Cafer Çelik

Vazife-Borç

Cafer Çelik

Bir kimse görevlendirildiği işte azami gücünü, kabiliyetini kullanmalı, gerekeni noksansız olarak yapmaya çalışmalıdır. Herkesin yaptığı gibi yapmak yetersiz ölçüdür, mesul tutulmasak da içten huzur bulamayız. Vazifeliler yaptıklarında memleket-millet düşünmeli, azami faydalı olma, zararlılardan koruma gayreti göstermelidir. Vazife başında yaptığı, yapacağında nefsi yarar ve zarar değil, vazifesiyle ilgili faydalılar düşünmelidir.

Millet vekillerimiz milleti zararlılardan koruma, faydalıları artırma vazifesiyle, millet tarafından görevlendirilmiş kimselerdir. Düşünecek, araştıracak, milleti dinleyecek, zararlılar, yaralılar tespit edip, yaralıları artırma, zararlıları önleme, yok etmek için yapılması gereklilerin yapılmasını sağlamaya çalışmalıdır. Şahsi yarar, zarar meşguliyeti, millet, memleketle ilgili çalışmayı çoğu vekillerimizde aksatmaktadır. Vatandaşlarımızın çoğu da şahsi işleri için uğraşmakta, millet-memleketle ilgililer dile getirilmekte, benlikçilik artarak devam etmektedir. Milletvekilleri, milletin dili, kulağıdır, millet dertlerini duyuracak, onlarda dilekleri gerçekleştirmek için azami gayret göstermekle vazifelidir.

Seçilme devresinde vazifeli olan vekiller tüm imkanlarını millet, memleket yararını artırma, zararlı olanları önleme yok etmek, için kullanacaktır. Bir veya birkaç devre seçilenler kendilerini ömür boyu millete borçlu kabul etmeli, yararlıların artırılmasında, zararlıların engellenip, yok edilmesinde vatandaşlara öncülüğe devam etmelidir. Kısa devre mecliste bulunmayla, ömür boyu emekli maaşı almaktadır. Öyle yapmıyor çoğu, seçim çevresinden de ayrılıyor, şahsı yararı için bir yerde uğraşıyor.  

Devlet üst kademelerinde millet hizmetinde vazifelendirilen kimselerin çoğu büyük servet sahibi oluyor. Çoğunun babadan kalma bu servete sebep olacak mirası yok, aldığı maaşı kuruş yemeden biriktirse servetinin binde biri olmuyor, iş yapmışsa, bu servetin kabarık vergisi olur. Kimse sormuyor, hizmetle görevlendirilenlerin kapatılamayan hıyanetleri mi? Çoğu yaptığı için, kimse ses çıkarmıyor. Kendine hıyanet yapılan millet topluca vekillerinin öncülüğünde durumları araştırmıyor. Hazine malları, değerli yerlerdeki orman arazileri çeşitli şekillerde şahsi yararlar için kullanılıyor. İlanı, açık hıyanetler normalleştiriliyor.

Siyası partiler millete hizmet yarışçıları olması gerekirken, hıyanetlere sebep olan kuruluşlar haline getiriliyor. Bir parti yönetimi ele geçirince, kendi partisinden olmayanları sebepsiz olarak işten çıkararak, kendine destek olanlara yer açıyor. Millet bölünüyor, birlik bozuluyor, kendi partisinden olanların hıyaneti örtülmeye, karşı partilerin hizmeti görülmemeye çalışılıyor. Parti yararı düşünmesi artıyor, memleket, millet yararı düşünme azalıyor. Bu gelişme tehlikeli gelişme, görünmeli, tedbir alınmalı, millet-memleket yararına, zararına olanı önlemede birlik olmalı, şu-bu harfler bulaştırılmayıp, yararlı olanlar destek, zararlı olanlara birlik içinde tepki gösterilmelidir ki hiyanetkarlar partiler gölgesinde hiyanete cesaret edemesin.

Yazarın Diğer Yazıları