Plansız programsız işler yapılıyor
Mehmet Zeki Dinçarslan
Deprem gününden beri plansız, programsız işler yapılıyor. Başlarda kaybettiklerini kazanma ümidinde olanlar şimdi artık ellerindekini kaybetmek riskiyle karşı karşıya. Büyük ihtimalle de kayıplar yaşanacak. Hiçbir şeyin belli olmadığı bu süreçte çember daraldıkça insanlar katı gerçekle yüzleşiyorlar: Ortada bir plan, program yok.
Sami Er belediye başkanı seçilmeden önce yapacağı işleri bir bir anlatmış, ben de seçildikten sonra bu köşeden tek tek hepsini yazmıştım ki sizler de sürecin takipçisi olun. TAÇ yani Tek Adımda Çözüm merkezi projesini çok tutmuştum zira bir merkezden sürecin yönetiliyor olması insanlara bilgi verilmesi çok rahatlatıcı olacaktı. Seçimden beri belediyenin web sayfasına girip ne olup bittiğine bakıyorum. Evcilik oynar gibi siyasilerin ve bürokratların birbirlerini ziyaretleri filan haber olmuş. Çalışmalar devam ediyor minvalinde haberler okumaktan sıkıldım. Çalışmanın adı ne? Ne zaman başladı? Ne kadar sürecek? Ne zaman bitecek? Bu şehrin bir sakini olarak bu sorularımın cevabını istemem ayıp mı? Sami Er'in seçilir seçilmez hızlıca vaatleriyle ilgili bir takvim yayınlamasını bekledim. Hâlâ bekliyorum.
Rezerv alanlarda ve diğer alanlardaki yıkım çalışmaları ile ilgili iddialar var. Yıkım yapacak firma başladığı anda bir hakediş alacakmış, o yüzden hemen başlamak istiyor diyorlar. Yıkım başladığı zaman yollar da kapanıyor. Bununla alakalı bir planlama var mıdır? Geçen kış boyunca doğru düzgün devam etmedi yıkım faaliyeti ve yaz aylarında yine tozun içinde kalacak, asbest soluyacağız. Geçen sene yıkılan ve enkazın daha kalkmadığı yerler var. Enkaz kalkmayacaktı neden acele edildi yıkmak için? Yıkım hızı belli, yapım hızı nasıl olacak? Bunlar hep soru işareti.
Rezerv alan ateş topu gibi. Kime değse "ah" ediyor. Çünkü belirsizlik korkutucu bir durumda. Süreç tek elden yönetilmediği için ortada belli bir program yok. Rezerv alanlarla ilgili her gün farklı bir şeyler öğreniyor ertesi gün daha farklı bir bilgiyle bir gün öncekini unutuyoruz. Allah aşkına, artık şu işleri bir merkezde toplayıp herkesin aklındaki sorulara cevap versenize. İnsanlar başlarına ne geleceğini bilsinler. Bu her depremzedenin en tabii hakkı.
Kışla Caddesi'ndeki esnafa tebligat gitmiş, 15 gün içinde boşaltın buraları deniyor. Çok doğal bir süreç, elbette dükkânı yıkılan binlerce esnaf gibi buradaki esnaf da başka yerde sürdürebilir faaliyetlerini. Fakat net bir bilgi verilmiyor ve kimse bir sonraki gün neler olacağını tahmin edemiyor. Daha önce başka sözler alan esnaf mevcut yerlerine yatırım yaptı, bu sözleri kim neden verdi, şimdi inisiyatif kimin elinde, yarın değişmeyeceği belli mi? Tek merkezden insanlara anlatılsa süreç ve yol haritası ortaya çıkarılsa; yapılacak yerlerin projesi halkla paylaşılsa, tahmini bir takvim de verilse bu kadar itiraz olmaz. İnsanlar başlarına geleceği az çok bilecekleri için acı reçeteye tahammül ederler ve beklerler. Yarının belirsiz olduğu bir ortamda verilen tepkiler de doğal.
Sürecin koordinasyonu tek bir merkezden yönetilmeli. Tüm kurumlardan yetkililer bu merkezde birleşerek bir program çıkarmalı ve şeffaf bir şekilde halkla paylaşmalı. İnsanlar başlarına geleceği bilse, ne zaman ne olacağı hakkında bir tahmini olsa daha kolay göğüslerler başlarına gelecekleri. Plansız, programsız yapılan işlerin sonunda zararda olan, daha da zarar görecek olan bizim insanımız.
