Vahdettin Yiğitcan

Entelektüel Vali

Vahdettin Yiğitcan

Değerli okurlar, yaklaşık 6 yıldır Malatya'da tabir caizse "gazeteci-yazar"lık yapmaya çalışıyorum. 

Çocuk yaşta ayrıldığım memleketimden 43 yılımı dünyanın en güzel şehri İstanbul'da yaşadıktan sonra "Anne Vatanım" Malatya'ya yeniden avdet ettim... 

İstanbul demişken içimde kalmasın, söylemeliyim ki; İstanbul, biz Türklerin dünya tarihinde onurla, göğsümüzü gere gere gergef işler gibi mimari eserlerle her karış toprağını bezeyerek imzamızı attığımız, anne sütü kadar helal "Vatan Kıldığımız", gözbebeğimiz ihtimamını esirgememiz gereken aziz bir vatan toprağıdır... O İstanbul ki, Müslüman Dünyasına Türklerin armağan ettiği çeşm-i bülbüldür... Yeryüzünün neresinde olursa olsun her Türk ve müslüman bir kimse muhayyel de olsa fahri İstanbulludur. 

Yeniden konumuza dönelim, Malatya'da gazeteci-yazarlık yapmaya çalıştığımdan söz etmiştim, benim yapmaya çalıştığım gazeteci-yazarlığımın bilgi kaynakları, açık mecralar diye tabir ettiğimiz İnternet haber siteleri, gazeteler ve televizyon kanallarıdır. Gazetecilikte yaygın ve etkili olan, kimi kurum ya da kuruluşlarda görevli kişilerden sızan bilgi ve belgelere dayalı ifşaat nitelikli habercilik değil... Ben, açık kaynaklarda yer alan bilgileri ve kişisel gözlem ve izlenimlerimi esas alarak aklımın hükmettiği sonuçları sizlerle paylaşmaya çalışan aranızdan yani içinizden daha Türkçesiyle sizlerden biriyim... Sizlerden tek farkım yazma imkânımın oluşu...

Başlıkta "Entelektüel Vali" demiştim, elbette boşuna demedim... 

Çiçeği burnunda Malatya Valisi Hulusi Şahin, bilgisi ve görgüsü ile entelektüel bir zihne sahip olduğunun ip uçlarını 3. İl Koordinasyon Toplantısında vermiş oldu. Bu meyanda Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı  Latif Okyay'a da tarihi anlamada unutulmaz bir ders verdi.

Her yönüyle donanımlı bir valiyle karşı karşıya olunduğunu Malatya'da faaliyet yürüten resmi yada sivil her kurum bilmeli ve ona göre işlerini büyük bir ciddiyetle yerine getirmelidir.

Örneğin dün Net Haber gazetemizde yer alan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın, “Milli Eğitimin Yapı İnşaat Daire Başkanlığının standartlarında anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerin hangi ölçüde ve standartlarda olduğu belliydi. Ama bu son süreç içerisinde iş gördüğümüzü zannederek, şehrimizin ve eğitimimizin geleceğine zarar verdiğimiz kanaatindeyim. Bu konuda da İmar komisyonundaki arkadaşlarımın gerekli hassasiyeti göstermelerini istiyorum." demesi içe dönük bir eleştiridir. Bu uyarı bence Malatya'da bir ilk özeleştiri örneğidir. 

Dilerim bundan böyle Valimizin titizliği nedeniyle   Malatya'da işler kamu hakkı gözetilerek yürütülür.

Ha Selatin Ha Selattin Camii, Ne Fark Eder?

Yaklaşık iki ay önce Malatya Büyükşehir Belediyesi'nde üst düzey bir görevliye bazı vatandaşların taleplerini iletmeye gitmiştim. 

Bu arada yetkili görevliye hem vatandaşlardan aldığım sorunları anlattım hem de planlanan yeni projeler üzerine koyu bir sohbet gerçekleştirdik. Söz, Büyükşehir Belediye binasının yan tarafına yapılmak istenen 10 bin kişilik Cami'ye gelince hem verilmek istenen isim üzerine hem de kapasitesinin bölgeye getireceği trafik yoğunluğu üzerine endişelerimi dile getirdim. 

Verilmek istenen isim "SELATİN CAMİ" imiş, bu ismin verilemeyeceğini ve selatin cami vasfının sadece Osmanlı Padişahlarının ve ailesinin yaptıracağı camilere mahsus bir hal olduğunu anlatmaya çalıştım. Olay benim açımdan ümitsiz bir vak'a olarak orada kapandı... Benim gibi bir fakirin görüşü kimi bağlar ki, kaldı ki yüzde binbeşyüz haklı olsa bile... 

 Sanırım, yapılması planlanan camiye "Selatin Camii" ismi verilirken, "Malatyalı ne anlar selatin'den, Ha Selatin Ha Selattin Camii, Ne Farkeder ki ?" demiş olmalılar.

Gelin görün ki bu bilgisizlik ya da bir başka ifadesiyle uyanıklık kokan, cahilane durum tez zamanda açığa çıktı ve Büyükşehirin tarih bilgisi madara oldu.

Geçtiğimiz günlerde yapılan 2022 Yılı İl Koordinasyon Kurulu'nun üçüncü toplantısı, Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde Vali Hulusi Şahin, başkanlığında gerçekleştirildi. Adı geçen o toplantıda Hulusi Şahin yapılan, yapılmakta olan ve yapılacak projeler üzerine esaslı değerlendirmelerde bulunarak ilgili kurumlara çok daha verimli çalışmaların yapılması talimatını vererek sonuçtan memnun olmadığını ifade etti.

Mezkur toplantıda Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Latif Okyay’ın Büyükşehir Belediyesinin yatırımlarını anlattığı sunum esnasında bazı projelere eleştirilerde bulunan Vali Şahin, Eski Belediye Meydanı’ projesi, bilinen adıyla "Emekliler Parkı’nın kullanım alanı dışına çıktığını belirterek, “Bahsettiğiniz yer Emekliler Meydanı mı? Bu konuda bence Emekliler Parkı’nı emekliye çıkarmışsınız. Yani park diye bir şey kalmamış, bir yerde Kızılay bir tarafta Malatyaspor mağazası, orada park diye bir şey kalmamış” dedi.

Okyay’ın, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin Büyükşehir Belediye Binası yanına yapacağı 10 bin kişi kapasiteli Selatin Cami’nin sunumu esnasında Vali Şahin, “Selatin ismini kim koydu?” diye sordu.  Okyay, “Vatandaşlar koydu. Bilindiği üzere Selçuklu Döneminde büyük camilere Selatin deniliyordu” açıklamasında bulundu. Bunun üzerine Vali Şahin , “Osmanlı’da birden fazla minaresi olan, sultan ve ailesinin yaptığı camilere Selatin Camileri denir. Sadece onların minare sayısı birden fazla olurdu. 

Bunu bilmeden yazmışsınız” diyerek, üstü kapalı bir mesajla, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Latif Okyay'a tarih bilgilerini tashih etmesi gerektiğini hatırlatmış oldu.

Selatin Camii Nedir?

Uzmanından Selatin Camii'nin anlamını dinleyelim. Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri, Ahmet Belada anlatıyor: 

Doğru Bilinen Yanlış: Salatin Camii

 "Geçenlerde mümtaz şahsiyetlerin katıldığı bir toplantıya iştirak ettim. Ülkemizin çok değerli insanlarının bulunduğu toplantı, son derce ufuk açıcı, heyecan verici ve yol göstericiydi. Bir o kadar da güzeldi. O toplantıda camilerden bahsederken sıklıkla “Selâtin Cami” kavramı geçti. Selâtin Cami diye bahsedilen şehirlerdeki büyük camilerdir. Toplantının formatı gereği orada bu yanlış söylemi tashih etmem mümkün değildi. Fakat içimde de bir ukde kaldı. Ukdemi izale etmek için camiler hakkında kısa da olsa bilgi vermeyi uygun gördüm.

MESCİD

Secde edilen yer. Namazgâh. Cami yerine kullanılan namaz kılınan, Anadolu'da minberi olmayan, vakit namazları için kullanılan küçük camilerdir. Allah'a secde edilen yerlerdir.

CAMİ

Arapça kökenli cami; “dağınık şeyi toplamak, biriktirmek, birleştirmek…” gibi manaya gelmektedir. Müslümanların ibadet yeri. İbadet yapmak için toplanılan yer. "Mabet" veya "ibadethane" denir.

Camiler, namaz kılmakla beraber İslamiyet’in icaplarını, emir ve yasaklarını öğretmek ve bunlara uyulmasını sağlamak için kullanılır. Camide beraberce yapılan ibadet, yalnız başına yapılandan daha kıymetli ve daha sevaptır. 

ULU CAMİ

Ulu camiler, Selçuklular döneminde cuma namazını topluca kılmak için ‘şehir’ denilen yerlerde, iç kalenin hemen yakınında inşa edilen; mimari estetiği, taş-ahşap işlemeciliği, minareleri, çinileri ve kitabeleriyle kültür tarihinde önemli eserler olarak öne çıkmaktadır.

Bir caminin ulu cami olarak tanımlanması için; en azından ibadethane kısmı dışında, taç kapılı medrese, darüşşifa (hastane), bedesten, arasta, kapalı çarşı ve kervansaray gibi bölümlerinin de bulunması gerekiyor.
 
SELÂTİN CAMİ

Mescit ve camiyi kısaca tanımladıktan sonra asıl meseleye gelelim. Selâtin Cami. Bu camiler Osmanlı döneminde hükümdarlar ve aile efradı tarafından kişisel servetleriyle yaptırıldıkları camilerdir.

İstanbul tarih boyunca birçok uygarlığa başkentlik yaptı. Bu uygarlıkların da şüphesiz en çok kültürel miras bırakanı Osmanlı'dır. Osmanlı'dan günümüze kalan en temel eserler cami, kervansaray, hanlardır.

Cami deyince medeniyetimizde önemli bir yere sahip olan Selâtin Camiler akla gelir.  İsmi geçen camiler; Padişahlar, şehzadeler, hanım sultan ve valide sultanlar tarafından yaptırılmış olan camilerdir. İsmi geçen zevatın yukarda da geçtiği gibi kendi servetleriyle yapılan bu camiler akla gelir, bunlara da “Selâtin Camii” denir.

“Selâtin” kelimesi “Sultan” kelimesinin çoğuludur. “Sultanlar Camii” demektir. Selâtin camilerinin minareleri genellikle birden fazla olur.

Selâtin Cami bir güç göstergesi ve ihtişamın sembolü olduğu için genelde Başkentte yapılmıştır. İstanbul, Bursa, Edirne gibi eski başşehirlerde yapılmışsa da Kahire ve Şam'da da Selâtin Cami bulunmaktadır.

Şehir merkezlerindeki büyük camiler selatin cami değildir. Merkez camidir…"

Yorumlar 1
MUSTAFA 20 Temmuz 2022 22:10

YENİ VALİYİ SEVDİK,NİTELİKLİ VE LİYAKATLİ DİYE GÖRÜYORUZ ANCAK SADECE BU KADARCIK BİR GENEL KÜLTÜRDEN ENTELLEKTÜEL ÇIKMAZ SAYIN YAZAR

Yazarın Diğer Yazıları