Nesibe Aldemir

Bayram Temizliği

Nesibe Aldemir

Hangi kiri hangi deterjan daha iyi çıkarır sorusu, temizliği seven herkesin gündeminde büyük yer tutar. Özellikle de yaklaşan bayram temizliğini düşününce mis kokulu temizleyiciler hem içimizi ferahlatır hem de evimizi.

Elimizde bir bez evin temizlemedik tek köşesini bırakmamak için gayret ederiz. Hem çok zordur hem de ayrı bir heyecanı içinde taşır Bayram temizlikleri. 

Temizliğin gönlü ferahlatan yanı onun imandan gelişindendir. Görünen dünyamızın kiri, pası, tozu ve yağı bir şekilde güçlü temizleyicilerle yok olup gidiyor aslında. Kirlenen yıkanıyor, pislenen temizleniyor. Yani suya ve sabuna dokununca maddi kirlerimizden güzelce arınıyoruz. Bedenimize, hanemize gösterdiğimiz bu hassasiyet takdire şayan bir durumdur. Mademki dinimiz temizlik dini o zaman her daim temiz olmak ve temiz kalmak için gayret içinde olmalıyız. 

Bu güzel ve özel gayretin içine manevi kirlerimizden arınmayı da ekleyebiliyorsak ne mutlu bizlere. Gönlümüzün pas tutan demir parmaklarını, kir bağlamış duvarlarını, lekeden görünmeyen camlarını, sararmış perdelerini, tozlu halılarını, solmuş boyasını ne kadar dert ediniyoruz? Oraya bir bayram temizliği teşebbüsünde bulunsak neler değişirdi? Hangi güçlü temizleyiciler p/aklardı gönül dünyamızı? Emanet verilmiş kalbimizin odaları darmadağınık vaziyette iken toplayıp düzene koyduğumuz evlerimizde ne kadar huzurluyuz? Karşılığında bolca temizlik ve huzur vaat edilen nice güçlü gönül temizleyicilerini görmemize engel olan nedir?

Gönül gözümüzü saran lekelerin kaynağında yatan bazı duygularımız var. Hırs, ihtiras, güç, daha iyi görünme telâşı, mevki, makam, iyi oyunculuk kabiliyeti, maddeye esir geçen bir ömür...

Biz manevi kirler içinde yalpalanırken parlıyordu evlerimiz ışıl ışıl. Peki, bol sabunla ılık suda çitilediğimiz bezlerden akıp giden kirler gibi bir temizliği hak etmiyor mu gönül evimiz? Ya aklımızı saran örümcek ağlarına ne demeli? Değersizmişiz gibi "Değersiz" bir hayatı özgürlük belleyen ve belletenlerin zihnimize ördüğü ağları ne vakit temizleye başlamalı? Çamaşır suyu gönülden gönle giden yollarımızın sarılığının rengini açar mı? Ya kireç çözücüler çare olur mu kireç tutan yüzeylerimize? 

Sahi neydi bizi bu denli kendimize karşı duyarsız kılan? Şekilde özgüveni tavan yapmış, giyimi kuşamı yerinde, evi barkı temiz insanlarız. Görünmeyen kirlerini görmemekte ısrar eden, sürekli haklı olan tarafız. Kusuru hep karşı tarafta arayan, temizliğe başka iç dünyalardan başlamaya kalkışan, dilini terbiye etmeden terbiye vermeyi kendine şiar edinenleriz. Bu yüzden tesiri yok sözlerimizin. Kendi kapımızın önünü süpürmeyip sokakların kirinden, çöpünden şikâyet ederken nerede kalıyor samimiyetimiz? Niye daralıyor gönül odalarımız? Ne zaman başlayacağız kalbimizin dip bucak temizliğine? Şöyle dayayıp pencereleri sonuna kadar baharın yazın esintisini ne zaman çekeceğiz içimize? Şimdi soralım benliğimize; gönlümüze uğramayan bayram sevincinin nedenlerini? Kaybettiğimiz çocuksu neşeyi bulamıyorsak önce yüreğimizden başlayalım temizliğe. Bayram temizliği kadar detaylı ve önemli şekilde.

Vesselam.

Yazarın Diğer Yazıları