Nesibe Aldemir

Sensizlik diyarında

Nesibe Aldemir

Kızıl bir akşamın kollarında büyür sevdamın asil çiçeği,
Patika yollardan sonsuzluğa uzanan köprülerden geçerim,
Topladım şimdi tüm alınganlıklarımı bir kenara,
Sonbaharda uçuşan rengârenk gazeller misali,
Sonra ateşe salıp kül eyledim yangınlarca,
Sürgün yedi heveslerim eylemsizlik diyarına.
Bana Seni gerek dedim Yunus gibi,
Tüm gerekliliklerimi sordum sual eyledim,
Nice mahkemeler kurdum nice hâkimlere danıştım,
Kurduğum darağacına yol aldım çoğu kez,
Hücrelere kapattım kendimi zaman zaman,
Hükümler giydim, yargılandım.
Müebbetler yedim zemheriler ortasında,
Ben Sensizlik diyarında kayboldum Ya Rab!
Ne vakit yolum sana varacak yerlerden geçti,
O vakit bağrımda çiçekler açtı,
Ah kalbim nicedir bu zindanlarda yoruldun,
Kaç nefesi feda ettim darağacına,
Kaç mevsimi müsvedde yaşadın,
Beyhude geçen zamanların kederini yük eyledin,
Güneşli günleri kaç pula sattın da satın aldın sisli düşleri,
Mehtaptan süzülen umutları topladım,
Yaşama sevincimin kırılan kolunu sardım,
Gönlümün odalarını genişlettim,
Hüznümü işledim toprağıma nakış nakış,
Laleler, motifler, güller, desenler…
Nice yağmurlara karışan gözyaşlarımı çiledim,
Çöle dönen diyarlarıma,
Uzattığım yollar kısaldı,
Dualarıma karıştı mor dağlardan esenler ılık rüzgârlar,
Gonca güllerim açmaya durdu,
Nice bulanıp göllerim duruldu,
Garip gezen gönül sessizce doğruldu,
Sensizlik ikliminin kurağına savurma beni Ya Rab,
Durmadan çağlayan nehirlerden say beni,
Say beni Sana yakınlar kervanından,
Sonsuzluk kapısını aralamadan gönül otağım,
Tut ellerimden, tut yüreğimden,
Ne Yusuf’um kuyularda ne de Eyüp’üm sabırlarda,
Kenarı bezi yıpranmış bir kumaşım,
İpliğim kaim de olsa yamalıdır libasım,
Bırakma beni Sensizlik diyarına,
Vuslat yakındır bugün değilse yarına…

Yazarın Diğer Yazıları