Korku Tüneli
Abdullah Ergün
Süper ligde 32.hafta maçları sonrasında zirve ve alt sıraları yakından ilgilendiren maçlar oynandı.
Haftanın kapanış maçında lider Beşiktaş’ın yanı sıra Galatasaray’ın aldığı yenilgiler sonrasında umutlanan Fenerbahçe ile ligin son sırasında yer alan Denizlispor karşı karşıya geldi.
Fenerbahçe’nin puan kaybına sevinecek olan Galatasaray ve Beşiktaş’ın yanı sıra Fenerbahçe’nin galibiyetine aynı şekilde ilgi duyan alt sıralardaki takımları yakından ilgilendiren maçı Fenerbahçe kazandı.
Denizlispor’un Fenerbahçe karşısında ortaya koyduğu futbolu gördükten sonra Yeni Malatyaspor için ligin en kısır ve en temposuz takımı yakıştırmasını rahatlıkla yapabiliriz.
Maçın ilk bölümlerinde klasik Fenerbahçe durgun futbolu karşısında pozisyonlar yakalayan Denizlispor’un bu pozisyonları değerlendirememesi kalan bölümlerde sadece kalesini korumaya yönelik olacağını gösteriyordu.
Sonuç olarak maçı kaybeden Denizlispor şampiyonluk mücadelesi veren rakibi karşısında maçın son anlarına kadar süren dirençli ve mücadeleci görüntü ortaya koydu.
Ligin alt sırasında yer alan takımların bu hafta ortaya koydukları mücadelelere kalan haftalarda sürpriz sonuçların alınacağını gösteriyor.
Haftanın en temposuz takımları arasında yer alan Yeni Malatyaspor’da ise kalan haftalar maç kazanamamanın verdiği moral bozukluğuyla daha da sıkıntılı hale geldi.
Başakşehir-Yeni Malatyaspor maçını izleyenler alt sıralarda Başakşehir’in yer almayacağı yorumunu yaparlarken, Yeni Malatyaspor’un maç içindeki görüntüsü karşısında “ Bu takımın ligde kalma şansı şu anki görüntüye bakılacak olursa yok gibi gözüküyor” eklentisini de yapıyorlar.
Konuyla ilgili gerek arkadaş ortamlarında gerekse yolda karşılaştığımız Malatyalıların soruları durumun artık çok daha vahim olduğu yönünde…
Ligde hedefi olan takımların son haftalarda sahaya yansıtmış olduğu görüntülerler maçlar oynandıkça daha da yukarıya çıkarken, Yeni Malatyaspor’da yaşanan teknik direktör değişikliğine rağmen kaldığı yerden devam etmesi bazı soruları da beraberinde getiriyor.
Takımın şuan ki temposu maç kazanacak konumda değil.
Bu gerçeği unutmayalım!
Sahada sorumluluk alacak futbolcu yok.
Takımı ileriye taşıyacak ve orta sahada oyunu yönlendirecek oyuncu eksikliği Cueva’dan sonra hiç olmadı.
Adem’in topu önde tutmasına yönelik oyun anlayışı artık rakipler tarafından kabul görmüyor.
Kenar savunmacılar sadece kendi görev yerlerinde savunmada kalıyorlar.
Futbolcularda yaşanan fiziksel düşüş maç sonu istatistiklerine olumsuz yansıyor.
Böyle bir tablo karşında Perşembe günü Fenerbahçe maçı oynanacak.
İstanbul’daki ilk maçta ki Fenerbahçe ile Perşembe günkü Fenerbahçe aynı olmayacaktır.
Güçlü rakibi karşısında hem savunmayı iyi yapacaksın hemde hücum bölgesinde etkili olacaksın.
Yeni Malatyasporlu futbolcuları bu maça hazırlama konusunda İrfan Buz’un sadece taksitsel anlamda katkısı olacaktır.
Büyük maçların bilincinde olan futbolcuların saha içindeki performansları farklı bir görüntü ortaya koyabilir.
İstanbul’daki ilk maçta olduğu gibi…
