Cafer Çelik

Dünyaya Hakim Olmak – Dünyaya Hakim Kılmak

Cafer Çelik

Yahudiler, aralıklarla toplanan yetkili kurullarıyla Tevrat’ı incelerler, dünyaya hakim olma gayeleri için engel olabilecek kısımları değiştirir, hakim olmayı emir eden ilaveler yaparlar. Asırlardan beri ekleme ve eksiltmeler Tevrat’ın tahrif olup, ilahi vasfını kayıp ettirmiş, Yahudi ideali, tarih kitabı haline     getirmiştir.  

Bu ekleme ve ekşitmelere hiçbir Yahudi itiraz etmez, ilahi kelama uyum, uygulama, saygınlıkta noksanlık olmaz. Bu eksiltmelerde Yahudi milleti asil millettir, tüm yaratılanlar onların yararlanması, onlara hizmet için yaratılmıştır, faiz, zina, zülüm gibi şeyler Yahudiler arasında yasak haramdır, başka yaratılanlara yapmak mubahtır, hatta teşvik edilir.

Yahudiler bu inançta olduklarından dünyaya hakim olmak için gereken her şeyi yapar, kargaşa çıkarttırırlar. Tarihte Babil, Müslümanların Medine’den, Mısır’dan, Romalıların Filistin’den İspanyalıların, Hitler’in soy kırımı akla gelenler.   Osmanlı İspanya’dan kovulanlara kapılarını açıyor, Osmanlıların yıkılışında büyük çalışmaları oluyor. Nankör ve tehlikeli millettir. Yapacaklarına, sınır, engel tanımazlar.  

Diğer milletlerin azalması için nüfus planlaması, kendilerinin artmasını, milliyetçiliğin olmamasını savunur, kendileri korunması, güçlenmesine çalışırlar. Diğer milletleri israfa, kendilerinin tasarruf etmeleri, ticari kuruluşlar kurarak dünya maddiyet gücünü kontrollerine almalarına çalışırlar. Zamanı faydalı şeylerle değerlendirip, çocuklarının iyi yetişmesine çalışırlar. Kendi aralarında yardımlaşır, ticaret yaparlar. Bir Yahudi genci en az üç lisan bilir, işsiz, dilenir, kahve, oyun yerlerinde bir Yahudi’ye rastlanmaz. Kendilerini yönetici olacak şekilde yetiştirirken; diğer milletleri dini, milli, ahlakı, gaye ve gayretten uzaklaştırıp, sürüleştirmeye çalışırlar. Dünyaya hükmedip, engelsiz şekilde her yaratılanı kullanacaklarına inanırlar. Her fırsattan yararlanarak amaçlarına yaklaşmaya çalışırlar.

Müslümanlar İslam’ı dünyaya hakim kılmak isterler, İslam, peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed’e gönderilen, her türlü noksanlıktan, tahriften korunmuş, korunacak olan, kıyamete kadar bilinir, inanılır, uyulur, uygulanırsa tüm yaratıkların huzursuzluktan korunmasını, huzurlu olmasını, noksansız sağlayacak ilahi kelamı içinde bulunduran Kur’an’ı Kerimdir.  

İslam’da dil, din, yer, renk ayırımı yapılmaz, adalet ilahi kelama göre uygulanır, uygulamada haklının yanında, zalimin karşısındadır. Dünyaya hakim kılınsa huzursuzluk olmaz, insanı yüksek hasletler korunur, yakışıksız, yanlış, zararlı her türlü haller yasaklanır, yok edilmeye çalışılır, her türlü yaratığa merhametle, adaletle davranılır, Yaratanın gördüğü, işittiğine, yapılanların karşılığının görüleceğine inanılır.                          

Yahudiler tahrif ettikleri, bir kısmını kendi ekledikleri, esasları bildikleri, inandıkları gereğini yapmayı gaye edip, gayret gösterdikleri, yüzlerce yıldır devlet kuramayıp dağınık yaşadıkları halde…

Müslümanında İslam’ı dünyaya hakim kılmak, adil dünya oluşturmak gayesidir. İslam’ı bilmeyen, gayesi gayreti olmayan, kendine, ailesine hakim kılmayan, sadece Müslüman bu ismiyle olmaz, mesuliyetten kurtulamaz. Geçici dünya için tüm gayreti sarf edip, ebediyele ilgili yapılması gereklileri ihmal, gafleti düşünmeli, uyanmalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları