Nesibe Aldemir

Bir Ölür Bin Diriliriz

Nesibe Aldemir

Karanlık bir çağın ortasında parlayan yıldızlar asilce göçerler bu dünyadan. Şehadetin kayıp değil kazanç olduğunun farkındadır onlar. O asil ruhlar ki bilirler bedenin elbiseden ibaret olduğunu. O asil ruhlar ki davaları uğruna can vermeyi şeref bilirler. Bu şerefe nail olan isimlerdendir İsmail Haniye. 

Şehadet şerbetini içen, onurlu duruşuyla davasına sahip çıkan Haniye, yaşamıyla olduğu kadar şehadetiyle de hepimize örnek oldu. Biz şahidiz ki o Rabbine verdiği sözde duranlardandır. 

Ne diyordu Allah(CC) Azhab Süresi ayet yirmi üçte;

“Mü'minlerden öyle kimseler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını yerine getirdi ve şehid oldu, kimi de şehitliği beklemektedir. Verdikleri sözü münafıklar gibi değiştirmediler.”

Bugün İsrail yapılanmasının Filistin’de yol açtığı katliama sessiz kalan ve dahi destekleyen ülkeler, inanışlar ve yapılanmalar dünyanın ne kadar kaygan bir zemin olduğunu gözler önüne seriyor. Menfaat uğruna bebek katledilişini destekleyen, onlarla ticari ilişkiyi kesmeyen, onları ve yandaşlarını boykot etmeyen her kim ve kimseler varsa insanlık onurunun çiğnenmesinin altına imza atıyor demektir. Ama, fakat ve lakinleri rafa kaldırıp soykırıma dur demez isek bu hayasızca akın dünyanın her yerine sıçrayabilir.

Bugün sessiz kaldığımız her katliam her zulüm yarına beslenerek daha da büyüyor ve güçleniyor. İnanlar Allah Tealinin mutlaka nurunu tamamlayacağını bilirler. Fakat bu gerçeğin Müslümanlar olarak bizde rehavete sebep olmasına müsaade etmemeliyiz.

Filistinli kardeşlerimiz İslam davasını omuzlarında onurla ve gururla taşıyorken bizler hakkı haykırmaya dahi cesaret edemiyoruz. Üzerimize serilen ölü toprağını kaldırmanın zamanı gelmedi mi? 

İbrahim’in teslimiyetini İsmail’in bıçağa boyun eğişini kıssalardan dinliyorduk. Oğullarının ve torunlarının şehadet haberini aldığında İsmail Haniye’nin duruşunu, teslimiyetini ise canlı olarak yaşıyoruz. Yine onun korkusuzca şehadete yürüyüşüne de şahidiz. Bu şahitliklerimizle artan mesuliyetimizin farkında olmayız. İnandığımızı dile getiriyorsak insan olduğumuzu iddia ediyorsak dünyada yaşanan zulümlere dur demek boynumuzun borcudur. 

Boykot nedeniyle vazgeçtiğimiz hiçbir dünya malı masum bebeklerin kanından daha kıymeti değildir. Müslümanların kanıyla beslenen zalimler bilmelidir ki şehadet büyük çağrıdır nesillere çağlara.

Bin ölür bin diriliriz düsturuyla kalbimizi gerçek anlamda Hakka dönmenin zamanıdır bu zaman. Selam olsun yaşamıyla ölümüyle yüreklerde diriliş muştusu olanlara… Selam olsun Hamza yürekli yiğitlere… Selam olsun hakkı Hak için savunanlara…

Yazarın Diğer Yazıları