Kırkbir (41 )yıl önce
Ramazan Keskin
12 Eylül 1980 Darbesinin veya gece baskının yıl dönümü.
Beşli Çete 12 Eylül günün sabahı saat
03 üçte Ankara’da hiç bir hakları olmadığı halde her şeyi yok sayıp, Devleti ellerine geçiren ZALİMLİKLERİN yıl dönümü günüdür.
DİKTATÖR ÖLDÜ
Diktatör şu an hesap vermek üzere yolcudur. Bugünden sonra kendisinden hesap sorulacaktır. Bir zaman da o haksız yere hesap sormuştu…
Bildiğiniz gibi 12 Eylül 1980 Askeri Darbeyi gerçekleştiren Kenan Evren 9 Mayıs 2015 saat 23 ‘de öldü.
Dünya gezegenimizden bir ‘’Zalim, Katil, Gâsib, Eşkıya ve işkenceci ‘’ daha eksildi.
Halkın seçimiyle iş başına gelen hükumeti devirip kendisine ikbal temin etmişti. Bir zamanlar devletin zirvesinde bulunuyordu. Bir emirle orduları harekete geçiren adam, şimdi yerin altında büyük hesap günü için beklemektedir.
12 Eylül 1980 darbesinde suçlu olan tek kişi Kenan değildir. O’na her türlü desteği veren asker, sivil, bürokrat, medya ve sermaye taraftarları da aynı şekilde suçludurlar. Er veya geç bunlardan da hesap sorulacaktır.
Kenan Evren bir konuşmasında şöyle diyordu : ‘’ Darbe yapmak için şartların olgunlaşmasını bekledik.
‘’Bu şartların olgunlaşması için beş bin (5,000)’ den fazla insanımızın kanı döküldü / öldürüldü.”
Binlerce, on binlerce, yüz binlerce insanımız mağdur edildi.
Kenan’ın darbesi sonucu takriben yedi yüz bin (700000) insanımız ceza evlerinde işkence gördü ve yıllarca hapis yattılar. Takriben iki yüz (200) kadar insanımız Kenan’ın işkencecileri tarafından işkence esnasında öldürüldüler.
Kenan kendisi diyordu : ‘’Adaletli davrandım, bunun için bir sağdan bir soldan astırdım/idam ettirdim.’’
Kenan böyle bir adamdı. Niçin bu gencecik insanları astırdın/idam ettirdin diyenlere şöyle cevap veriyordu: ‘’Asmayıp da besleyeyim mi?...’’ Elli (50) kadar insanımız idam sehpalarında can verdi.
İşte Kenan böyle bir adamdı.
Kenan, Türkiye’yi maddi ve manevi olarak elli(50) yıl geriye attı. Bu maddi ve manevi olumsuzlukları telafi etmek imkânsız gibidir.
Bugün yaşadığımız birçok olumsuzlukların temelinde Kenan Evren’in yanlış politikaları olmuştur.
Biz Kenan öldü diye bunları yazmıyoruz. Kenan’ın ilk gününden bugüne gördüğümüz bütün olumsuzlukları yeri geldikçe anlatmışızdır. Örneğin: Mihrapta, Minberde, Kürsüde, Radyoda, Televizyonda, açık ve kapalı her ortamda bu yanlışları dile getirdik. Tabii ki bunun sonucu olarak birçok bedeller ödedik. Keşke sadece biz bedel ödemiş olsaydık. Türkiye büyük bedel ödedi. Bu vatanın bütün evlatları ve torunları bedel ödediler. Yapılmış olan o yanlışların bedelini hala toplum ödüyor. Öyle ki, uzun süre bu olumsuzluklar devam edecek gibi görünüyor.
Nihayet yeterli olmasa bile, bu dünyada yargılandı. Yaptığı eylemin(suçunun) cezası olan idama mahkûm oldu. Her ne kadar bu hüküm infaz edilmemişse de tarihin sayfaları arasında yerini aldı.
Elbette ki insanların ölümüne sevinilmez. Fakat ölenler Zalim ve Katil olursa bu müstesnadır.
BERFO ANA her ne kadar Kenan’ın ölümünü görmeden ölmüşse de, işkence görenler, işkencede anne ve babalarını, evlatlarını, torunlarını, eşlerini, akrabalarını, komşularını, arkadaşlarını ve dostlarını kaybedenler bu ölüme şahid oldular.
Kenan kendisini çok cesur ve delikanlı gösteriyordu. Şayet yargılanırsam; “kafama’’ sıkarım diyordu. Sözünde durmadı. Giderayak bu sözünü bile yerine getirmedi. Cesur gibi görünen bütün Zalim ve Katiller böyle davranırlar.
Yarın Mahkeme-i Kübra’da herkes yaptığının karşılığını bulacaktır. Dileriz yeryüzü müstekbirleri bundan kendilerine ders çıkarırlar.
Ey Kenan! Biz de arkandan geleceğiz, tüm maktûller, eziyet ve işkence görenler de o Mahkeme-i Kübra’da hazır olacaklar ve orada her şeyden haberdar olan Allah hesap soracaktır.
Ahirette sizinle görüşmek üzere. Vesselam..
