Vahdettin Yiğitcan

Malatya Basınının 100 Yılı

Vahdettin Yiğitcan

Değerli okurlar,

Geçtiğimiz Perşembe günü İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin ev sahipliğinde Malatya Basınının 100 yıllık geçmişi basın çalışanlarınca ele alındı.

Ev sahipliğini İletişim Fakültesi yapınca doğal olarak 4.Kuvvet olarak tanımlanan "Basın"ın eğitimini almakta olan öğrencilere yönelik bir anlatı düzeyinde kaldı tartışmalı sohbet toplantıları. Basın, Yasama, Yürütme ve Yargının ardından gelen sivil denetleme kurumudur. Kısaca, basın hür, haber kutsal, yorum serbesttir. İfade özgürlüğü esastır.

Yeri gelmişken söylemeliyim özellikle dilimize yerleştirilmeye çalışılan ve bazı kesimlerce de derhal yürürlüğe sokulan kültürümüze ait olmayan kelime ve kavramları kullanmamaya özen gösteriyorum. Mesela "panel" kelimesi yerine "tartışmalı sohbet" demek bana daha anlaşılır ve doğru geliyor. 

Konumuza dönelim: beni asıl heyecanlandıran davetiyenin başlığıydı. "Cumhuriyetimizin 100. yılında Malatya Basınının 100 Yılı" 

Davetiye bu başlıkla gelince kendi kendime sordum, "Basının penceresinden yüz yıl önce Malatya nasıldı, aradan yüz yıl geçtikten sonra Malatya şimdi nasıl?" Böylesine bir mukayese ile basınımızın hem kendisini hem de şehrinin gelişimini yetkin ağızlardan dinleme imkânı bulacaktık.

Sadece 100 Yıllık Basın Tarihinin kronolojik bilgilerini tarafsız bir dille anlatan kültür araştırmacısı Nezir Kızılkaya'dan dinlemekle yetindik.

Benim hayal ettiğim hiç bir öngörüm tutmadı. 

Tarihi bugün için bilinen 7000 yıllık bir geçmişe uzanan Malatya'nın gelmiş olduğu son nokta tarihi derinliğiyle alakasız bir görünüm arz ediyor. Hangi açıdan bakarsanız bakın sonuç böyle olmamalıydı.

Yüz yıl öncesinin yoksul ve sahipsiz Malatya'sı bugünlere gelinceye kadar kendine özgü ne kadar tarihi ve kültürel eserleri varsa hepsini kaybetmiş türedi bir beton yapılardan oluşan insicamsız labirenti andıran bir şehre dönüşmüştü 6 Şubat Depremlerine kadar. 6 Şubat Depremleri ise tamamen Malatya'yı haritadan sildi.

Aslında yaşanılan bu depremler Malatya için sıfırdan toparlanma için bir şans olarak değerlendirilebilir ancak bu şansı görebilecek göz nerede? Asıl sorun bu... Malatya basını maalesef hiç oralı olmuyor.

Böylesine harabeye dönmüş bir şehrin yöneticileri hala ben bilirim edasıyla ortalıkta fink atıyorlar.

Hangi işlerini kimlerle istişare ettiklerini bilmiyoruz. Daha acısı istişareden söz ediyorlar da, hikmetinden de haberdarlar mı?

Malatya basınını yemekli basın toplantılarıyla masa başında bilgilendiriyorlar. Bu nasıl bir bilgilendirme yöntemi ise!

Hoş Malatya basını da bu durumu sineye çekmiş halde.

Belediyelerden veya Valilikten gelen bültenlerle sayfalarını doldurmakta beis görmüyorlar.

Hasılı tas kayıp. Bu fakir bu gidişle Malatya'nın derli toplu toparlanacağına inanmıyor.

Vatan Şairi Namık Kemal'in şiirindeki şu beyitini Malatya'ya uyarlarsak

Malatya'nın bağrına hoyratlar dayadı hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini

Malatya'nın Basını Kimler Tutsun Yasını

Basın 4. Kuvvet işlevini maalesef Malatya'da rafa kaldırmış.

Malatya Basını Sivil Denetim Kurumu olmak yerine "dediğim dedik çaldığım düdük" nakaratı ile hepsi tek başına olmanın keyfini sürüyor, bu arada da Malatya yerlerde sürünüyor. Dün böyleydi, bugün de böyle korkarım yarın da böyle olacak...

Malatya'nın yaklaşık yüz yıldır yaşamış olduğu hırpalanmışlığında basınının vebali büyük. Hem de çok büyük.

Sohbet toplantısına dinleyici sıfatıyla katılan Gazeteci Yazar Asım Demirkök toplantının soru cevap kısmında söz alarak başta Malatya Basınının parçalanmışlığına dikkat çekti. Ve devamında şehrin Sivil Toplum Kuruluşları ile yöneticilerinin bir araya gelerek istişare ile ortak aklın işletilmesi hususunda Malatya'nın acil ihtiyacı olduğunu dile getirdi. 

Hiç unutmam deprem öncesinde Malatya'nın ileri gelen, geri zekâlı bir yetkilisi "Malatya'nın Prestij Caddeleri var" diyerek sözde şehrini övmüştü... O cadde ki, hiçbir kültürel değer taşımayan yapılardan ibaret, betondan zırhlar içerisinde sosyal yapımızla örtüşmeyen yalıtılmış sitelerden mürekkep bir cadde. Köylü kafalı amcamın prestij caddesi...

Bu adama övgüler dizen bir basın var Malatya'da...

Hiçbir şey için geç değil, Malatya Basını üzerine çöreklenen yüz yıllık atalet külünün altından sıyrılıp yeni, yepyeni bir istişare ortamını yaratmalıdır. Sivil Toplum Kuruluşlarına yol gösterici, siyasi partilere de Malatya ortak paydasında bir araya gelmeyi önermelidir. Yakın çevre illerimizden Gaziantep, Kayseri, Konya'nın başarıları örnek alınmalıdır.

Benim önerim Asım Demirkök'ün onursal başkanlığı altında bu istişari oluşumu gerçekleştirmelidir.

Malatya'nın kenarda köşede kalmış değerlerine ulaşmak hiç de zor olmasa gerek.

Bu başarılamayacak bir hayal değildir, yeter ki enaniyet tuzağına düşmeyelim.

Yazarın Diğer Yazıları