Vahdettin Yiğitcan

YİMPAŞ Binası Ne Güne Bekliyor!

Vahdettin Yiğitcan

Malatya uzun yıllarca ihmal edilmiş bir geri kalmışlığın ağır sancısı ve utancını yaşıyor...

Yakın çevresi dikkate alındığında geri kalmışlığı gün gibi aşikar, Gaziantep, Kayseri, Kahramanmaraş, Adana gibi iller her yönüyle Malatya'yı fersah fersah geride bırakmışlar... Daha doğru bir ifadeyle Malatya yakın çevresindeki illerin alıp başını ileri gittiği yıllarda yerinde saymakla iktifa etmiş... 

Benim, güzel bir adım olarak değerlendirdiğim "Kayısı Çiçeği Şenliği"nin ilki Mart 2021'in son günlerinde gerçekleşti. 

Şehrin kendine özgü yemeklerinin tanıtımı ve gastronomi turizminin başlaması yönünde güzel bir başlangıç yaptı Malatya. 

Malatya Gastronomi Turizm ve Tanıtım Derneği'nin başlatmış olduğu bu yürüyüş dilerim uzun yıllar devam eder...

Malatya'nın hasret kaldığı başarıyı yakalaması için çok kısa sürede bilgilendirilen yirmiye yakın resmi ve sivil toplum kuruluşu MAGTAD'ın atmış olduğu bu ilk adıma maddi ve moral desteklerini esirgemediler...

Şehrimizde turizmin alt yapısını oluşturacak konaklama ve yeme içme sorununun çözümü belediyelerin güç birliği yaparak Turizm Acentalarının getireceği turist kafilelerinin ağırlanacağı en az 250 kişilik bir otel ve içerisinde Malatya ev ve fırın et yemeklerinin yenilebileceği lokantası olan bir mekan bana göre olmazsa olmaz ilk koşuldur.,

Tur şirketi getireceği turistin rahat etmesini ister.

Yukarıda sözünü ettiğim "Kayısı Çiçeği Şenliği" kapsamında tur rehberleriyle görüşme fırsatım oldu. Bir rehber aynen şöyle bir şikayette bulundu, "Malatya'ya turist getirmişiz, lokantasında yemek yemişiz, o Hacıbaba bizden çay parasını alınca ne düşünürsünüz... Bir çayı ikram edemeyenden ne beklersiniz?"

Tur rehberinin yakınmasını okudunuz, bu nedenle devlet ciddiyetiyle işe başlayıp öncülük edeceksiniz... 

Aç gözlü esnafın insafına terk derseniz turisti, daha çok beklersiniz turistin yolunu...

Önermiş olduğum otel ve zengin mutfağımızın eşsiz lezzetteki etli ve etsiz yemeklerimizin servis edileceği lokanta salonları ile Malatya Turizmini her yönüyle tanıtabileceğiniz komple bir mekana ihtiyaç var...

Bu bina şehrimizin en güzel yerinde hizmete alınmayı bekliyor...

Malatya turizminin tam teşekküllü hizmetine sunulacak muazzam YİMPAŞ binası...

Gürkan Otel Müjdesini Vermişti

Yaklaşık altı ay önce telefonum çaldı, kayıtsız bir numara, hayırdır dedim ve açtım. 

Karşımdaki ses ben Selahattin Gürkan diyerek söze başladı, geçmiş gün Malaya ile ilgili bir yazım üzerine aramıştı...

Ben de söz konusu yazı içerisinde sayın Gürkan'ın şair Sezai Karakoç ve şair Ataol Behramoğlu'ndan alıntılar yaparak düşüncelerini anlatırken entelektüel yönünün zenginliğine işaret etmiştim...

O telefon görüşmemizde beni tanımak adına kimlerden olduğumu sordu ve makamında çaya davet etti...

Ertesi gün makamına gittim ve karşılıklı çayımızı içerken kendisini yıllar öncesinde Battalgazi Belediye Başkanlığı döneminden itibaren izlediğimi, Uluslararası Kervansaray Buluşmaları'nın ilk toplantılarının çok güzel gerçekleştirildiğini söyledim.

Tarihi eserlerin yeniden ihyası konusunda kendisine müteşekkir olduğumu belirttim...

Eskimalatya gibi bir yerde Sanat Sokağı oluşturmasını tebrik ettim...

Bütün bu güzel gelişmelere rağmen turizmi başlatmak adına belediye olarak bir otel yapmamasının eksikliğini ifade ettim.

Sayın Gürkan bu eleştirim karşısında devir aldıkları YİMPAŞ binasını 5 yıldızlı otel yapacakları müjdesini vermişti...

Evet, MAGTAD yönetim kurulu ve Büyükşehir, Battalgazi ve Yeşilyurt Belediye Başkanları Malatya hepimizin, bu binayı komple malatya turizminin hizmetine sunmanın tam zamanı...

Üç belediyemizin Kadın Kooperatiflerinin üyeleri söz konusu otelin mahalli yemeklerini en güzel şekilde pişirir ve sunarlar...

Tek ihtiyaç azim ve kararlılık.... 

Tebrikler ve Teşekkürler Mehmet Çınar

"Ah, kimselerin vakti yok / durup ince şeyleri anlamaya"

Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, sanıyorum, "Millet Kıraathanesi" açma yarışında Türkiye'de bir rekora koşuyor.

Göreve geldiği günden beri dur durak bilmeksizin "Millet Kıraathanesi" olarak formüle edilen "kütüphane" ve kitap okuma salonlarını açma konusunda adeta kendisiyle yarış içerisinde...

Mehmet Çınar İlk Millet Kıraathanesini Zaviye Mahallesinde hizmete açmıştı. Kendi mahallem olduğu için açıldığı günlerde gitmiş ve izlenimlerimi yazmıştım. 

Geçtiğimiz günlerde bu hizmetlerinin yeni bir halkası olarak "İlyas Kitap Kafe"yi vatandaşların, özellikle de öğrencilerin istifadesine sundu...

Bir hatırlatma olarak Millet Kıraathanesi yerine "Kitap Kafe" adlandırması hiç uygun değil sayın Mehmet Çınar... 

Aynı isimlendirmeyi Çukurdere Kitap Kafe'de de yaptınız... 

Bal gibi özenti kokan bu isimleri size kim öneriyorsa inanın şehrin ortasında "köylülük" kompleksiyle yapıyor...

Köylülük ve şehirlilik apayrı yaşama kültürlerinin farklılıklarını belirtmek için kullanılan iki kavramdır...

Köylü şehirliye, şehirli de köylüye üstün değildir...

Köylü köyünde, şehirli de şehrinde değerlendirilir, "Taş yerinde ağırdır" sözü bu nedenle söylenmiştir. 

Köylü, şehre gelmişse şehrin yazılı olmayan yasalarına uymakla yeni statüsünü içselleştirmek zorundadır... Aksi halde iyot gibi açığa çıkar... 

Köyde şehirli, şehirde de köylü gibi davranmak, toplumsal insicamı ters yüz eder...

Sayın Mehmet Çınar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkçe hassasiyetini biliyorsunuz.

Her fırsatta yabancı kelimeler yerine Türkçe kelimeler kullanmayı öneriyorlar...

Ne güzel "Millet Kıraathanesi" demek varken, hangi köylü kompleksli ben-i adem, kimbilir kimden kopyalayarak size de onaylattırdığı "Kitap Kafe" ismini veriyorsunuz o güzelim kütüphanelere...

Zannım o ki, "kafe" denilen yer, sonradan görmelerin "piyasa" yaptıkları yerin adıdır. Kitapla örtüşmez.

Kıraathane ise "okuma evi" anlamına gelir. 

Siz siz olun "Okuma Evi"nden şaşmayın...

Yazarın Diğer Yazıları