Abdullah Ergün

Şimdi Moda Voleybol

Abdullah Ergün

Takım sporlarında ilk büyük başarı Efes Pilsen’in 1996 yılında Koraç Kupasını kazanmasıyla geldi.

1980’li yıllarda televizyonlarda yayımlanan ve konusu basketbol olan “Beyaz Gölge” dizisinin büyük ilgi görmesiyle bir anda herkes basketbola merak sarmıştı. Salonlardan sokak aralarına taşınan basketbol furyası sonrasında ortaya çıkan jenerasyonla Efes Pilsen ve Eczacıbaşı’nın başı çektiği takımlar, o yıllarda ülke basketbolunun lokomotifi oldular.

Koraç Kupasıyla gelen başarıdan yıllar sonra 

2010 yılında İstanbul’da yapılan Dünya Basketbol Şampiyonasında finalde Amerika’ya yenilen Erkek Basketbol Takımı tarihinin en büyük başarısına imza attı.

Beyaz Gölgeyi izleyen ve onların sayesinde basketbolcu olan çocuklar daha sonra “12 Dev Adam” yakıştırmasını yıllarca basketbolun zirveye yakın yerlerde olmasını sağladı.

Avrupa’nın en büyük basketbol organizasyonu olan Eurolig’de 2017 yılında şampiyon olan Fenerbahçe büyük bir başarıya imza attı. Daha sonra Anadolu Efes ile gelen iki Euro şampiyonlukları sonrasında Avrupa’da Türk takımlarının başarıları günümüzde de devam ediyor.

Futbol alanında ilk büyük başarı ise 

Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray’ın UEFA ve Süper Kupa’yı kazanmasıyla geldi.

Arkasından 2002 Dünya Kupasında elde edilen dünya üçüncülüğüyle futbolumuz zirve yapmıştı.

Daha sonra büyük kulüplerin kurumsal anlamda yaşadıkları sıkıntılardan sonra dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alan futbolumuz gerilere doğru gelmeye başladı.

Son yıllarda ülke olarak en büyük başarıyı Bayan Voleybol takımıyla yaşadık.

“Filenin Sultanları” unvanıyla bu yıl Avrupa ve Dünya Şampiyonluğunu elde eden bayanlarımız omuzlarındaki şampiyonluk apoletini sonuna kadar hak ediyorlar.

M.Akif Üstündağ’ın Voleybolun başına geçmesiyle birlikte hedefe ulaşma noktasında yapılan programlar kusursuz işlemeye devam ediyor.

“Voleybol Fabrikası “gibi genelde futbol yöneticilerinin hayallerini süsleyen bir uygulamayı voleybola başarıyla uygulayan Türkiye Voleybol Federasyonu, mevcut jenerasyonunun elde ettiği başarıyı devam ettirecek yıldız ve genç konumdaki bayan voleybolcuları sağlıklı bir alt yapıyla zirveye taşımak için nelerin yapılması gerektiğine dair çalışmaları sistematik olarak hayata geçirildiğini görmek bir sporsever olarak beni mutlu ediyor.

Bu konuda dersini iyi çalışan ve bu konulara kafa yoran M. Akif Üstündağ’ın voleybolun geleceğine dair çılgınlık derecesindeki projelerine şimdiden hazırlıklı olun.

Yıllarca ekranlara gelen ve sadece sahada mücadele eden voleybolcuların aile ve yakınlarının takip ettiği spor dalında son yıllarda elde edilen başarılardan sonra solanların tıka başa dolu olması voleybolu takıp edenler için sürpriz olmadı.

Bayanlarda Fenerbahçe ile gelen ilk CEV kupası şampiyonluğu ve daha sonra Vakıfbank’ın bu kupaya ambargo koymasıyla zirve yapan kulüp voleybolunda bu yıl Eczacıbaşı’nın da katılmasıyla en değerli ve en kaliteli lig konumuna gelen bayan voleybolunun önümüzdeki yılarda pazarlama ve transfer başta olmak üzere Uluslararası Voleybol Federasyonu (FİVB) nin alacağı önemli kararlarda söz sahibi olacağız.

Melisa Vargas’ın Malatya ziyareti voleybolda elde edilen başarının depremzedeler üzerindeki olumlu etkisinin yaşamış birisi olarak, ortaya çıkan tabloda konteyner kentte bulunan çocuk ve gençler üzerindeki olumlu etkisinin karşılığını voleybol camiası fazlasıyla alacaktır

Vargas’ın yaşanan felakete rağmen yüzlerdeki gülümsemeleri eksik olmayan çocuklarla olan samimi ortamların fotoğraf karelerine taşınmasıyla yaşanan acı bir nebze olsun gerilerde kadı.

Yaşadığımız acıları elbet unutmayacağız.

Hayata tutunmaya sonuna kadar devam edeceğiz.

Uluslararası spor müsabakalarında göğsümüzü kabartan ve istiklal marşımızın okunmasıyla gözlerimizi yaşatan tüm takımları ve sporcuları yürekten kutluyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları