Süveyda Keskin

Senin İsmail'in Kim

Süveyda Keskin

Kurban kelimesi, Arapçada maddi/manevi yakınlığı ve yakın olmayı ifade eder. Dini terminolojide, kendisiyle Allah’a yaklaşılan bir şeyi özel biçimde Allah’a yakın olmak maksadı ve rızasını taşır ki belli kriterler içerisinde, kesilecek (kurban edilecek) hayvanı ifade eder. 

Allah’a yaklaşmayı rızaya uygun yaşamla orantılı olduğunun bilincinde olan her mümin aynı zamanda bilir ki yaklaştıran şeyin sonradan mükafat adına gelen koç değil; İbrahim’in evladını İsmail’i sevdiği kadar olan bir şeyin olmasıdır. 

“Senin İsmail’in kim demişti” merhum düşünce adamı Ali Şeriati. İsmail, İbrahim’in en gözdesi, en sevdiği, en kıymetlisini rabbine sunuşuydu kurban. Rızaya boyun eğişin, en kıymetli olanla takasıydı Kurban. İmtihanın en zirvede kazanılmasıydı kurban. Feda edişin, vazgeçişin, kendine olanın, gözden çıkarışın en alâsıydı kurban. Vazgeçilmez sanılanların rızaya göz kırpmadan teslim edilişinin adıdır kurban. Yaşamımızdaki en kıymetli şeyleri hangi alanda, kime karşı harcadığımızın hatırlatmasıdır kurban.

Sağlığın, paranın, mevkiin, statünün, gençliğin, zamanın, varlığın, yetinin, kabiliyetin rızaya ne oranla sunuşunun hatırlatmasıdır kurban. 

Yaşamın seyri içinde insana dair, rabbin rızasına tüm varlığınla insana dokunuşun, yaklaşımın, yardımın, ülfetin, dayanışmanın, yürekli olmanın fırsatıdır kurban. 

“”Kimdir senin İsmail’in? Kendin bileceksin. Sevdiklerin olabilir, işin, rütben, mevkiin vs olabilir. Eğer Allah’a yakın olmak istiyorsan, kendi İsmail’ini bulacak, onun yerine kurban edeceksin. Yoksa yalnızca adet olsun diye kurban kesmek kasaplıktır”” demişti Ali Şeriati. 

En sevdiğinden, en aşinasından, en gözdesinden, en iyisinden, en alasından, en kıymetlisinden, olmazsa olmazından… Zira yaklaşmak, kurban etmekse kriter enlerle ifade ediliyor. Aşağısı ne kadar kurtarır sizi? İnsanın insana dar ettiği şu yaşam alanında, Allah’a ve insana dokunuşu ve yaklaşmayı Allah zaruri kılmıştır. 

İslam dininin merkeze aldığı en kıymetli öznedir çünkü insan. İnsana yaklaşım Allah’a yaklaşımla doğru ve kutsal bir birliktelik içerir. Nitekim bunu İbrahim’in evladını Allah’a tereddütsüz kurban seçişiyle göstermiş oluyor bize Kur’an. Ve teslimiyet sonucu gelen mükafat.

Yaraya dokunmak, yaklaşmak, paylaşmak, işini görmek ihtiyacı gidermek, feda etmek, özveride bulunmak, kurban etmek durumundasınız. Enlerle yapmak, makul olanı, örnek olanı, yaşama dokunanıdır.  Kısacası, maddi/manevi varlığınızla, tam bir teslimiyetle; Allah’a ve insana ulaşmak, yakınlaşmaktır kurban. Aksi halde sahibi olduğunuzu zannettiğiniz şeyler, Allah’tan uzaklaştıracak. Nimet, aleyhinize işleyecek.

Sarıldıkça Allah ve insanla olan mesafeniz arttıkça artacak.

Her türlü nimeti sonsuz kâra dönüştürmenin zaman ve şansı varken… 

Kurban etmenin tam vaktidir.

Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça, erdeme ulaşmış olmazsınız. Ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir. Al-i İmran/92
 

Yazarın Diğer Yazıları