Okumayı bileni göndereceğiz

Geçmiş zaman..
Yine milletvekili seçimleri gelmiştir.
Bir önceki dönemde milletvekili olan zatı-ali, seçim propagandasına köyünden başlamak için haber salar köye.
Köy kahvesi dolar.
Sayın vekil  anlatır şöyle yaptık böyle yaptık vs..
Millet anlatılanı dinler.
Söz bitmiştir.
Arka sıradan bir ses işitilir.
Sayın vekilum biz köy halkı olarak bir karar alduk.
Vekil pür dikkat.
Ne kararı aldınız.
Biz bu defa okuma yazma bilen birisini göndereceğiz.
Vekilin gözleri parlar ellerini ovuşturur benden iyisini mi bulacaklar?
Vekil iyi ya ben 2 üniversite bitirmişim.
İki de yabancı dil biliyorum diye cevap verince.
İyi de madem 2 üniversite bitirdin okumayı da biliysun, ha gönderdiğimiz mektuplara neden hiç cevap vermedin.
Siyasilerin saha gezilerinde mutlaka kendilerine iletilen sorunlar not alındığı gibi birde şahsi olarak kendilerine iletilen sorunlar vardır.
Mektup devri kalktığı için artık iletişim kolaylığında mesaj veya wapsat'tan sorunlar iletiliyor.
Bizde meşhur bir söz vardır. ''Kibrit kutusu veya sigara kağıdına yazılan olmasın'' denir.
Gerçi geneli sigara kağıdına yazılanlardan oluyor. Buraya bir nokta koyalım.
Elbette yetişmek zordur milletvekili olarak gönderilen her mesaja bakıp not almak.
Ancak bildiğim kadarı ile milletvekillerinin 3'e kadar danışman hakkı bulunuyor.
Danışmanların görevi alınan notları birebir vekile iletip, vekilin bilgisi doğrultusunda yetkili mercilere iletmektir.
İşte burada şu konuya dikkat çekmek isterim.
Milletvekiline iletilen notun akıbetini vatandaşa dönerek bilgilendiriniz.
Olumlu veya olumsuz.
Kendisine dönüş yapıldığında vatandaş kendisinin dikkate alındığını sorunu ile ilgilenildiğini bilecek.
Mesela genel bir sorun üzerinde sosyal medyada bir paylaşım var ise muhatabına dönüş yapılması vatandaş nezdinde çok şey ifade eder.
Bu konuda geçmiş dönem AK Parti Malatya Milletvekilliği yapan Öznur ÇALIK çok hassastı.
TBMM'deki danışmanları kendilerine iletilen sorunları muhataplarına iletir ve sonucu tekrar size bildirirdi.
Hiç dönüş yapmayan, telefonunu açmayan, seçildikten sonra kaf dağına sığınanları da gördü bu vatandaş.
Hani dar bölge seçim sistemi olmadığından çok rahatlardı.
Ankara'da listeye girmek yeterliydi onlar için. Nasıl olsa millet nezdinde sevgisini kaybetmeyen bir lider vardı.
Buraya da bir nokta koyalım.
AK Parti Malatya Milletvekili aday listesi açıklandığında 3'üncü sıradan milletvekili seçilen Sayın İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak için zanda bulunanlar yok değildi.
Kimsenin telefonuna bakmaz, Ankara'dan Malatya'ya uğramaz, sahaya çıkmaz diyenler oldu.
Seçimin üzerinden 3 ay gibi bir süre geçti.
Sahada görülen ilk isim İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak'tı. 
Üç ay içerisinde onlarca, mahalle, yüzlerce esnaf gezisi yaptı/yapmaya devam ediyor.
Gezilerinin bir kaç tanesine eşlik ettim. Vatandaşı can kulağı ile dinleyip not aldırıyor.
Ve akabinde yetkililerle sorun hakkında görüşmeler sağlanıp vatandaşa dönüş yapılıyor.
Mesela: Konteynır işyerleri gezisinde kendisine iletilen bir kaç sorun kendisine iletilmişti. Bir kaç gün içerisinde sorun çözüldü.
Vatandaşta sorunu ile ilgilenildiğini ''Kibrit kutusuna yazılmadığına'' vakıf oluyor.
AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak için zanda bulunanlar kısa zamanda büyük bir yanılgıya düştüklerini söyleyenler oldu.
Bu kadarını beklemiyorduk her gün bir yerde milletle, esnafla hemhal oluyor.
Hani neredeyse ara da bir de Ankara'ya git diyecekler.
Son söz olarak; ''Makamlar gelip geçicidir vebali ise kalıcıdır.''