Süveyda Keskin

Yeryüzünün Tanrıları

Süveyda Keskin

Aslında iki yazı dizisi halinde yazdığım Suriye konusu hazırda bekliyor. Fakat dört bir taraftan sobelendiğimiz corona ister istemez kendini gündem etti. Ne zaman kadrajından çıkacağımızı hep beraber göreceğiz. 

Tek dünya, dünya imparatorluğu, yeni dünya düzeni tamlamaları ilk defa David Rockefeller tarafından dile getirilmiş ulus devletleri, vatan severliği sonlandırmayı, totaliter bir dünya devleti kurmayı amaçlamış ve şu güne kadar zihin kontrolü karanlık ve bilinmeyen organizasyon, projelerle özdeşleştirilmiştir. Karanlık ve kirli, ekonomik, toplumsal, siyasal tüm olaylarda varlık göstermiş, korku, kaos, anarşi, terör zemini oluşturmuş ve oluşturmaya da devam etmektedir. 

Yeni dünya düzeni globalleşen dünyada soğuk-sıcak savaş, sosyolojik ve psikolojik savaş, biyolojik ve kimyasal savaşlarla kendine yer açmayı tüm hızıyla sürdürmektedir. 

Tek dünya yaklaşımında tek gaye birkaç kutsal ailenin menfaat ve varlığını korumak olduğundan, tüm bu savaşlar kalbur altında kalan çoğunluk kitleyi yok etmeyi amaçlar. Yer yüzündeki tüm kaos, anarşi ve oluşturulan korkular, kendilerini tanrı ilan eden bu bir avuç kesimin küresel kaygı ve tasasının sonucudur. 

İnsanların ölümünden hayat bulan bu vampirler, dünya nüfusunun azaltmanın türlü stratejilerinin yanı sıra transhümanizmin insan doğasının değiştirme amacından ve vasıtalarından da yararlanır.   İnsanı dönüştürme çabasında olan hümanizm dini dışarıda bırakmış aklı kutsamıştır. En güçlü vasıtası yapay zekadır. 4. Sanayi devrimi olan yapay zeka (YZ) birçok ulus şirketler tarafından desteklenirken yapay zeka çalışmalarının büyümesi, sosyal, kültürel, hukuki, istatistiki vs alanlarda dönüşüm sıkıntı hatta faciaya dönüşecektir. 

Bilimi, teknolojiyi yücelten bu anlayış; Aşkın tanrının yersizliğine inanmış, dinin yerine çoktan konumlanmıştır. Tanrıyı yok sayan bu korkunç yaklaşım, kendilerinden olan elit tabakanın dışındaki çoğunluğu bertaraf etme kararı vermiş ve uygulamaya sokmuştur.

İnsan üstü zeka ve fonksiyonlarla donatılmış ileri bir teknoloji dünyasında insana ihtiyaç kalmamıştır. İnsandan daha hızlı daha iyi ve daha verimli iş yapabilme kapasitesine sahip robotların yanında insan; cılız, verimsiz ve fazlalıktır artık. Zaten işçi, köle, alt sınıf statüsünde olan, üzerinden sömürülen ve kullanılan çoğunluk olmasına rağmen göze batan kesim olma realitesini hep korumuştur.  Şu anki durum bunun dahi tahammülsüzlüğünü göstermektedir. 

Ünlü İsrailli yazar ve tarihçi, transhümanizm yanlısı ve bir lgbt bireyi olan Yuval Noah Hariri, “ Biz yeryüzünün Allah’ı olamazsakta yeryüzünün tanrılarıyız “ derken bu vahşi ihtirası açıkça tanımlamıştı. 

Şu anki zaman diliminde bir vürüsle toplumlarda oluşturulan korku dünyası, insanlara önlerine ne konulduysa nedir, ne değildirin sorgulamasını dahi yapmadan yönlendirilen hatlara çekilmiş, bireysel ve toplumsal davranış endeksinin ölçülmesi fırsatını vermiştir.

Yapay akılla donatılan 4.sanayi devrimi küresel anlamda nabız yoklamış, evresini perçinlemiştir. Bir virüs yaygarası insanı işinden gücünden, eğitimden bir anda koparmış; kar mı zarar mı endeksi yükselmiştir, orası da tartışılır bir hal almıştır.  Fakat ölüm korkusu aklı devreden çıkarmış, kişiyi kendi eşiğine hapsetmiş, gündemdeki en elzem konu ve unsurları bir kenara itmiştir. Yanı başımızda ateş çemberine dönen sınırımız ve askerimiz, resmen ziyan olan binlerce mülteci ve dünyanın dört bir tarafında devam eden zulüm kaygımız olmaktan çıkmıştır.  Çünkü suni kaygı ve korkular oluşturulmuştur. Farkında olunmayanınsa tüm küresel faciaların aynı merkezden komut alınması ve dizayn ediliyor olmasıdır.

Maddi- manevi, psikolojik- sosyolojik, ulusal-küresel sorunların kaynağı aynı. 

Sorgulamadan piyasaya sürülene balıklama atlayan bir toplumun nabzı çabuk yoklanır, kolay hacklenir,  kolay yönetilir ve kolayca bertaraf edilir. 

Tanrıya gerek duymayan yeryüzünün tanrıları, artık insanı gözden çıkarmıştır. 

Üretilen biyolojik bir virüs, elin bir sabunlanmasıyla yok olabiliyor ve kendisiyle paradoksal bir durum arz ediyorken, toplumlarda amansız bir hastalık ve zombi görmüşçesine algı oluşturması nasıl bir mantık ve zihniyetle açıklanabilir?

Evet işte bu üst akıl habire yaptığı sosyal deneylerle insan aklını ölçmüş, yapay zekayı insandan daha akıllı ve daha işe yarar bulmuştur. 

Yazımı bu ümitsizlik ve çaresizlikle bitirmeyeceğim.  

“Biz akletmeyenleri pislik içerisinde bırakırız.” (Yunus/100) demişti yüce Allah. Temize, feraha, selamete ve zafere çıkmak için akletmek, vahyi akılla okumak, yolumuzu nur yapmak zorundayız.  

Çünkü küçük tanrıların gaflette olduğu bir tek şey var. 

Kainatın ve sorgunun hakimi yüce yaratıcının 

“Tuzak kuranların en hayırlısı” (Enfal/30) olduğundan bihaber olmalarıdır.
 

Yorumlar 2
nesibe kilinc 21 Mart 2020 17:38

????????????????

Canan korkmaz 21 Mart 2020 09:16

Allah razı olsun kaleminize sağlık Bunları anlatamamak çok zor su süreçte Korku psikoloji ağır basiyo toplumda Ayet zuhur ediyo Sizi biraz açlık biraz korku ürünlerden artırıp eksiltmekle imtahan edeceğiz.....

Yazarın Diğer Yazıları