Ders çıkaralım

İnönü Caddesi'nde bulunan iki katlı binanın çökmesiyle ilgili konuşan İnönü Üniversitesi İnşaat Teknolojisi Bölüm Başkanı olan Vehbi Aluçlu, yıkımın taşıyıcı duvarın alınmasından kaynaklandığını söyledi. Yaşanan çöküntüden ders alınması gerektiğini belirten Aluçlu, 'Bütün Malatya buraya geldi. İki katlı binanın enkazını kaldıramadık. Ya yedi katlı bina çökseydi ne yapacaktık. Bunun için depreme hazırlıksız olan Malatya'yı depreme hazırlamalıyız' dedi.

Ders çıkaralım

Geçtiğimiz salı günü saat 16.50 sıralarında Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki Sıtmapınarı Mahallesi İnönü Caddesi‘nde bulunan iki katlı bina çöktü. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilciliği Başkan Yardımcısı ve İnönü Üniversitesi İnşaat Teknolojisi Bölüm Başkanı olan Vehbi Aluçlu, gazetemize yaşanan çöküntü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Aluçlu, yaptıkları incelemede taşıyıcı duvarların kaldırılmasından dolayı binada çökmenin meydana geldiğini dile getirerek, can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu ifade etti. 

Taşıyıcı duvarı almak vahim sonuçlar doğurur

Yığma yapılarda kolon olmadığını anımsatan Aluçlu, "Bu bina tarih olarak çok eski bir tarihte yapılmış. Elle beton üretilerek bina yapılıyordu, taşıyıcı olarak duvarlar görev yapıyor. Bu çökmenin sebebi taşıyıcı duvarın alınması. Binada iki katlı yığma bir bina olarak yapılmış. Asıl sorun şu; iki dükkanı birleştirmek için aradaki taşıyıcı olan duvarın yıkılmasından kaynaklı olarak göçük meydana geldi. Allahtan üzerinde çok kat yoktu. Yedi katlı bir bina olsaydı. O bina eski bir yapı ve o üzerindeki döşemenin kaliteli olmaması elle üretilmesi kirişler hariç beton un gibi olmuş. Taşıyıcı duvarı altından alırsanız o döşeme ister istemez çökecektir. Burada bununla karşı karşıya geldik. Taşıyıcı duvarı almak çok vahim bir durum. Bir teknik yada mühendis desteği almadan taşıyıcı duvarı yıkamazsın. Normalde belediyeden izin alınması gerekiyor ancak çalışma içinizin alınmamış, teknik bir destek alınsaydı, bu sonuçla karşılaşmazdı çünkü teknik eleman o duvarın oradan kaldırılamayacağını söylerdi. Allahtan döşeme çökerken yaşama üçgeni oluşturacak şekilde meyilli olarak çökmüştü. Yıkılan binanın içerisinde boşlukların oluşmasından kaynaklı olarak vatandaşlarımız sağ ve yaralı olarak çıkabildiler. 180 derecelik açıyla yıkılsaydı, üstteki döşeme alttaki döşemenin üstüne düşecekti, bundan dolayı vatandaşlarımız hayatını kaybedebilirdi. Bu bina biraz şanslı bir bina" dedi.

Şehit Fevzi’deki kentsel dönüşüm zaman kaybı

24 Ocak'ta yaşanan depremden sonra hasar alan binaların bir kısmının yıkıldığını büyük bir kısmının henüz yıkılmadığını hatırlatan Aluçlu, "Vatandaşlarımız o binalar içerisinde oturuyorlar. Belli bir büyüklüğün üzerindeki depremde yıkılma ihtimalleri olacaktır. Bizim beklediğimiz Sincik, Çelikhan, Erkenek, Gölbaşı buradaki fayın kırılması her an olacak bir durumda, bu hasar almış binada yaşayan vatandaşlarımızın daha büyük bir tehlikede olduğunu söylüyorum. Şimdi bu depremde hasar almış binada yaşayan vatandaşlarımızın daha büyük tehlikede olduğunu söylüyorum. Malatya’nın ana aksı dediğimiz Atatürk, İnönü, Kışla Caddesi, İstasyon Caddesi, Akpınar Bölgesi, Fuzuli, Emeksiz, Sıtmapınarı bu bölgelerdeki yedi katlı binaların o dönemlerde elle yapılan betonlarla üretilen imalatlar sonucunda yapıldığı ve mukavemetin düşük olduğunu biliyoruz. Olası muhtemel depremin büyüklüğüne normal bir bina dayanır ama bizim binalarımızın dayanması söz konusu değil. Burada da deprem olduğu zaman iki katlı bir bina için bütün Malatya hatta çevre illerde ki kurtarma ekipleri geldiği halde dokuz saatte birinci kata ulaşamadık. Söylemek istediğim olası muhtemel bir depremde burada yedi katlı bir binalarımız yıkıldığı zaman yollar kapanacak, iş makineleri geçemeyecek, elektrik kesilecek, doğalgaz boruları patlayacak, yangınlar çıkacak, kanalizasyon boruları patlayacak, içme suyu patlayacak yani olayı burada ders almak adına özetlemeye çalışıyorum. İki katlı bir binanın alt katına dokuz saatte ancak ulaşabildik. Yedi katlı belki yüzlerce bina yıkıldığı zaman onun altında kalacak insanlara bu şekilde ulaşmamız mümkün mü?" diye konuştu. Şehit Fevzi’de yapılan kentsel dönüşümün zaman kaybettirdiğini söyleyen Aluçlu, kentsel dönüşümün Malatya merkezde bir an önce başlatması gerektiğini vurguladı. 

Binaların girişine deprem dayanım raporları asılsın

Yaşanan olayın kent yapılaşması açısından bir milat olması gerektiğini belirten Aluçlu, şunları kaydetti: "Artık yeni döneme geçmeliyiz. Bu anlamda da binaların girişine deprem dayanım raporları asılmalı, nasıl asansör kimlik belgesi asılıyorsa binanın da deprem kimlik belgesi olmalı. Binanın güvenli mi, değil mi olduğunu kanıtlayacak bir belgenin yerel yönetimlerden alınarak, binanın girişlerine asılması, o binada daire satın alacaklar için ön bilgi olması açısından çok faydalı olacak."