
Kendi Konserini İzleyen Sanatçı
Abdullah Ergün
Bazılarına göre fantezi, bazılarına göre arabesk olarak tanımlanan müziğin lider sanatçısı Ferdi Tayfur hayata veda etti.
Yaşadıklarını sözlere ve müziğe döken Ferdi Tayfur; 70,80 ve 90’lı yılların Türkiye’si için çok şeyler ifade ediyordu.
Filmleri gişe rekorları, kaset ve plakları ise karaborsaya düşüyordu.
Çeşme ve Derbeder filmleri Türk sinema tarihinin en çok izlenen filmleri olarak kayıtlara geçmişti.
İzmir Fuarının en popüler olduğu yıllarda sahne aldığı Ekici Över’de yaşananlar fuar süresince gazetelerin manşetlerinde yerini almıştı.
İletişim araçlarının sadece mektup ve sabit telefonlarla sağlandığı yıllarda gümünüzde yaşanan dostluk ve sevgili profilinin çok uzağında sevgililere yazılan mektupların ebeveynlerine eline geçmemesi için kapının önünde bulunan çöp tenekelerinin altına konduğu masum yılların kahramanı Ferdi Tayfur olmuştu.
Malatya’da vizyona giren filmlerini izlemek için okuldan kaçanlar kadar karaborsa bilet satarak geçimlerini sağlayanlar ve en önemlisi filmin gösterimi sırasında beyazperde de görüldüğü ilk sahne sonrasında salonda çıkan alkışlar yerini Ferdi Tayfur’un seslendirdiği parça sonrasında ortaya çıkan ambiyansı ancak yaşayanlar bilir.
Bazen Necla Nazır, bazen Canan Perver ile çevirdiği filmlerde iki sevgilinin arasına giren Erol Taş, Enis Fosforoğlu, Eray Özbal,Çoşkun Göğen’ın hakkını verdikleri rol sonrasında İstanbul’da evlerinden çıkamadıklarını her fırsatta anlatıyorlar.
Derbeder filminde giydiği beyaz mont ve siyah ayakkabı yıllarca Ferdi Tayfur sevgisiyle yaşayanların modası olmuştu.Yıllar sonra Malatya’da bir açılışa gelen Ferdi Tayfur’u tanıma ve onunla söyleşi yapma şansını yakaladım.
Müziğe başlangıcından beri itibaren hayatına yön veren gelişmeleri dinlerken Ferdi Tayfur olmanın ne kadar zor olduğunu anlamıştım.
Ziyaret öncesinde o dönem Sonsöz gazetesinde “Boynu Bükük Şarkılar” başlıklı yazı yazmıştım.
Açılış için geldiği mekanda beni göründe yazdığım yazıdan dolayı beni tebrik etmesi kadar kendisini bu kadar ayrıntılı anlatan bir yazıyla karşılaşmanın kendisi için sürpriz olduğunu söylemesi beni mutlu etmişti.
90’lı yıllarda genç popçuların meydanı ele geçirmesinden sonra “Arabesk müzik öldü” söylemlerinin ayyuka çıktığı yılda Sözleri Malatyalı Şair-Yazar Şemsi Belli ’ye ait olan Emmoğlu’nun yanı sıra, Sabahçı Kahvesi, Geçen Yıl ve albüme adını veren Prangalar albümü bir anda ülke gündemine oturmuştu.
Albüm sonrasında Emmoğlu şarkısına çekilen klip ortamı daha da sıcak hale getirmişti.
Prangalar albümünün 5 milyon satış rakamına ulaştığı İMC kayıtlarında yer alıyor.
Albümün gördüğü ilgi bir anda Ferdi Tayfur’un 70’li yıllarda ortalığı kasıp kavurduğu yılların önüne geçmesini sağladı.
200.000 kişinin toplandığı Gülhane konseri hala konuşulmaya devam ediyor.
Konser rakamının yanına dahi yaklaşılamadığı ve bunun dünya konserleri tarihinin en çok seyirci toplanan konseri arasında olduğu gerçeğinin yanında Ferdi Tayfur’un halkın sanatçısı unvanını sonuna kadar hak ettiğini gösteriyor.
Bir televizyon programında Ebru Gündeş’in Ferdi Tayfur ile olan anısını anlatması izleyenleri şaşkına çevirmişti.
Almanya konserinde sahne alan Ferdi Tayfur’un sahnede şarkının ilk bölümünü söylemesinden sonra kalan bölümlerin izleyiciler tarafından söylenmesi ve kendisisin de kendi kanserinde kendisini izleyen sanatçı konumda olması ancak Ferdi Tayfur gibi bir halk sanatçısına yakışırdı.
Ferdi Tayfur her konserinde benzer sahneleri yaşamıştı. Onun şarklılarına eşlik edenler unutulmaz sanatçının kendine özgü müzikleriyle büyük bir ambiyans oluşturdular
Müzik dünyamızın en önemli sanatçılarından birisi daha aramızdan ayrıldı. Rekorların sanatçısı olarak tarihe geçen Ferdi Tayfur’un müzik felsefi kadar hayata bakış konusunda da ders niteliği taşıyan sözlemleri de unutulmayacaktır.
“Sen Şarkı Dinledim Sanırsın;
Oysa Kalbine
Ferdi Tayfur Dokunmuştur