Ahiret

Dünya hayatı geçici, ahiret hayatı ebedidir. İnsanlar yüce divanda yaptıklarından hesaba çekileceklerdir. İmanın en temel esası Allah’ın varlığına, birliğine; ahiretin varlığına inanmadır. Tüm nebi ve resuller insanlığa bu esası duyurmuş; bu esaslara ilahi kitaplarda, sayfalarda çok tekrarlanarak dikkat çekilmiştir. Şunca emin şahitli, gerçek ilahi belgeli duyuruya normal düşünen kimseler şeksiz-şüphesiz inanır. Bu kainat bir amaç için yaratılmıştır. Hayat dünya yaşamından ibaret değildir.

Dünya hayatı insanı doyurmaz. İnsan ölümsüz, huzurlu, sağlıklı, ihtiyaçlarının zahmetsiz verilmesini, adil bir ortamda yaşamını devam ettirmek ister. Halbuki dünyada çok istemediği hallerle karşılaşır. Bu ve benzeri durumlar dünyada olmayan bu isteklerin olmasını mümkün kılacak ahiret varlığını hissettirmez mi?...

Dünya hayatı, ebedi ahiret hayatına göre oyuncak bir eğlencedir. Dünyayı gaye değil, ebedi hayatı kazanma vasıtası bilenler, ahiret hayati için gerekli ibadetleri huzurlu yapabilmeleri için temin ettikleri dünya nimetlerini ihtiyaçlarına harcama yanında ahiretini kazanmak içinde sarf ederler. Büyük düşünce sahipleri, filozoflar, peygamberler dünya hayatına kendilerini kaptırmazlar.

Her insanın yaptığı hal ve hareketler ahirette İlahi Mahkemede çok adaletli değerlendirilecek, iyilikleri çok olanlar mükafatlandırılacak, Kötülükleri çok olanlar cezalandırılacaklardır. Vuku bulacak kıyamet ansızın olacaktır. Allah yapılan iyilikleri çok fazla değerlendirir; kötülüklerin cezası denk olur. Ahirette ortaya çıkacak ruhlar eylemlerin kayıt defteri gibidir. Üzerinde eylemlerin izi görülür. İnsanlar bedensel olarak dirilteceklerdir. Allah için güçlük yoktur. Bir şeye ol demekle o şey oluverir. İnsanı bir sperm den yaratan Allah, onu yeniden yaratmağa da kadirdir. Cennet ve cehennem dereceleri amellere uygun olarak farklılık gösterir. Geçici dünya malına aldanmamalı, yararlı olacaklar güzel eylemler, ibadetlerdir. Ahirette hiçbir kimse haksızlığa uğramaz, hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Ahiret mutluluğunun temel şartı, iman, tevbe ve salih ameldir Cennet makam ve mükafatları son bulmaz. Cennette ölüm yoktur. Allah’a inanan, kötülüklerden korunan, temiz kalb sahipleri, istedikleri her şeyi elde edecekleri, ebedi kalınacakları cennete sokulurlar. 

Yaratan insanları cezalandırmak istemez, mükafatlandırmak ister. İlahi yasasıyla emir ve yasaklarını duyurtmuş, gafil ve kafir olarak yapılan yanlışlardan dönüş yapanları, tevbe edenleri affedeceğini duyurmuş, Ramazan ayı, Hac, duaların kabul edildiği seher vakti, Cuma günü içinde bir saat, tevbe edenlerin kul hakkı hariç tüm günahlardan arınacağının bildirilmesi bizlere sunulan ikramlardır. İkramları değerlendirenler ümitle yaşamını devam ettirirler.  

Allah af edicidir; af etmeyi sever. Müslüman ümitsiz olmaz.