İmaj ve algı takıntılarını hayatımıza misafir ettiğimiz günümüz zaman diliminde kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde muhakkak manevi rahatsızlıklara da davetiye çıkarmış bulunmaktayız. Günümüzde kim daha çok para kazanır, kim daha iyisini giyinir, en güzel yaşantıyı nasıl yaşayabilir, en güzel aracı borç harç ile nasıl edinebilir veya daha kaliteli üst model bir telefonu nasıl edinebiliriz kaygıları ve takıntılarıyla ömrümüzü geçirmekteyiz.
Bu işin başını Müslümanların çekiyor olması da oldukça üzücü. Bir tüketim çılgınlığıdır almış başını gidiyor…
Ömrümüz boyunca kaybettiğimiz unsurun kulluk bilinci olduğunu söylemiş olursak yanılmış olmayız. İyi ve bilinçli bir kul olmayı başarabilmiş olsaydık manevi huzursuzluklar tanısı dahi konulamazdı.
Allah Kur’ an ı Kerim’ de Nisa Suresinin 39. Ayetinde ''Allah’a ve ahiret gününe inanarak Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir." demesine rağmen Müslümanların etkisinde olduğu cimrilik olayı, ayetin gereğini yapmaktan imtina ettiriyor.
Kendi görüşünü beğenme hastalığı, Müslümanları dar bir kalıba sokmaktadır. Dünya isteklerinin artması, mala mal katma isteği ile birleşince, Müslümanın DNA'sı bozulmuş oldu.
Sorumluluktan kaçma duygusu İslam'ın Müslümanlara yüklediği misyonu benimseyemeyen kalplerin uyguladığı popüler bir manevi rahatsızlık olmuştur. Zekattan, namazdan, oruçtan hacdan, sadakadan, toplumsal bilinçlenmeden, yüce İslam Dini için birlik kurma hareketinden, mücadeleden, kaçar durur sürekli, bunun nedeni ise iman derecesinin zayıflığıdır dersek yanlış söylemiş olmayız.
Allah Kur’ an ı Kerim’ de Hucurat Suresinin 14. Ayetinde ‘‘Bedevîler, “İman ettik” dediler. Şunu söyle: “Henüz iman gönüllerinize yerleşmediğine göre, sadece boyun eğdiniz. Bununla beraber Allah’a ve resulüne itaat ederseniz yaptığınız hiçbir şeyi boşa çıkarmaz; Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir” demektedir.
Müslümanların ivedi bir şekilde, İslam’ın tedavi edici özelliğine teslim olmaları son derece gereklilik arz etmektedir.
Selam ve dua ile..
