İnsanoğlu hayatında hep bir beklenti içindedir. Kendi hayat sorumluluklarımızı yerine getirme noktasında zayıf kaldığımız halde bir başkasından her şeyi mükemmel yapma beklentisi içerisinde olduğumuz aşikardır. Biz eksik kalırsak affederiz. Ama başkasından beklediğimiz şeyler yerine gelmediği zaman hemen onu suçlar eleştirir, kızarız.
Beklentilerimizin en çok yöneldiği insan eşimizdir. Eşimizle günlük hatta anlık diyaloglarımız sebebiyle hep bir beklenti içinde oluruz. Beklentilerimiz gerçekleşmediği zaman da ya hayal kırıklığına uğrar ya küser ya bir şekilde eleştiri ve kavgaya varan tutumlar sergileriz.
Beklenti içinde olmamızın elbette psikolojik olarak, fıtri olarak haklı olan sebepleri vardır. Ama beklentilerimizin kavgaya, soruna, strese dönüşmemesi için bazı noktalarda beklentilerimizi sınırlamamız, bilinçli beklenti içinde olmamız gerekir. Hatta beklentiler yerine gelmediği zaman affedici olmak, karşıya toleranslı olmak, hemen eleştirmemek ve gerektiği kadar ona süre vermek gerekir. Hatta kendimizi, beklentilerimiz noktasın haklı olup olmadığımızı da sorgulamamız gerekmektedir.
Bu manada gelin beklentilerle hangi noktalarda dikkat etmemiz gerekiyor bir gözden geçirelim.
Eşinin senin gibi düşünmesini BEKLEME…
Zira o farklı bir insan. Farklı eğitimlerden geçti. Farklı bakış açısına sahip. Farklı bir şekilde düşünme duygu ve yeteneklere sahip. Bir kadın… Zira kadınlar erkekten farklı düşünür. Detayları görür. Erkeklerin görmediği bazı noktalara bakmak suretiyle değişik düşünebilir. Diğer eş tarafından bakarsak o bir erkek. Seninle aynı fikirde olmayabilir. O yüzden farklı bir insan olduğunu asla unutmadan beklenti içine girmemelisin. Beklentilerinde hayal kırıklığı olmaması için eşinin farklı yapılarını düşünerek büyük beklentiler içine girmemen mutluluğun için gereklidir.
Eşinin hemen değişmesini BEKLEME…
Eşin bir insan. İnsanlar hemen değişmez. Hemen bir çırpıda farklı kimliklere ve yapılara giremezler. Değişimin ve dönüşümün zamanı ve bir süreci vardır. O yüzden bir hususta eşinden bazı noktaların değişmesini istiyorsan sabırla zorlamadan beklemeyi bilmen gerekir. Eşin sen deyiş deyince değişecek; sen farklılaş deyince farklılaşacak bir yapı değil.
Eşinin her konuda seni onaylamasını BEKLEME …
Zira sen bazı kararlar alır; o kararları eşine sunarsın. o da kendi zihin süzgecinden ve hayat bakışından mülhem olarak ya onu onaylar veya ona farklı bir şekilde bakarak senden farklı bir düşünce ve tavır geliştirebilir. Mutlu olmak istiyorsan her konuda onay bekleme. Eleştiriye açık ol. Senin farklı düşünebildiğin gibi onun da farklı düşünebileceğini kabul et.
Her zaman seni anlamasını BEKLEME…
Eşin seni tanıyor; belki sana en yakın insan diyebiliriz. Ama bu da yetmeyebilir. Her konuda, her sözde seni anlamayabilir. Anlamadığı zaman ondan niye beni anlamadın? diyerek büyük bir hayal kırıklığı yaşama. Bazen karakterinden, bazen senin tavrından, bazen de işin doğası gereği seni anlamayabilir. O yüzden seni anlamadığı zaman ona büyük bir düşmanlık besleme. İnsan bazen insanı anlamayabilir.
Mükemmel olmasını BEKLEME…
İnsan olarak hepimizin en büyük vazifesi iyi insan olmak. Her şeyin en güzelini ortaya koymayabiliriz. Bu iyi insan olma vasfımızı düşürmez. Elimizdin gelini samimice yaparsak yine iyi insan sayılırız. Mükemmel olması şart değildir. Eşine hata yapma hakkı ver. Hata yapmak insanı mahsus bir şeydir. İnsanlar hata yapar. Ama iyi insan bu hatalarında ısrar etmeyerek hatalardan vazgeçen yani tövbe edenlerdir. Allah bile bu hakkı insana vermişken sen eşinden bunu nasıl engellersin.
Olmadığı zaman ondan getirmesini BEKLEME…
Aile ortamı insanın tüm ihtiyaçlarıyla yaşamış olduğu bir ortamdır. Eşimiz her beklentimizi karşılamak noktasında zorunlu bir ödeve sahip değildir. Evet erkek çalışır. kazanır. Getirir. Hanımlar Ondan bir şeyler isterler. Ama bazen de getiremeyebilir. Onun için her beklentimizi karşılamak zorunda olmadığını düşünerek bir şey eksik kaldığında. Bir beklentimiz gerçekleşmediğinde evde terör estirmeyelim. Düşmanlık ortaya koymayalım. Zira olmayan bir konuda bugün affedici davranırsak, yarın daha güzel nimetlere nail olmak için kapı açmış oluruz.
Zoraki saygı BEKLEME...
Eşlerin birbirine Nezaket ve saygı ile davranması onların aile saadeti için gerekli bir husustur. Ama her hususta, her durumda saygı ölçüleri yeterince ortaya konmayabilir. Eşimizin her şeyimize saygıyla karşılık vermesi elbette onun erdem ve büyüklüğünün bir göstergesidir. Ama bu noktada eksik olduğu zaman da bizim onu yıpratma, ona hücum etme, onunla ilişkilerimizi kesme hakkımız da yoktur. Saygı erdemdir. Erdemli insanlardan beklenir. Ama bunu zoraki bir hale sokmak saygısız bir ortama sürükleyeceğinden bu erdemli davranışı tabii haline bırakmak en güzelidir.
Aşırı beklentiye girmeyenler ve beklemesini bilenler dünyanın en mutlu insanlarıdır.
