Üniversiteli ameleler ülkesi!
Hamza Atlı
Galiba başlığın en çok yakıştığı ülkelerden biridir bizimki.
Dünya'da benzer örnek ne kadar var ki?
Üniversite mezunu binlerce amele inşaatta harç karıyor.
Hatta onu bile yapamayan çok fazla.
Sebebi, ömür sermayesinin en verimli zamanlarını okulda tüketmiş olması.
Asalak insanlar yetiştiriyoruz adeta.
Okuyan atanmazsa, 30 yaşına kadar anne ve babasının eline bakıyor.
Böyle onlarca insan tanıyorum.
Sebebi biziz...
İlla okusun diye yeterliliği olmayan, okumanın hakkını veremeyen binlerce genci boş bölümlerde telef ediyoruz.
Adamlar mezun olunca da kendilerinden ekmek bekliyoruz.
Yahu ülkede ismini dahi bilmediğimiz iki yıllık veya dört yıllık onlarca bölüm var.
O bölümlerde ömür çürüten binlerce genç var.
Ve bu sistemin de işine geliyor.
Evet, yanlış duymadınız.
Düzeni idare edenler bunlara işsiz değil, öğrenci diyor.
Başka bir izahı yok.
Varsa buyrun siz söyleyin.
Hititoloji bölümü var bu ülkede, hem de 4 yıllık...
Sümeroloji bile var.
Gel de gülme bu hale...
Bir Devlet Üniversitesinde adı saklı bir öğretim üyesinin, büyük emekle hazırladığı araştırmasının aşağıdaki başlıklarını okuyunca, eğitimdeki vahim ortaya çıkıyor.
-Türkiye'deki üniversitelerde kayıtlı öğrenci sayısı 8 milyon.
-OECD ülkeleri içinde ilk sıradayız.
Öğrenci sayımız, ülke nüfusunun %9'u.
Bu oran;
-ABD'de %6.
-AB'de ise % 5.7.
-Kamu, vakıf ve özel üniversite sayımız 209.
-21 üniversitenin, uluslararası hiçbir etkinliği yok.
-21 üniversite hiç sosyal sorumluluk projesi yapmamış.
-65 üniversitenin, endüstriyel proje yönetimi yok.
-65 üniversite kütüphanesinde sadece 1 kitap var.
-88 üniversitenin patent, tasarım başvurusu yok.
-28 üniversite Tübitak bursundan yararlanmamış.
-32 üniversitede uluslararası desteklenen ARGE çalışması yok.
-Son 30 yılda açılan üniversite sayısı eskiye oranla 20 misli.
-Son 5 yılda açılan üniversite sayısı 80.
SORU ŞU?
-Bunca üniversiteye nasıl hoca bulunabilir?
-AB'de 20 öğrenciye 1 hoca iken, Türkiye’de 41.5 öğrenciye 1 hoca.
150 öğrenciye bir hocanın düştüğü üniversite bile var.
-68 üniversite rektörünün uluslararası yayını yok. Araştırma kültürü olmayan bir akademisyen nasıl Rektör olarak atanır, yönettiği üniversiteden araştırma, bilimsel yayın beklenebilir mi?
Şimdi derin bir nefes alın...
Son bir yılda yetişen Profesör sayısı 4.000.
Araştırmanın özeti bile içler acısı durumu göstermeye yetiyor. (Rakamlar, istatistikler alıntıdır)
