Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim; son Peygamber Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e indirilmiş, tüm insanlığa hitab eden yegane ilahî kitaptır.
Kur'an-ı Kerim'in 2. sûresi olan Bakara sûresinde Yüce Allah (cc) şöyle buyuruyor:
"Şüphesiz ki bu Kur'an, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir." (Bakara:2)
Fussilet Suresinin 13-14. ayetlerinde Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın kelamı olduğunu zihinlerimize nakşediyor: "Kitap kendilerine geldiği zaman o yorumcular Onu inkar etmişlerdir. Oysa o eşsiz bir kitaptır. Ona ne önünden nede ardından hiçbir bâtıl giremez. O hikmet sahibi ve hem de layık olan Allah tarafından indirilmiştir."
Kur'an'da hata ve eksiklik arayanlara ya da bazı ayetleri uydurulmuş diyenlere bizzat Kur'an meydan okuyarak şöyle diyor: "Yoksa Kur'an'ı peygamber uydurdu mu diyorlar? Onlara de ki, o halde eğer iddianız da samimi iseniz, uydurma olarak siz de Onun sûreleri gibi on sûre getirin. Ve gücünüzün yettiği Allah'tan başka kimseleri de yardıma çağırın." (Hud:13)
Bugünlerde Profesör ünvanı taşıyan bir ilahiyat hocası, Kur'an'daki bazı ifadelerden yola çıkarak içindeki salyayı akıtıyor ve şu hezeyanda bulunuyor: "Bu Allah'ın dili olabilir mi? olamaz. Bu insani bir dil olamaz mı? Olabilir.
Bu böyle yazılamamalı."
Adam o kadar hadsizleşiyor ki, adeta nasıl hitap edeceği ile ilgili -haşa-Allaha akıl veriyor.
Aslında, Kur'an-ın bazı bölümleri Allah'ın sözü olamaz demek istiyor.
Ortaya koyduğu Bu hezeyanlarıyla, Kur'an-ı Kerim ile ilgili şüpheler meydana getirmeye, Kur'an'ın itibariyle oynamaya çalışıyor aklınca.
Tam bir şarkiyatçı kafası değil mi?
İnkârcı kafasıyla Kur'an yorumlandığı zaman, bu zavallı hoca gibi haddini aşarak Kur'an-ı Kerim'in Resulullah tarafından uydurulduğunu iddia ederek din tahripçiliği yapıyor.
Kur'an-a leke sürmek isteyenler dün nasıl hezeyanlarda bulunmuşlarsa, Kur'an-ı Kerim'e iftira etmişlerse, bugün de onların tahripçi takipçileri İslam'a ve Kur'an'a pervasızca saldırmaya devam ediyorlar.
Onlara diyoruz ki; çekin elinizi Kur'an-ımızdan.
Kirli ve zehirli dillerinizi sarkıtarak İslam'a saldırmaktan uzak durun.
Siz kendi tanrılarınıza tapmaya, yeni yeni bilim putları yapmaya devam edin.
Bu ve bunun gibi oryantalist artıklarının yapmak istediği, vahyi akıllarına uydurmaya çalışmaktan başka bir şey değil.
Allah'ın gönderdiği vahiyleri (kitabı) akıllarına uydurma gaflet ve ihanetinde bulunan Yahudi ve Hıristiyan din adamlarının vahyi nasıl tahrip ettiğini çok iyi görmek lazım.
Allaha -hâşâ- üslûp ve dil dersi vermek, Kur'an'ın bazı ayetlerinin sonradan eklendiğini iddia etmek Allaha ve resûlüne bühtandır, iftiradır.
Kur’an-ın i’caz ve belagatini küçümseyerek, ayetlerde kelimeleri argo bir dile indirgemekle Allah'ın kitabını itibarsız hale getireceği düşünenler, Allah katında tüm itibarlarını kaybettiklerini bilmelidirler.
Kur'an-a el uzatarak İslam düşmanlarına yaranmaya çalışmak en büyük ahmaklıktır.
Kim Allah'ın kitabına dil uzatırsa onun dili kurusun.
Allah'ın kitabına karşı ukalalık yaparak;"Ben bilirim, en iyi bilen benim" hastalığına yakalananlar asla iflah olmamışlardır, bundan sonra iflah olmayacaklardır.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim'e karşı bu ahlaksız tavrı gösterenler acınacak hale düşmüş birer zavallıdırlar.
Rabbim kimsenin ayağını İslam'ın istikametinden kaydırmasın.
....................
Allah'ın kitabına laf söyleyen zavallı
Çek zehirli dilini Kur'an-ımın üstünden
Altından kalkamazsan ağır olur vebali
Çek zehirli dilini Kur'an-ımın üstünden
Resûl’e dil uzatan Ebu leheb nerede
Allah nasıl kuruttu ellerini rezilin
Kur'an'a dil uzatan düşer onulmaz derde
Dili kurur Kitaba dil uzatan sefilin
Kur'an-ın karşısında acizdir tüm kelamlar
Haddi aşan olursa gazaba dûçar olur
Okudukça Kur'an'ı gönüle iman damlar
Kalpler ancak Kur'an-la istikameti bulur.