İsrail Milleti
Cafer Çelik
Musa peygambere, Tevrat ilahi kitabına bağlı olduklarını sanan bir millet. Tevrat’a şunca zaman içerisinde çok ekleme ve eksiltmeler yapmışlar, Yahudi tarih, ideal kitabı haline getirmişler. Kendilerinin yüce millet, diğer milletlerin hizmetleri için yaratıldığına inanırlar. Üst düzey yöneticilerinin çoğu ateist oldukları halde inançlı görünürler, millet bağlılığının gereği için Tevrat’a inanmaya çok özen gösterirler. Bugün dünyada inanç esaslarına uyularak yönetilen tek devlettir. Belli aralıklarla toplanan etkin elamanlar Tevrat’ı tetkik eder, gayelerini engelleyici gördükleri kısımları çıkarır, gerekli görülen hususlar eklenir, eklenenler, çıkarılanlar ilahi kelamdan olduğu kabul edilir, uyulur, uygulanmaya devam edilir. Böylece ilahi kelam tahrif edilmiş, edilmeye devam edilecektir.
Gayeleri tüm insanları emirleri altına alan tek devlet olarak yönetmektir. Bunun için diğer milletlerin insani, inançlarla ilgili yüksek hasletlerini silmek, inançsız hale getirmek, yalnız kendini düşünür, millet, memleket düşüncesinden yoksul bırakarak sürüleştirmek için asırlardan beri her imkanı değerlendirerek çalışmışlar, çalışıyorlar. Kendilerini madden, manen güçlenmeye çalışırken, çalışmalarına engel olacak güçleri yok etme, parçalamak için akla gelmedik halleri uygun sergilemişler, sergilemeye devam etmekteler. İnançtan, millet ve memleket sevgisinden kaynaklanan yüksek hasletleri zayıflatılan, yok edilen insanlar sürüleşir, sayıları binleri aşan sürüyü bir çobanın yönettiği gibi, milli, dini, gayeli olanlar, sayıları azda olsa topluluklara hakim olur. Madden güçlenmeye, ilimlerini, nüfuslarını artırmaya, ilerlemelerini aksatacakları yok etmek için her çeşit hile ve bozgunculuğu yapmaya, yapanlara destek olmaya devam ederler. Kendileri için yararlı, başka milletler için zararlı olacak her durumu yaparlar. Bunu bazı milletler görmüş, Babil’liler, Mısırlılar, Müslümanlar, İspanyalılar sıkı kontrol altına almaya, sürgün edip, memleketlerinden uzaklaştırmışlardır. Hitler, çok tehlikeli gördüğü bu milleti tamamen yok etmek için soykırım yapmıştır. Osmanlı bunları korumuş, kucağını açmış, bu yapılanlara karşı Osmanlıların parçalanıp etkisizleşmesine sebep olmuşlar, binlerce yıllık hayalleri olan İsrail devletini kurmada muvaffak olmuşlardır. Tüm insanların gözü önünde katliamlarını sürdürmekte, tüm insanlık vicdan, merhamet, adalet vb. yüce hasletleri silinmiş olarak hiçbir tepki göstermeden seyretmektedir.
Asırlardan beri her imkanı değerlendirerek sürekli yapılan çalışmalar diğer milletlerin çözülüşüne sebep olmuş olmaktadır. Manevi, milliyet bağları yok olanlar, diğer canlılar gibi sürüleşir bir- birlerine yardımcı olmaz, birlik oluşturamaz, yararı artıramaz, zararlıdan korunamaz. Sayıları az olsa da milli, manevi bağlılığı olanlar çoğunluğu hükmü altına alır.
İsrail milleti milli, manevi bağlarını korumuş, başkalarını doğum kontrolüne yönetmeye, kendi milletini kontrolden korunmaya, çoğalmaya yöneltmektedir. Böylece adım, adım dünya hakimiyetini geçekleştirmeye çalışmaktadır. Diğer milletlerin çoğu kimseleri öz dedelerinin kim olduğunu bilemezken, bu millet yüzlerce yıllar önceki asılarını bilmektedir.
Gaye dünya hakimiyeti, kendilerini yüce millet, tüm insanlardan, yaratılanlardan istedikleri gibi istifade etmektir. Gayelerini gerçekleştirmek için her hali mubah görmekteler. İnsanlık görmeli, ibret almalı, tedbirler almalıdır. Bu olan adımlar hızlanarak devam edecek, dünyadan huzur hızla uzaklaşacaktır. İnsanlar insanı özeliklerini kayıp ettikçe dünyada rezillikten, ahirette azaptan kurtulamayacaklar.
