AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi), adından da anlaşılacağı üzere Avrupalı çoğu Hristiyan devlet hakimlerinden oluşan bir Uluslararası Mahkeme. Güya insan hakları ihlalleri konusunda ihlal tespiti ile ihlali yapan devletlerle müeyyide uygulayan uluslararası bir mahkeme. Maalesef eğitim, aile ve kadın konusunda Avrupa'ya olan bağımlılığımız adalet noktasında da yıllardır devam etmektedir. Hala Atatürk tarafından getirtilen Avrupa yasalarını uyguluyor AKP hükümeti de. Tek neden yıllardır kapısında beklediğimiz Avrupa Birliğine üye olmak.
“Tarihten ders alınırsa tarih tekerrür etmez…” demiş ya merhum Mehmet Akif.
28 Şubat sürecini hepiniz hatırlarsınız. Yakın tarih. O dönemde sırf İslami kimliğinden dolayı okullardan atılan başörtülü öğrenciler ile irtica kisvesi ile işine son verilen memurların durumlarını İnsan Hakları ve İnanç Özgürlüğüne aykırı bulmayan ve başvuruları reddeden AİHM , bugün Vatanın bütünlüğüne ve Milletin canına, asker ve polisimizi katleden silahlı terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın başvurusunu kabul etmiş ve tutukluluk için yeteri kadar delil olmadığı ve insan haklarına aykırı hareket edildiği iddiasıyla Devletimizi mahkum etmiştir. Bu çifte standardı görmemek için kör olmak lazımdır herhalde. Keza mevzu İslam olunca, mevzu Osmanlı Türkiye'si olunca çifte standardın alasını alenen sergileyen AİHM’den hala adalet beklemek basiretsizlik ve kifayetsizliktir.
Demirtaş'ın, APO’ya bağlılığını ve Devletimizi bölmeye yönelik, milleti ayrıştırmaya ve Kürt halkını devlete karşı örgütlemeye yönelik onlarca videoları, yazılı beyanları ortada iken Devletimizin bekasını, milletimizin canını görmezden gelen çifte standartçı AİHM’yi hala tanımak, onların kararına bağlı olmak ve üstümüzden kaldırıp atmamak da mevcut hükümetin çifte standardıdır. Allah aşkına, Kutsal kitabımız demiyor mu: "Sizler onların dinine tabi olmadıkça, onların hayatını benimseyip onlar gibi yaşamadıkça, onlar sizi içlerine almazlar" diye! Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İstanbul Sözleşmesi…vs. nice üyelik ve bağlılıklara rağmen hala Avrupa'nın kapısında bekliyoruz.
Ayete rağmen, AKP Hükümeti Allah’ın açık hükmüne karşı gelerek Avrupa Birliği’ne girmek için onların yaşam tarzlarını, hayat biçimini, eğitim şeklini, aile politikalarını bu millete 20 yıldır dayatarak özelliklede yeni nesil olan gençliğimizi ve ailenin temeli olan kadınımızı onlara benzetmiştir. Artık milletimiz eskisi kadar ahlaklı, namuslu, saygılı, vicdanlı, inançlı değildir. İçtimai hayatımız Avrupalılaşmıştır artık. Ve maalesef bu duruma güya muhafazakar olan AKP iktidarı döneminde girilmiştir. Bu yüzden 28 Şubat’ta dini bütün, ihlaslı insanımızın başvurularını reddeden; HDP ve Demirtaş gibi bölücü ve terörist başlarının başvurularını ülkemize karşı kabul eden AİHM nasıl bir çifte standart güdüyorsa AKP iktidarı da hem Avrupa'yı sürekli bölücülük ve Türk İslam Düşmanlığı ile suçlayıp diğer taraftan Avrupa'nın peşini bırakmayarak ve onların nizamını, onların hazırladığı sözleşmeleri imzalayarak, onların yasalarını uygulayarak aynı çifte standardı gütmektedir. Ey milletimiz, artık muhakeme edin ve uyanın. Bu çifte standardı görün ve alkışlayıp durmayın artık. Rabbim bize, tarihten ders almayı feraseti ve basiretli davranmayı nasip etsin.
