Değerli okurlar,
Bugün hem kendim hem de sizlerin adına şehrimize yeni atanan vali Seddar Yavuz'a açık bir mektup yazarak, şehrimize hoşgeldiniz diyecek ve Malatyalılar adına kendisinden beklentilerimizi dile getirmeye çalışacağım.
"Muhterem Seddar Yavuz,
Günümüz Dünyasının Yegâne Merhamet Devleti,
Türkiye Cumhuriyeti'nin Valilik Payesiyle Görevlendirdiği
Malatya Vilayetimize Hoşgeldiniz.
Benim çocukluk dönemimin masalsı Malatya'sıyla şimdiki Malatya arasında fersah fersah uçurumlar var...
Malatya'nın en hüzünlü ve hercümerç olmuş dönemine denk geldiniz. Vazife bilinci ile hoş geldiniz...
Dilerim, görev süreniz boyunca müsterih olacağınız muhteşem hizmetlerle adınızı tıpkı Halil Rifat Paşa gibi hem gönüllere hem de tarihe altın harflerle yazdırma başarısını gösterirsiniz.
Size bu açık mektubu yazma gereğini gerçekleştirdiğiniz İl Koordinasyon Toplantısı sonrası yaptığınız açıklamalarınız üzerine duydum.
Öncelikle sizin yakanızdaki tek ve yegâne rozet şanlı al bayrağımızdır.
O bayrağımız ki, tüm vatandaşlarını kuşatan bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün ve adaletin sembolüdür.
Meşru sınırlar içinde kurulmuş ve terörle iltisakı olmayan bütün siyasi partilere eşit mesafede olmanız görevinizin ruhu gereğidir.
Görev yeriniz Malatya, yaklaşık kırk yıldır toplumsal başkalaşım anlamında (sosyolojik yapısı itibariyle) hesapsız ve kitapsız bir biçimde savrulma ve yalpalama yaşamaktadır.
Civar illerden almış olduğu niteliksiz göçe karşın, nitelikli hemşehrilerini de daha yüksek bir oranda kaybeden bir il konumuna düşmüştür.
Düşünebiliyor musunuz, Malatya'da "Malatyalıları Koruma ve Yaşatma Derneği" kurulması düşünülmektedir.
Diğer yandan hemen hemen tüm siyasi parti kadrolarının da sosyal tabanı kırsal kesim insanlarından teşekkül etmiştir.
Yeri gelmişken belirtmeliyim, kırsal kesim mensubiyeti asla yadırganamaz. Yadırganan husus, şehrin gerektirdiği kültürel bilgi birikiminden mahrum ve yoksun olmaktır. Bu durumu Malatya'nın her köşesinde görmek mümkündür.
Çok basit bir örnek vereceğim; Malatya'da "Eftalya Sokak"ın ne işi var söyler misiniz?
Dolayısıyla Malatya'nın dünü ile bugünü arasındaki kültürel rabıta koparılmıştır. Üstelik bunu kanırtırcasına kopartmışlardır.
Çok çok uzayacak bir serzeniş olmasın diyerek burada cümlemi virgülle noktalıyorum.
Gelelim sayın Valim önceki gün Net Haberde yer alan Koordinasyon Toplantısı sonrası yaptığınız açıklamalara:
“Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hükümetimiz, bakanlarımız, her düzeydeki kamu görevlilerimiz elbette milletvekillerimiz çok kıymetli büyükşehir belediye başkanımız, ilçe belediye başkanlarımız, kaymakamlarımız il ve bölge müdürlerimizle beraber el ele verip ilimizin sorunlarını çözme gayreti içinde olacağız. Elbette sorunlarımız var. Ama sorunlar da çözülmek için var. Dolayısıyla bu iradeyi ortaya koyacağız. Ve hep beraber bir netice alacağız. Bu anlamda da özellikle şehrimizin önderlerini, liderlerini, kanaat önderlerini, iş dünyamızı, STK'larımızı da mutlaka bu sürecin içinde aktif olarak çalışacağız” demiştiniz sayın Vali.
Yaklaşım itibariyle çok doğru; gerçekten samimi niyetlerle yapılan istişarelerle sağlıklı sonuç almak mümkün.
Şehrin geleceğine dair her kesimin bilgisine baş vurarak yapılan inşa süreci yapılması muhtemel eleştirileri en aza indirir.
Yeniden yapılanma ve inşa aşamasında mealen zikrettiğiniz:
"Şehrimizin kanaat önderlerini, liderlerini, iş dünyamızın temsilcilerini ve Sivil Toplum Kuruluşu STK'ları sürecin içine alarak aktif katılımlarıyla birlikte çalışacağız"
Alkışlanacak bir katılım zenginliği, ne var ki süreç ayan beyan şeffaf yürütülmeli. Aksi halde lafta kalan bir iddia olur!..
Kanaat önderleri, liderler, iş dünyasının temsilcileri ve STK'lar her kimlerse toplum onları tanımak isterler.
Sürece nasıl bir katkı sunduklarını teker teker, isim isim bilmek ister.
Sayın Vali, toplumumuz artık şöylesi haberlerden bıktı usandı:
"Milletvekillerimiz bilmemne bakanıyla Malatya'nın acil çözüm bekleyen sorunları hakkında istişarelerde bulundular."
Ee istişarelerde bulundular da ne oldu? Ne elde edildi, nasıl bir adım. ne zaman atılacak? Gerisi, bağlar gazeli...
Somut sonuç açıklanmayan yuvarlak geçiştirmelerle yapılan görüşmeler, körler sağırlar birbirlerini ağırlar izlenimi veriyor.
Lütfen. kabak tadı veren böylesi ucuz basitliklere düşülmemeli...
Uzun yıllardır siyaset kurumu havanda su dövmekle meşgul, bir arpa boyu yol alınabilmiş değil.
6 Şubat Depremlerinden bu yana da tamamen halkın sıtkı sıyrıldı siyasetçilerden...
Toplantının devamında diyorsunuz ki:
“Düşündüklerimizi söyleyeceğiz. İnandıklarımızı ifade edeceğiz ve ortak karar alma süreçleriyle birlikte hep beraber yol bulacağız. Eğer böyle yaparsak birlikte rahmet vardır. Birlikte başarı vardır. Ve inşallah şehrimizin de üstesinden gelemeyecek herhangi bir sorunu yoktur. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde etkin kararlar olacak. Bu kararın sahada net bir şekilde uygulayacağız. Ama bunu yaparken vatandaşlarımıza mutlaka alternatifler sunacağız. Bu alternatifler uygulanabilir, mantıklı ve rasyonel seçenekler olacak. Buna rağmen direnen sistemi tıkayan olursa da elbette devletin şeffaf olduğu kadar kudret olduğunu da sahada bir zati hissettireceğiz.
-------------------------------------------------------------
(Değerli okuyucular, yukarıdaki paragrafta takıldığınız Türkçe ifade yetersizlikleri ve cehaleti İHA isimli İhlas Haber Ajansına aittir. Kasıtla düzeltmedim ki, ibretle hatalarını görsünler.)
---------------------------------------------
Değerli Valim, niyet ve beyanınızı ilk günlerde hamaset dilinden uzak açıklamalarınız bizim için çok değerli.
Takipçisi olacağız...
Dilerim artan bir ivmeyle aynı kararlılıkla görev sürenizi aynı şevkle tamamlarsınız.
Malatya fiziken koma halinde, Malatyalı da ruhen tükenmişliğin pençesinde.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
En halisane düşüncelerimle size bir daha hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz diyorum...
Selam ve saygılarımla"
Vahdettin YİĞİTCAN
----------------------------------------------------------------------------
ÖNEMLİ NOT
İhlas Haber Ajansı: Dilini Eşek Arısı Soksun!...
Alıntıladığım yatık (italik) dizilen haberi İHA, yani İhlas Haber Ajansı yapmış. Gayet özensizce yapılan bu haber hem cümle düşüklükleri hem de ifade yetersizlikleri taşıyor. Dahası tashih edilmeden servis edilmiş. Üstelik haberi okumadan okuyucularına sunan haber siteleri ve gazeteler ise en az İHA kadar özensiz bir tutum ortaya koymuşlar.
Niçin alıntıladığıma gelince, önemine binaen maksat anlaşılacak kadar sarih olduğu içindir. V.Y