Vahdettin Yiğitcan

MEHMET NİYAZİ ÖZDEMİR'İ KAYBETTİK

Vahdettin Yiğitcan

Milletimiz, değerli büyük bir evladını daha kaybetti...

Tarihimizi ete kemiğe büründürerek kanlı canlı roman diliyle anlatan büyük bir ustayı yitirdik...

Roman dediysem, masa başında yazılan hayali kurgusal romanlarla karıştırılmasın.

Her bir kahramanın hayatı, bire bir gerçek yaşamın içinden gelen kahramanlar...

Bizzat olay mahallinde adım adım bilgi ve belge toplanarak gözlem sonucu kaleme alınan eserler...

"Çanakkale Mahşeri" işte böyle bir roman... Yazım süresi yedi yıl sürdü...

Tarih araştırmacısı, mütefekkir ve kendini gençliğin aydınlanmasına adamış aksiyon adamı...

Mehmet Niyazi Ağabeyi tanıma bahtiyarlığına ermiş biriyim...

1990'lı yıllarda İstanbul'un Çarşıkapı mahallinde iki sohbet mekânımız vardı...

Biri Çorlulu Ali Paşa Medresesi diğeri İLESAM.

Bir de son dönemlerde Sultanahmet'de bulunan Türkiye Yazarlar Birliği'nin İstanbul Şubesine uğrar olmuştuk...

Mehmet Niyazi Ağabeyle yukarıda sözünü ettiğim bu mekânlarda karşılaşırdık...

Mehmet Ağabeyin masası daima gençlerle dolup taşardı...

Kendine özgü sakin ve kısık tonda konuşmasıyla dinleyenler pür dikkat

Şu an kemale ermiş yaşımla o vakitler ben de Mehmet Niyazi Ağabeyin sohbetinden feyiz almaya çalışan gazeteci gençlerden biriydim...

O çok meşhur halk akademisi Beyazıt'taki Marmara Kıraathanesi'nin son dönemine yetişmiş biriyim...

Mehmet Niyazi Ağabeyle Marmara'da hiç rastlaşmadık ancak şimdi öğreniyorum ki o yıllarda merhum Almanya'da imiş...

Gününün önemli bir bölümünü kütüphanelerde geçiren Niyazi Ağabeye kulak verelim...

"Geçmişi iyi değerlendirmek lazımdır.

Tarih, milletin zihniyetinde gizlidir. Siz milletin zihniyetini analiz edemezseniz tarihini de analiz edemezsiniz.

Tarihini analiz edemediğinizde dolayısıyla geleceğini de analiz edemezsiniz.

Bir insan geçmişi ne kadar doğru biliyorsa, o kadar geleceği de doğru görüyor olabilir.

Bir insan hafıza özürlüyse yani ne yaptığını ve ne yapacağını bilmiyorsa, tıpkı milletler de insan gibidir...

Bizim bugünkü anlayışla tarihimiz Hammer'le başlar.

Hammer, Kanuni'nin Viyanayı kuşattığı zaman Viyanayı Kanuniye karşı savunan Albayın torununun oğludur.

Koyu bir Almandır; koyu bir katoliktir.

Ve İslami bir zihniyetle hiçbir alakâsı yoktur.

Bizim tarih görüşümüz buradan neşet ettiği için bizim ecdadımızı bunlardan tanıma şansımız yoktur.

Ziya Nur Aksun Osmanlı Tarihi'ni yazmakla ve Ahmet Cevdet Paşa'yı gündeme getirmekle tarihimizin doğru öğrenilmesi adına büyük hizmetler yapmıştır."

Mehmet Niyazi Ağabeyime Rabbim'den rahmetler niyaz ediyorum...

SİYASETE NE DİYOR?

Mehmet Niyazi'ye bir gazeteci sorar: Siyaseti hiç düşündünüz mü? -Yok. Ben siyasetin faydalı olduğunu düşünmüyorum. İnsan unsuru gelişmediği müddetçe siyasetin hiçbir manası yoktur. Yazarın, mühendisin ve birçok alanda Avrupayla ölçüşecek hale gelmediği sürece bir anlamı yok. Ben nesillere inanırım, ferde inanmam. Bir ferdin yapabileceği kabiliyet kısıtlıdır. O yüzden siyasetle bir yere gelinebileceğine inanmıyorum. Bir satır yazmayı ben milletvekilliğine tercih ederim. Denemedim, belki o dünyayı ve nimetlerini bilmiyorum.

SEÇİMDEN YAĞ ÇIKARMA KURNAZLIĞI

MHP'nin "kader mahkumları" diye tanımlanan bir kısım hükümlülere yönelik "af" talebinin bu günlerde gündeme gelmesi hayli manidar...

Devlet Bahçeli'nin erken seçim teklifi üzerine yıldırım hızıyla alınan seçim kararı, anlaşılan MHP'nin ayranını kabartmış görünüyor.

" Nasıl ki hükumete erken seçim kararını aldırdıysak, kader mahkumlarına da sürpriz bir 'af' çıkartabiliriz."

Diye düşünmüş olmalılar ki "af" tekliflerinde bu denli ısrarlılar...

MHP'nin önerdiği affın kimin eliyle, kim tarafından ve kimler için istendiğini bir bir "düşünce süzgeci"nden geçirelim...

Ortada bir mahkumiyet var ve suç da sabit... Ceza, infaz kurumunda çekiliyor...

Teklifte, bazı suçlular için telaffuz edilen "af" sözcüğünün ihtiva ettiği anlam derinliği sanıldığı kadar basit değil...

Evet "af" kelimesinin ilk ihsas ettirdiği duygu merhamettir... Merhamet güzeldir, ancak...

Bir suçun işlenmesi halinde taraflardan biri mağdur diğeri de sanık durumundadır...

Aynı zamanda sanık, mağdur duruma düşürdüğü vatandaşın şahsında kamunun vicdanına da kastetmiştir...

Oysa, teklif edilen bu "af"la sağlanacak merhamet mağdurun özgür iradesiyle gerçekleşmiş bir merhamet olmayacaktır... Bu bir...

İkincisi, mağdurun mağduriyeti giderilmiş, rızası alınmış mıdır?

İlaveten, örselenen kamu vicdanındaki "adalet" beklentisi ne olacaktır?

Daha yüzlerce de soru sıralanabilir...

Sıradan sorduğumuz bu sorulara tatminkâr bir cevabı var mıdır MHP'nin, en azından ben bilmiyorum...

Çok basit bir varsayımla istenilen affın çok önemli bu seçim arefesinde "oy"kaygısı taşıdığını söylemek kehanet olmasa gerek.

Y A S T A Y I Z

Amerika Birleşik Devletleri'nin sırtını sıvazladığı İsrail, haydutlukta sınır tanımıyor...

Önceki gün ABD'nin Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto eden Filistinlilere doğrudan ateş açan İsrail askerleri 62 Filistinliyi katletti, binlerce masum Filistinliyi de yaraladı...

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağırısı üzerine yarın toplanacak olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın başta ABD olmak üzere İsrail'e yönelik ciddi kararlar almasını ümit ediyoruz...

KASKETİ SİYASETE ALET ETME MUHARREM!

KASKETLİ MUHARREM İNCEYE ELAZIĞ'DAN KÖTÜ HABER: 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçiminde CHP'nin adayı Yalova Milletvekili Muharrem İnce aniden kasket taktı... İnce, millete hoş görünmek uğruna sekiz köşe kasketiyle her yerde kameralara iştahla poz veriyor.

Kasketli kasketli kâh zeybek oynuyor, kâh damat adayına takı takıyor...

Oysa etrafına bir baksa hemen görecek kendisinden başka kasket takmayanı...

Anlaşılan komik olduğunun da farkında değil...

Kasketin anavatanı Elazığ'da dahi kasketin gözden düşmesi Muharrem İnce'nin isabetsiz bir seçim yaptığını gösteriyor...

Esasen Muharrem İnce'ye imaj danışmanlığı yaparak kasket taktıranlar, seçim sonrası başlarına gelecek olanı şimdiden düşünseler kendileri için çok iyi olur...

8 köşe kasket tarihe karışıyor...

Elazığ'da üretilen ve her köşesi ayrı bir anlam taşıyan 8 köşe kasket yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Patenti Elazığ'da bulunan kasket üreticilerinden Nihat Özbay, kaskete rağbetin yoğun olduğu eski yılları özlemle anıyor...

SİYONİSTLERİN KÜSTAHLIĞINA BAKAR MISIN EY DÜNYA!...

 “Barış için Filistinliler de, Netanyahu kadar risk almalı”

6 Mart 2013 tarihinde Türkiye Yahudilerince çıkarılan Haftalık Şalom Gazetesi bu manşetle çıkmıştı Türk okurların önüne  "Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (American Israel Public Affairs Committee, AIPAC) konferansında konuşan İsrail’in dönemin ABD Büyükelçisi Michael Oren, barış için sadece İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun risk almasının yetmeyeceğini söyledi." (Kaynak ŞALOM)

Siyonistler cibiliyetleri gereği insanı çıldırtırcasına küfr-ü inadi tavır sergilerler...

Tıpkı bağrımızda yaşayan yahudilerin çıkardığı ŞALOM GAZETESİ'nin attığı manşetteki akıl dışı öneri gibi...

Düşünebiliyor musunuz küstahlığın boyutlarını, Filistinliler de risk almalıymış... Hem de barış adına...

Sen hangi barıştan söz ediyorsun Siyonist işgalci... Ağzı salyalı kuduz köpek...

70 yıldır Filistinlilere çektirmediğin acı kaldı mı terörist manyak...

Yahudilere göre Filistinlilerin alacağı risk olsa olsa İsrail Tankları'nın paletleri altına gönüllüce yatıp ezilmek olmalı...

Netanyahu'nun almış olduğu riskin ne anlama geldiğini önceki gün tüm dünyanın gözleri önünde gördük.

Netanyahu'nun aldığı risk sadece tetiğe basmak ve Filistinlilerin kanını içmek...

Pir Sultan der ki :

"Yürü b're Hızır Paşa

Senin de çarkın kırılır

Güvendiğin Padişahın

O da bir gün devrilir

Ben Musa'yım sen Firavun

İkrarsız Şeytan-ı lain

Üçüncü ölmem bu hain

Pir Sultan ölür dirilir...

Son söz: İsrail ve ABD, yarın ola hayrola...

DUYARLI YAHUDİYE İSRAİL'DEN LİNÇ

İsrailli Bakandan Natalie Portman’a linç...

Geçtiğimiz hafta İsrail'e gitmeyen ve 'Büyük Dönüş Yürüyüşleri' sırasında öldürülen Filistinlileri kastederek 'Vicdanen rahat hmeyeceğim' diyerek ödülü de reddeden Yahudi Hollywood yıldızı Natalie Portman'a İsrailli Bakandan tepki geldi. Likud partisinden olan Bakan Steinitz, Portman'ı 'antisemitizm' yani 'Yahudi düşmanlığı' ile suçladı.

Paul McCartney de kendisine verilecek ödülü almaya İsrail'e gitmeyecek

Paul McCartney \ Amerikalı Hollywood yıldızı Natalie Portman'dan sonra ünlü İngiliz müzisyen Paul McCartney de şubat ayında kazandığı bildirilen ve bu ay sonunda kendisine verilecek ödülü almaya İsrail'e gitmeyeceğini açıkladı.

Yahudi eski bakan Hedy D’Ancona'dan

İSRAİL'DEN UTANÇ İTİRAFI

Hollanda’da Yahudi kökenli eski bakan Hedy D’Ancona, “akrabam” dediği İsrail'in "yaptıklarından utanç duyduğunu" söyledi.

D’Ancona, İsrail’in 70. kuruluş yıldönümü nedeniyle Trouw gazetesine yaptığı açıklamada, “başkalarına baskı yaparak özgürlüğünüzü kutlayamazsınız” dedi.

HOŞ SADA

"Kin susturur insanı adına çıdam denir"

TADIMLIK

"Ey kalbim!

Ey suları usul usul yükselen gizli deniz.

İçimiz damar damar parçalansa da

Dışımız lal gibi sessiz…"

Yazarın Diğer Yazıları