsiz zannediliyorsa bu memleketin sahipleri vardır. Bu memleket sahipsiz değildir! Hiçbir zaman Müslüman kadınlarımızın başörtülerine uzanan ellere müsaade etmeyeceğiz..."diye. 

Hamza yürekli keskin duruşuyla ömrünü Hakka ve onun hizmetine adayan Muhterem Ramazan Keskin Hoca, ebedi âleme göçtü. Onun Rabbiyle vuslatı bizim içimize derin bir hüznü kazıdı. Elinden tuttuğu sayısız insan arkasından nice dualar etti. 

Hayattaki duruşuyla çizgisini bozmayan, dünyanın faniliğine ikna olmuş gönlüyle vardığı yerde İslam’ı kelime kelime anlatmaktan vazgeçmeyen Ramazan Hoca, gidişiyle daldığımız gaflet uykusundan uyanmamızı bize öğütledi. Sosyal medyada yapılan hüzün yüklü paylaşımlar, cenaze namazındaki kalabalık çok net belli ediyor ki Ramazan Hoca Malatya için çok değerli ve önemli bir şahsiyetti. 

Onun değeri Allah'ın dinine verdiği önem ve özenden geliyordu. Kitapların içinde geçen ömründeki gayesi tanıştığı her gencin hayatında yeni bir sayfa açabilmekti. Özgün yapısıyla dava bilincini hayatı boyunca taze tutan Ramazan Hoca, sadece Malatya'nın değil ümmetin derdiyle dertlenen bir yiğitti. Dünya onun için verimli bir topraktı. O daima ekti, biçti ve suladı. Verimi sadece bu dünyadan almayı amaçlamıyordu. Gönül dünyası ne eşyaya ne paraya ne de mevki makama sevdalandı. Yüreğindeki imanı en büyük servetiydi. Bu kadar çok sayıda yürekte iz bırakmak makamını cennet eylemeye vesile olsun inşallah. 

Ramazan Hoca, ailesi ve akrabaları tarafından da çok sevilen ve sayılan gönül insanıydı. “Annemin Gelini” diye hitap ettiği eşiyle muhabbet bağını onu kaybettikten sonra kaleme döktüğü yazılarından seziyoruz. Evlatlarıyla olan istişaresi yine onlara verdiği değeri ortaya koyuyor.

Taziyeler, düğünler, cenazeler, dost meclisleri… Her daim hareket halinde olan Muhterem Hoca, söylemle eylemin birleşip hayata yansıyan güzel bir tablosuydu. Ramazan Hocanın yüreklilik ve mücadeleyle geçen ömrünü iki satıra sığdırmak hayli zor. Bizler onun bu kutlu yürüyüşüne şahidiz Ya Rab. Kalemimizle, kelamımızla şahitliğimizi kabul buyur Yüce Allah’ım. O kalbinde taşıdığı aşkın yükünü omuzlarında da yiğitçe taşımayı bildi. Mertçe sahip çıktığı davasını bizlere emanet ederek En Sevgilisine gitti. 28 Şubat dönemindeki dik duruşu Mustafa Cihat’ın seslendirdiği ezgideki sözleri hatırlatıyor bize; 

“Dinle beni anlatayım, kimlerden bu yiğitler?

Asli nedir, namı nedir, nereden bu yiğitler?

Yusuf yüzlü, sadik sözlü, Hamza yüreklidirler.

Hakkı bilir, hakkı söyler, Haktan yana yiğitler

Yusuf yüzlü, sadik sözlü, Hamza yüreklidirler.

Söz tükenir destan olur Hakka yürür yiğitler.

San yazılır ferman olur tarihlere yiğitler.

Yusuf yüzlü, sadik sözlü, Hamza yüreklidirler.

Hakki bilir, hakki söyler, haktan yana yiğitler.

Yusuf yüzlü, sadik sözlü, Hamza yüreklidirler.”

Yorumlar 1
Osman Baharçiçek 10 Ağustos 2022 09:24

Ey huzura kavuşan insan, sen Allah tan memnun, Allah da senden razı olarak Rabbine dön. iyi kullarımın arasına katıl gir Cennetime.

Yazarın Diğer Yazıları