İnsanın anlık veya gelecekte korku, vesvese ve kuruntu yaşamasına kaygı denir.
Hayatı fiziksel ve psikolojik yönden travmatik bir şekilde etkileyip, yaşam kalitesini ve konforunu azaltıcı sonuçlar doğurur, kaygı.
Bazen iş görüşmesinde, bazen sınav öncesinde, bazen ise hiç umulmadık bir vakitte kaygılanırınız. Nedir, bizi bu gereksiz kaygılara iten sebepler? Gündelik korkularımız, huzursuzluklarımız, gelecekten beklentilerimizin olmaması, özgüven eksikliği, çok fazla önemsememiz işleri ve beklentiler kaygıların oluşmasına sebebiyet vermektedir.
Hatta kimi kez kaygıları kişi o kadar çok hisseder ki panik atak boyutuna girer. Örneğin; otobüs yolculuğunda kaygılanan, vesveselere giren kişi panik atak yaşadığında tekrar otobüs yolculuğunu yaşamak istemez, maalesef. Bu durumun devamlı tekrar edeceğini düşünür.
Yaşam konforunu iyileştirmek için hastane yoluna düşen kişi bir süre sonra çözümsüzlükle karşılaşır. Çünkü kişinin başı ağrımıyor, kolu veya böbreğinde sorun yok. Psikiyatrılar ilk etapta ilaçla kaygılı kişiyi uğurlarlar.
Çözümleri insan kendisinde aramalıdır. Misal; sınav veyahut iş görüşmesi öncesinde hazırlıklı, donanımlı, özgüveni tam olarak tedbirli hareket etmek başarı oranını arttırır, kaygıyı azaltır ve yok eder. En önemlisi de kişi iş, oluş ve hareketin sonunda ölüm yok, hayat devam ediyor diye inanmalıdır.
Aynı zamanda güçlü tedbirler ile sağlam zemine dayanmış bir maneviyatta elzemdir.
İnsan ne için yaşadığını, etten ve kemikten ibaret olmadığını ve bir ruh tanımının da olduğunu bilmeli ve unutmamalı. Bunu görmezden gelemeyiz.
Kaygılar neticesinde insan sıkıntıya girer. İnsanı bunalıma sevk eden fiziğin daha öteleridir.
Kaygı durumlarında çöküşü hissetmemek için kaygılı kişi o esnada ortamı değiştirmeli, farklı işlerle meşgul olmalı, umutsuz ve karamsar arkadaşlarla görüşmemeli, rahat hissetmeli kendini, tevekkül etmeli, mental olarak yorgunluğunu gidermelidir.
Allah Ra’d Suresinde ‘‘Bilesiniz ki Kalpler, ancak; Allah’ ı anmakla huzura kavuşur’’ diye buyurmaktadır.
Güçlü, içten ve samimi bir iman olmazsa olmazlardandır.
Selam ve dua ile…
