Kahta, tarihiyle, doğasıyla ve insanının sıcaklığıyla bilinen Adıyaman 'a bağlı bir ilçe. Gördüm ki bu toprakların bir başka hazinesi, burada büyüyen çocuklar ve gençlerdir. Onlar, bu toprakların geleceği, umutla büyüyen filizleri, rengârenk çiçekleridir.
Heyecan dolu bir güne merhaba dedim ve yola koyuldum, mis kokulu çocuklara vardım .
Önce Kahta Hürriyet İlkokulu 'nda yavrularımızla kucaklaştık. Masalların büyülü dünyasına bir yolculuk yaptık. Gözlerindeki pırıltı, hayallerine dair ipuçları veriyordu. Her bir hikâyede kendilerini buldular, hayal gücünü genişleten masal diyarlarında özgürce koştular. Gülüşleri yankılandı salonda. Notlar yazdılar içi sevgi dolu cümlelerle.
Hayal güçlerinin sınırlarını zorladıkça ortaya çıkan o enerjiyi hissetmek tarifsizdi. Onların dünyasında her şey mümkün, her şey ulaşılabilir.
Öyle güzel cevaplar veriyorlardı ki, her birinin içinde gizli bir potansiyel vardı. Tıpkı toprak altında açılmayı bekleyen bir tohum gibi. Onlara umutla bakmak, onların coşkusuna ortak olmak, insana hayatın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor.
Onların neşesi, Kahta’nın bağrına işleyen derin bir huzur gibiydi.
Sonrasında TP Kahta Kız AİHL Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu gençleriyle bir araya geldik. Konumuz, "okuma kültürü ve hayallerimizdi " . Bir de masal anlattı Ninem Korkut onlara.
Sözlerimizle köprü kurduk. Her cümlenin ardında yeni ufuklara açılan kapılar vardı. Gençlerin gözlerindeki ışık, hayallerinin gücünü anlatıyordu. Onların hayalleri, tıpkı Kahta’nın rüzgarında savrulan papatyalar gibi canlı ve dirençliydi. Bir kitap sayfası çevirdiğimizde, o hayallerin nasıl filizlenip koca bir ormana dönüşeceğini görmek mümkün oldu.
Buradaki çocuklar ve gençler, tıpkı bu toprakların çiçekleri gibi özel ve eşsizdi. Onların sevgisi, masumiyeti ve umut dolu bakışları, beni mesrur eyledi . Kahta’nın bağrında filizlenen bu çiçeklerin, sadece Kahta’yı değil, tüm dünyayı güzelleştireceğine inancım tam.
Onlara baktıkça, kalbim sonsuz bir mutluluğa gark oldu. Onların büyüdüğü, kök saldığı bu bereketli topraklar nice güzelliğe gebedir inşallah .
"Okumak, boş zaman işi değil, hoş zaman işidir" dedik. Çünkü bir kitabın sayfalarını çevirmek, insanın ruhuna dokunan bir yolculuktur. Her cümlede yeni bir dünya, her paragrafta farklı bir duygu gizlidir.
Okumanın bir alışkanlıktan öte, bir tutku olduğunu, insanı geliştiren, zenginleştiren bir eylem olduğunu konuştuk. Kitap okumanın sadece zaman geçirmek değil, o zamanı değerli kılmak olduğunu anlattık. Onların hayallerinin bu satırlarda şekillendiğini, bir kitabın ufuklarını nasıl genişletebileceğini anlattık.
“Kitap okumaya vakit bulamıyorum,” dediğimiz anı, durup düşündük. Aslında mesele vakit bulmak değil, okumayı bir öncelik haline getirmekti. Çünkü okumak, bizi bize anlatır. Hayatı, insanları, dünyayı anlamanın en güzel yollarından biridir.
Gözleri ışıl ışıl, zeki çocuklarla bir araya gelmek nasıl güzeldi. Program mimari müdür yardımcısı Rukiye Ardıç hocam olmak üzere okul müdürü Sayın Mehmet Aluç'a, Zeynep Durdukoca, Esma Bozkurt hocalarıma emek veren tüm öğretmenlerimize, diğer ziyaretimizin program mimarı Hürriyet ilkokulu öğretmeni Şerif Yetkin hocama okul müdürü Sayın Ali Yıldız' a, emek verenlere şükranlarımı sunuyorum.
Hem bugüne hem de yarınlara dair anlamlı bir vakit dilimi idi. Onların bakışlarında, keşfetmeye hazır bir merak, öğrenmeye açık zihin gördüm. Her biri, bir cevherdi.
Kahta’nın bu ışıl ışıl zeki ve çalışkan ruhlarıyla gönül bağı kurduk . Bakışlarında, sorularında ve hayallerinde saklı umuda yol aldık . Bu çocuklarla bir araya gelmek, sadece bir buluşma değil, geleceği inşa etmeye dair güçlü bir inançtı.
Nice güzel vakitlere Kahta’nın güzel çiçekleri. Sizlere sonsuz selam olsun...
