Nevzat Kaya

Hükümdara Değil, Hizmetkâra İhtiyacımız Var

Nevzat Kaya

Malatya Şoförler Odası Başkanlığı denilince birçok şoförün yüzünde aynı ifade beliriyor:

Bir yorgunluk, bir mesafe, bir “bize uzaklık” hissi…

Meslek odaları üyeye hizmet için vardır.

Ama gelinen noktada, bazı odalar hizmet üreten kurumlar olmaktan çıkıp, makamı koruyan yapılara dönüşmüş durumda.

Malatya Şoförler Odası da ne yazık ki bu tartışmanın tam ortasında anılıyor.

Şevket Keskin uzun süredir bu koltukta.

Tecrübe dediğiniz şey, eğer üyeye dokunmuyorsa, sadece koltuk eskiten bir alışkanlık olarak kalır.

Bugün sahada çalışan şoförün derdi çok:

Ruhsat, belge, ceza, mevzuat, geçim…

Ama bu dertlerin kaçında oda gerçekten çözümün parçası?

Kapısı çalınan kaç şoför “Buyur kardeşim” cevabını aldı?

Kaçı “Biz karışamayız” duvarına çarptı?

Bakın, meslek odalarının üç temel işlevi vardır: Temsil, kolaylaştırıcılık ve savunuculuk.

Yani üyenin hakkını savunur, işini kolaylaştırır, devletle üye arasında denge kurar.

Peki Malatya Şoförler Odası bu üçlü görevden hangisini tam yapıyor?

Üyenin işi zorlaşırken sessiz kalmak temsil değildir.

Sorunla gelen üyeye sırt dönmek kolaylaştırıcılık değildir.

“Mevzuat böyle” deyip kenara çekilmek savunuculuk hiç değildir.

Burada mesele kişisel değildir.

Ama isim de ortadadır: Şevket Keskin.

O koltukta oturan kişi odur ve eleştiri de doğal olarak ona yönelir.

Bazı başkanlar kendilerini eleştirilmez sanıyor.

Odayı kendi mülkü, üyeyi de “idare edilecek kalabalık” gibi görüyor.

Eleştiri gelince rahatsız oluyorlar.

Oysa eleştiri, özgür iradenin gürültüsüdür; susturulamaz.

Halk arasında bir laf vardır.

"Devlet baba olur, oda da ağabey.”

Ama ağabeylik, uzaktan ahkâm kesmekle olmaz.

Ağabeylik, zor zamanda el uzatmakla olur.

Bugün Malatya’da birçok şoför şunu söylüyor:

“Bizim derdimizi dinleyen yok.”

Bu cümle tek başına bile bir alarmdır.

Şunu açıkça söyleyelim:

Meslek odası başkanlığı hükümdarlık değildir. Saltanat hiç değildir.

Üyeden kopmuş bir yönetim anlayışı, ne kadar uzun sürerse sürsün, meşruiyetini yitirir.

Bizim Malatya’da ihtiyacımız olan şey çok net:

Koltuğunu koruyan bir hükümdar değil, sahaya inen, dinleyen, sorun çözmeye çalışan bir hizmetkâr...

İşte tüm bu eleştirileri göğüsleyecek arzu ettiğimiz bir aday var.

Malatya esnafının da yakından tanıdığı, kişiliği ve esnaflığıyla müsemma, koltuğunun yükünü değil sorumluluğunu taşıyacak biri.

Arif Ede..

Arif Ede, odaya yönelik yaptığımız eleştiri ve tespitlere vakıf biri.

Kendi ifadesiyle "oda başkanlığı süs değil, sorumluluktur. İmza atmak değil, yük almak işidir" diyor.

Temsil kabiliyeti güçlü, ulaşılabilir ve sahada olan, tarafsız ve adil, sadece sorunları tespit etmeyip aynı zamanda çözen, şeffaf, vizyon sahibi, siyasetle mesafeyi koruyan, hesap verebilen, kriz yönetmeyi bilen ve koltuğa değil hizmete adanmış bir anlayışı bize ifade ediyor.

Tüm esnaf arkadaşlarımızın bu sağduyuyu ve mesleki mesuliyeti yerine getireceğinden şüphemiz yok. Artık hükümdar başkan değil, hizmetkar başkan olmalı.

2026'nın başlarında yapılacak Malatya Şoförler Odası Başkanlığı seçiminin şimdiden esnafımızın yaralarına merhem olacak bir sonuca erişmesini diliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları