Başarıda Engel Koymamak…
Başarının önünde her zaman iki büyük engel vardır. Birincisi; hedef eksikliği, net olmayan hedef; ikincisi ise, başarmaya yönelik olumsuz düşünceler, konuşmalar, tutumlar…
Bu yazımda başarıya yönelik tutumların başarıya olan etkileri üzerinde duracağım.
Başarıya yönelik olumsuz düşünceler, olumsuz iç konuşmalar başarının önündeki en büyük engellerdendir.
Başarıya yönelik olumsuz düşünce ve tutumları en çok öğrencilerde görmekteyiz. Olumsuz düşünceler, olumsuz iç konuşmalar aslında sadece okul başarısına engel olmaz. Hayatın her alanında başarının önündeki en büyük engeller “ya yapamazsam”, “ya başarmazsam”, “ben yapamam”, daha sonra yaparım” … vb gibi olumsuz düşüncelerdir.
Ebeveynler, çocuklarının “ben çalışamam”, “ben başaramam” gibi olumsuz düşünceleri için onlara rehber olmak zorundadır
Yıllar önce, kızım geçirdiği bir ameliyat sonucu uzun süre hastanede yatmıştı. Birkaç hafta yürümemişti ameliyattan dolayı. İyileştiğinde, doktorun da isteği ile yürütmeye çalıştık. Ancak kızım ayakta bile duramadı. Ayakta durduğunda ise yürüyemeyeceğini, düşeceğini söylüyordu. Evet, maalesef kızım yürüyemeyeceğine, yürümeye kalkarsa da düşeceğine kendini inandırmıştı. Yaptığım olumlu konuşmalar, motive edici ve cesaret verici sözler sonucu tekrar yürümeye başladı…
Ben başaramam”, “Ben şansızım”, “Yapamam” … Al sana yenilgiyi başta kabul etmiş, başarısızlığa teslim olmuş kişinin halet-i ruhiyesi. Gel de başarı bekle…
Yenilmemeli “bardağın boş tarafını gören bakış”a. Çünkü yenilirse ümitsizlikten kurtaramaz kimse onu…
Kendine engeller koymamalı insan bardağın boş tarafını görerek.
Engeller önce zihinden kaldırılmalı, silinmeli.
Beyin olumluya bakış için resetlenmeli…
Her kimin varsa hedefi, hayata olumlu bakması, bardağın dolu tarafını görmesi, engellerini kaldırması ve hedefine ulaşması dileğiyle…
“Ben başaramam”, “Ben şansızım”, “Yapamam” … Alsana yenilgiyi başta kabul etmiş, başarısızlığa teslim olmuş kişinin haleti ruhiyesi. Gel de başarı bekle… Bu bakış kişinin kendisine engeller koymasıdır aslında. Bu engellerden kurtaramazsa kendini, kaybetmiş olacaktır hedefe varma düşüncesini zihninde.
Başarmak istiyorsa bir öğrenci, önce engellerini kaldıracak kafasından. Olumlu bakacak olaylara. Lise giriş sınavları ya da üniversite giriş sınavları onun için düşüncede “ulaşılamayan” olmayacak.
Kafasının içindeki zinciri kırmalı. Önce, “kendine güveni” serbest bırakmalı.
“Ben yapamıyorum” demeyecek. “Yapabilirim.”, “Kendime güveniyorum” diyecek.
“Bazen insanın dili ile "kendime güveniyorum, dediğine kalbiyle inanmazsa" bu sözün anlamı yoktur” diyor öğrencim bana yazdığı mektupta.
“İnsanın, dili ile telaffuz ettiklerine kalbi de inanır vücut kimyası da destekliyor” diyor konunun uzmanı.
Bakış açımız “bardağın dolu tarafını görmek olmalı” düsturu…
Hayatını buna göre inşa etmeli ve yaşamalı insan. “Bardağın dolu tarafını görmek” eyleme dönüşmeli hayatımızda. Bakışlar, akmalı olumlu ırmakların birleştiği noktaya, varmalı hedefe kişi.
Olumlu bakış aslında Allah’a dayanmak, Allah’a güvenmek, Allah’a teslim olmak ve Allah’tan istemek anlamlarına da gelmektedir.
Olumlu kalınız…
Huzurlu kalınız…
Sevgi ile kalınız…
