Vahdettin Yiğitcan

Hayalet Şehrin Hayal Satıcıları

Vahdettin Yiğitcan

Değerli okurlar,

Tam dokuz aydır 6 Şubat Depremlerinde yerle bir olan Malatya'nın tuzu kuru yöneticileri halâ kendilerini Malatya'nın başına konmuş talih kuşu zannediyorlar... Onlar öyle olduklarını zannededursunlar vatandaşın da gözünden hiçbir şey kaçmıyor.

Depremin yaşandığı ilk dakikalardan itibaren vatandaşların yanında olduklarını söylemekten geri durmayan bu zevat vatandaşın yanında olmayı vatandaşla aynı karede fotoğraf çektirmek şeklinde anlıyor olmalı ki, gün geçmiyor ki bir vekil, bir başkan veya bir yönetici konteynerler önünde ziyaret fotoğrafı vermesin. 

Şehrin trafik akışı kelimenin tüm ifade gücüyle söyleyecek olursak, felç. Bir yerden bir yere gitmek insanı cinnet sınırlarına sürüklüyor. Toplu ulaşımın adı var, kendisi ortalıkta yok.

Şehrin merkezi ulaşımının yapıldığı İnönü Caddesi sivil araçlara açık, Belediye otobüslerine kapalı. Garabeti anlayan bir adım öne çıksın!.. İstisnasız tüm cadde ve sokaklar karşılıklı otopark olarak işgal altında. 

Hesapsız kitapsız yapılan yıkımlar nedeniyle hangi caddede hangi sokakta toza ya da çamura maruz kalacağınız meçhul?

Bu şehrin trafik polisi, bu şehrin trafik zabıtası sahaya inmek için hangi günü bekliyor? Ortalıkta görünmüyorlar...

Ufukta görünen yerel seçimler nedeniyle değerli başkanlar yeniden seçilebilme fedakârlığı gösteriyorlar. Bu zor, meşakkatli ve ağır görevi yeniden üstlenmeye canla başla hazırlar. Bu ateşten gömleği giymeye doğal adaylar...

Değerli Malatya halkının hizmet yükünü bir daha sırtlanmaya talipler. Onlara sorarsanız kendilerinden daha ehil hiç kimse yoktur. Yaptıkları görevleri hiç kimse kendileri gibi yerine getiremez, bu kutsal vazifeyi deruhte edemezler. Demeye getiriyorlar...

Oysa ortada elle tutulur gözle görülür iç açıcı müşahhas bir manzara yok. Her taraf, yani, sağımız solumuz dört bir yanımız darmadağın, permeperişan... 

Sadece görünen TOKİ'nin 3000 civarında yaptığı ve Aralık ayında teslim edeceği deprem konutları var. Hepi topu o...

Resmi rakamlara göre 110 bin insanımız konteyner teneke barakalarda yaşıyor, bu rakamın en az üç misli Malatyalı da başka şehirlerde çile dolduruyorlar...

Yerel yöneticilerin söylemlerine bakılırsa tamamı hayal gücünüzü çalıştırmanıza bağlı güzel günler, her sözleri soyut vaatlerden başkası değil!... 

Neredeyse bir yıl olacak bu darmadağın halimizin üzerinden geçen zaman. Malatya'nın kadim yerleşim merkezi geceleri simsiyah korkunç bir hayalet şehri!...

Aradan geçen bu kadar zaman zarfında hayal satacağınıza insan hiç değilse kültürel kimliğiyle ortaya çıkaracağınız güzel şehrimizin bir maketini hazırlatırdı ve onun üzerine konuşurduk.

Bana öyle geliyor ki, ortada ne bir plan ne de bir hazırlık söz konusu her gün erken kalkan yeni bir şey söylüyor ve insanımızın zihni bu nedenle allak bullak oluyor. 

Merhum Akif'in bir şiirinde dediği gibi, "Anlaşılan kimse farkında değil yaptığının / Kafalar tütsülü hülya ile gözler kızgın" 

Herkes birbirine, siz yöneticiler de dahil olmak üzere, sekerata bulanmış o meşhur ruh haliyle "Ne olacak bu memleketin hali?" diye soruyor. 

Acı ama gerçek bu...

Sayın Valimizin Dirayet Adımı

Şehrimize yeni atanan Vali Ersin Yazıcı beyefendiyi hoşgeldiniz diyerek selamlıyorum...

Geçenlerde İl Koordinasyon Toplantısında toplantıya vaktinde gelmeyenleri içeri almamasını yerinde alınmış bir tavır olarak değerlendirdim. Bu durumu izah ederken yaptığı açıklamayı da sorumluluk sahibi biri için daima hatırda tutulması gereken bir uyarı olarak görüyorum, 

Ne diyordu sayın Ersin Yazıcı "Benim yaptığım toplantılara davet ettiğim kurum müdürü vaktinde gelecektir, yerine adam göndermesi olmayacaktır. Sakın ola kimse böyle bir densizlik yapmasın. Yoksa gelen kişiye simitçi muamelesi yaparım, tatsızlık olur. Beyefendi, hanımefendi gelemiyorsa mazeretini bildirir. Toplantıya geç gelen 3 arkadaşı toplantıya almıyoruz ve savunmalarını isteyeceğiz. Toplantıya geç gelmek hem saygısızlık hem de kul hakkına tecavüzdür. Ben üç, beş dakika özellikle geç geliyorum ki bu zaman zarfında toplantımız huzur içinde başlasın, Size olan saygımdan ötürü zamana riayet ediyorum, sizler de zamana riayet etmelisiniz. Avrupalılar bunu yapıyor, biz neden yapmayalım. Zaman çok kıymetli."

Sayın Ersin Yazıcı'yı bu kararlı ve dirayetli duruşu nedeniyle tebrik ediyor ve şehrimize hoş geldiniz diyorum.

Dilerim bundan sonraki hizmet süreniz boyunca halkımızla iç içe, omuz omuza örnek bir yönetim tarzı ortaya koyarsınız ve Malatya'nın yönetim tablosuna isminizi altın harflerle yazdırmanın yanı sıra gönüllere de namınızı sevgi ve saygı mürekkebiyle nakşedersiniz. Tıpkı Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa ve Merhum Recep Yazıcı gibi hizmetleriyle unutulmaz valiler listesinde mümtaz yerinizi alırsınız.

Büyükşehirin Beton Santrali

Malatya çok acayip bir şehir olmuş durumda. Akılla izah etmesi mümkün değil.

Asrın felaketini, hatta bin yılın kıyametini yaşayan bu şehrin içi bizi dışı da cümle alemi yakıp kavurdu...

Depremin yaşandığı ilk haftalarda tabir caizse tüm ülkemiz yüksek merhamet duygusuyla yardım seferberliği yarışına girdi ve her yöreden maddi manevi yardım bombardımanına tutulduk.

İçeride ise yardımlar kimler arasında pay edildi meçhul. Kimileri çiter çifter alırken kimileri de mukadderatımız buymuş diyerek olan biteni yutkunarak uzaktan sessiz sedasız izlemekle yetindi.

Bir yanda yardım sağanağı diğer yanda deprem fırsatçılığı. Çelişkinin iki keskin ucu. 

Diğer yanda ise bir başka beceriksizliğin şahı yaşatıldı Malatya halkına.

Malatya şehir merkezinin yönetimini yürüten başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Yeşilyurt ve Battalgazi Belediyeleri halkın temel ihtiyacını temin edecekleri ticari konteyner çarşılarını orantılı bir sektörel dağılımla organize edemediler.

Bir tek Sümerpark İlçe Kooperatiflerinin bulunduğu alana kim aklettiyse "Peynirciler Çarşısı"nı kurmayı başardılar.

Halkın en öncelikli ihtiyacı beslenme, yani yiyecek içecek ve gıda maddelerini temin edebilecekleri mekanların kurulması.

Tamamen bu ihtiyaç göz ardı edilerek, nerede boş bir alan bulunduysa dostlar pazarda görsün mantığıyla konteynerler yığılarak kura ile onlar Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaf Sanatkarlar Odasına kayıtlı ticari işletmelere gelişigüzel dağıtıldı. 

Ayakkabıcının yanına Çiçekçi, Berberin yanına Şoför Eğitim Kursu, Sigortacının yanına, Bayan Kuaförü, Kasabın yanına Telefon Aksesuarcısı gibi alakasız bir dağılım gösterildi.

Nerede boş bir alan bulunduysa diyoruz ya kafadan atmıyoruz, isterse dağ başı olsun orayı bizim çok becerikli belediyelerimiz sözde çarşı yaptılar. Halâ bomboş duran yüzlerce konteyner atıl işlevsiz bir halde ziyan ediliyor!

Halkın asli ihtiyaçlarını temin edebilecekleri küçücük çarşıları kurmayı maalesef akledemedi bizim vizyoner belediyelerimiz...

Ne demiştik bir yanda yardımlaşma duygusunun yüceliğinin yanı sıra diğer yanda deprem fırsatçılığı...

Deprem fırsatçılığının en babasını, basına yansıdığı için biliyoruz, sağolsun bıçkın gazeteci Mahir Temur gündeme getirmişti, Hazır Beton Sektörü yapıyordu.

Normal piyasa fiyatının iki katına yakın bir ücretle, amiyane tabirle millete kakalıyorlardı ürettikleri hazır betonları. 

Mukayeseli bir de fiyat çizelgesi ile aradaki farkı yazmıştı Mahir Temur.

Mahir Temur'un Kayısı Haber Sitesinde çıkan haberler üzerine Ticaret Bakanı Ömer Bolat, çimento ve hazır beton sektöründe fahiş fiyat artışları gördüklerini söyleyen bakan “Üzülerek ifade ediyorum deprem bölgesinde 5 büyük vilayette çok fahiş miktarda fiyatları yükseltme çabaları var. Rekabet edip fiyatları düşüreceklerine birlikte karar alıp fiyat yükseltme çabalarını görüyoruz. Onları uyarıyoruz, kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Fiyatları düşürteceğiz." diyordu.

Büyük bir ihtimalle bakanın bu açıklaması üzerine Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan harekete geçerek hazır beton üretim tesislerinin yapımına girişti. Önceki gün deneme üretimlerinin ardından hazır beton üretiminin satışına başlayan Büyükşehir Belediyesinin yan kuruluşu Esenlik A.Ş'nin işlettiği Hazır Beton Şirketi piyasaya metreküpü 1.500 TL'den hazır beton satmaya başladı. 

Dilerim bu fiyat politikaları istikrarla devam eder. 

Bu temenniyi boşuna yapmadım, maalesef Esenlik Şirketimiz işletmiş olduğu marketlerde sözde maliyetine satış reklamları yaptıkları halde resmi bir kurumun ürettiği mamülü bir diğer özel marketten daha pahalı satıyor...

Yorumlar 1
Sahipsiz Malatyam 01 Kasım 2023 19:33

Teşekkürler sayın Vahdettin Yiğitcan o kadar güzel gözlemleyip yazmışsınız ki gerçek gazeteci böyle olmalı .düşüncelerinize tercüman oldunuz siz ve sizin gibi cesur ,açık sözlü gazetecilerin sayesinde belki ülkemiz ve Malatya mız düzelir .Birde eğer doğru söyledin yazdın diye dokuz köyden kovmazlarsa doğru yazıldı diye ceza almazsanız iyi ...

Yazarın Diğer Yazıları