İnsanların ıslahı
Cafer Çelik
İnsan, çok üstün kabiliyetlerle yaratılmış. Başı boş bırakılmamış. Kabiliyetlerini nasıl kullanması gerektiğini bildirir ilahi esaslar peygamberler tarafından tebliğ, tatbik edilmiş. İlk insanla başlayan, insanlığın gelişmesine uygun olarak geliştirilen ilahi esasların tebliği aralıklarla devam etmiştir. Tebliğ edilen ilahi esaslar (100) sayfa, (4) kitaptır. Sayfalar muhafaza edilemeyip kayıp olmuş, kitaplardan Tevrat, Zebur, İncil tahrif edilerek Hakk kelamı iken halk kelamı haline getirilmiştir. Dinler tarihi alimleri yazmakta, inceleyenler göreceklerdir. Dördüncü son ilahi kelam olan Kur’an, duyurulduğu andan itibaren ezberlenerek, yazılarak muhafaza edilerek, en ufak bir değişikliğe uğratılmadan zamanımıza kadar korunmuş, kıyamete kadar da korunacaktır.
Kur’an’da, gelen ilahi esasların tahrif edilmeyen esasları, insanlığın gelişmesine uygun, huzur bulması, ebedi saadete ermesi için kıyamete kadar uyması-uygulaması gerekli esaslar, noksansız olarak bildirilmektedir. İnceleyenler, insanlığa yakışmayan, zararlı olanların yasaklandığını, üstün kılan hal ve hareketlerin yapılmasının emredildiğini göreceklerdir. Kur’an hayat rehberidir, Mevla’mızın vahiy ile hayatımızı yönlendirmesidir.
İnsan Allah’a, ahirete, hal ve hareketinin gizlenmeden görülüp-işitildiğine, tespit edildiğine, değerlendirilip karşılığının mükafat-ceza olarak görüleceğine inanırsa; Allah yasası Kur’an esasına uygun hareket edecek, emirlerini yapmaya, yasaklarından korunarak yaşayacaktır. Mükafat ve ceza hal ve hareketleri en etkin olarak yönlendirir. İmansız kimseler beşeri etkenleri salahiyet ve sermaye ile etkisiz hale getirirler. Hak etmedikleri mükafatları elde ederler, çekmesi gerekli cezaları çekmezler. Böyle uygulamalar inançsızların çekinmeden yanlış, yasak, zulüm, haksızlık yapma cesaretini artırır. İnançsız azdıkça-azar, huzursuzluk yayar, ıslahı güçleşir.
Adem (as)ilk insan ve ilk peygamberdir. Tarihi kazılarda mabetsiz bir toplum kalıntısına rastlanmamıştır. Batıl dinler içinde görülen ilahi ibareler, hak dinlerden zamanla uzaklaşarak, esaslardan uzaklaşıldığı, uyduruk esasların dini esas kabul edildiği kanaatini oluşturmaktadır. Dinsiz toplum azar. Dünyada huzur bulmaz, ahirette azap görür.
İnsanların ıslahında etkin olan Allah’ın tahriften korunmuş, dünya durdukça korunacak olan Kur’an yasasının bilinmesi, inanılarak uyup-uygulanmasıdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) (124000) peygamber geldiğini, Allah’ın, ahiretin varlığını, diğer iman esaslarını, dünyanın geçici –ahiretin ebedi olduğunu, ne yapılırsa görülüp-bilindiğini, ahirette cezanın-makamın yaşayışımızdaki yaptıklarımıza göre olacağını tebliğ ettikleri “Diyanet işleri –İlmihal cilt:1, peygamberlere iman”
Peygamberler, emin, emanet ehli, üstün zekalı, tebliğle görevli, günahsız kimselerdir. Şu vasıftaki, sayıdaki kimselerin duyurusuna normal insan gözle görmüşten, kulakla işitmekten fazla, tereddüt etmeden inanır. Göz ve kulak yanılabilir. İnanan kimse geçici makam-menfaat için yanlış-yasak yaparak, sonsuz hayatta makamdan olmadan, ceza görmeden korunur. Ahirette mükafat göreceği halleri artırmaya, noksan yapmamaya özen gösterir. Zararlı ve yanlışlardan korunan; hayırlı ve faydalılara gücü nispetinde artırarak devam edenler ıslah olmuş kimselerdir.
Kur’an esasları bilinerek, inanılarak geçmişte uygulanarak; cahil, her türlü kargaşanın hakim olduğu Arap toplumu ıslah olunarak örnek bir toplum olmuştur.