Mehmet Zeki Dinçarslan

Esnafın ekmeği

Mehmet Zeki Dinçarslan

Şehir yapılanması tarih boyunca pazar kavramına bağlı olarak şekillenmiştir. Şehir yerleşimlerinin önemli bir kısmı pazar yeri olan yerlerde olmuş, farklı şekillerde kurulmuş şehirlerdeyse pazar yeri o şehrin can damarı haline gelmiştir. Bu açıdan bir şehrin esnafı şehir yaşamı için kritik bir yeri işgal etmektedir. 

Malatya esnafının deprem sonrasındaki sıkıntılarından sık sık bahsetmişimdir. Depremin en çok vurduğu kesimlerden birisi de esnaf oldu. Şehrin yaşamış olduğu depremin büyüklüğü bürokrasi tarafında yeterince karşılık bulamadığı için yaralar yeterince sarılmadı bunu hepimiz yaşadık. Esnaf cephesinde de durum aynı. İşyerleri yıkıldı, hasar aldı. Plansız uygulamalar yüzünden sürekli yer değiştirenler oldu. Dünya masrafla yeniden işyeri kurup ya da tadilat yapıp buralardan çıkarılanlar oldu. Vergi borçları, SGK borçları, faturaları silineceğine ertelendi, ertelenen borçlar büyüdü ödenmesi zor miktarlara ulaştı. 

Tüm bu sorunlarla birlikte Malatya şehrinde inanılmaz bir enflasyon başladı. Ülke genelinde bir enflasyon sorunu var fakat Malatya özeline baktığımız zaman fiyatlar genel seviyesinin ülke ortalamasının çok üzerinde seyrettiğini söyleyebiliriz. Başka şehirlerle kıyas yapınca durum daha da fazla netlik kazanıyor. İnsanların alışverişlerini yapmak için Elazığ'a gittiklerini söyleyeyim, gerisini siz hesap edin. 

Depremde yaşanan kayıpların insanımızın psikolojik durumunun üzerine bir yük yüklediği doğrudur. Araştırmacılar insanımızın deprem sonrası psikolojisi üzerine bir çalışma yapsalar insanların daha agresif, daha depresif olduklarının ya da örneğin yeme alışkanlıklarının farklılaştığının bulgularına ulaşabilirler. Kaybettiklerini geri alma güdüsüyle hareket eden esnaf da depremin acısını hemşehrilerinden çıkarmaya çalışıyor gibi. 

Psikolojik altyapısı anlaşılır görünse de insanoğlunun yaşadığı her travmayı başkalarına yansıtarak atlatmasının doğru ve uygulanabilir olmadığı da bir gerçek. Gördüğüm zararın etkilerini azaltmak için başkalarına zarar vermem diye bir çözüm yolu kabul edilebilir değil. Malatya'daki fiyatların bu kadar yüksek oluşu kabul edilebilir bir durum değil. 

Etrafımda gördüğüm ve kendi yaşadığım örnekler Malatya esnafının (iyilerini tenzih ederim) kendi ayaklarına sıkacak seviyede merhametsizleştiğini gösteriyor. Tanıdığım çoğu insan alışveriş alışkanlıklarını değiştirmiş durumda. Zincir marketler ve internet alışverişi daha fazla tercih edilmeye başlandı. Lokantalarda yemek yememeye başladı insanlar. Tatil yörelerindeki fahiş fiyatların haberlerini okursunuz yaz aylarında. Malatya halkı sanki bir tatil yöresindeymiş gibi yüksek fiyatlarla karşı karşıya. 

Esnafın ekmeği önemlidir. Esnafın ekmeği ile oynanmaz. Esnafın ekmeği kutsaldır. Kutsala saygı göstermek lazım gelir. Fakat esnafın kendi ekmeğiyle oynamasına ne demeli? İlk zamanlar normalin kat kat fazlası olan fiyatlar -ki en başta işçilik, nakliye ve kiralarda fahiş fiyatlar oluşmuştu- hâlâ normal seviyelere dönmüş değil. Arz talep dengesiyle alakalı olan bu fiyatların zamanla rayına oturmasını bekliyorum. Yerli esnafın satıyor olduğu ürünlerse arzının zincir marketler ya da online alışverişle oluşabileceği mallardır. Yerli esnaf kendine çekidüzen vermediği sürece pazar payı bahsettiğim yerlere kayacak gibi görünüyor.

Yorumlar 4
Saydo 14 Mayıs 2024 12:10

Efendi birde bu Kays’ı ihracatçılarının fiyat düşürüp sahtekarlıklarını yaz.

Hakim 14 Mayıs 2024 11:55

İnsanların vicdanına bırakılan bir hayat düzeni olabilir mi.işte bu gerçeklik sonucunda Türkiye Cumhuriyeti nde varolan hayat düzeninin adı ke ker ke modelidir.herkese ve kurunun yanında yanan yaşa Yüce Allah merhamet eylesin.arz talep dengesi üzerine şekillenen fiyat bilmecesinin mazlumu tabi kendi halinde yaşayan Anadolu insanı.çok zorlu bozuk bir devlet düzenin sonunda insanlar hep mutsuz olacak.

Murat 14 Mayıs 2024 11:26

Fırsatçılık 4 bir koldan şehrimizi sarmış durumda,Ticari taksiye biniyorum, arabasında bir arıza varmış Malatya sanayisinde 12.000 TL fiyat vermişler, taksici esnafımız hemen yanı başımızdaki komşumuz olan elazığ'a gidiyor 5.000 TL'ye yaptırıyor ve tekrar Malatya'ya geri dönüyor 100 kilometre gidip gelerek, bu anlattığım şu an malatya'daki fahiş fiyatlardan denizde bir damla, vatandaş olarak hepimiz farklı haksızlıklara uğramaktayız, fakat bakıyorum insanlarımız zalim olmuş devletimiz bir haber, Zeki bey de olmazsa yaşadığımız sorunları dile getirecek yerel medyada bir tane yazar bile yok

Ahmet 14 Mayıs 2024 04:31

Zulüm ile ilgili ayet ve hadisler vardır denirki zulüm etmeyin zulme uğramayın, sen başkasına işinde haksızlık edersin oda sana kendi işinde haksızlık eder bu kötü sarmal döner durur ve güvensiz mutsuz bir hal alır ,şu anda piyasa insanların bir birine zulm ettiği bir ortam kimse hakkına razı değil hep fazlasında gözü amma velakin hayrın dostluğun güvenin mutlulugun birbirinin hakkını korumaktan geldiğini bilmeyerek yaşayan şehrin insanlarıyız.

Yazarın Diğer Yazıları