Enes Tarım

İdeallerimizi şüpheden arındırmalıyız

Enes Tarım

Bazen, saçma sapan şeyleri doğru addedebiliyoruz.
Doğrularla yanlışları biribirine karıştırıp,
Kendimizi iyi şeyler yapıyor sanabiliyoruz..
Bir kötülük elçisi olabiliyoruz, farkında olmadan...
Mesela müminlik iddiası taşırken, 
Aynı zamanda müşrik bir putperest olabiliyoruz.
Hem, ellerimizi gökyüzüne kaldırarak, 
Kutlu bir resule, beddua edebiliyoruz... 
“Allahım bu Muhammed geldi bizi birbirimize bıraktı. 
Yarın savaş meydanında onunla aramızdaki hükmü ver…”
Diyerek salya sümük ağlayabiliyoruz..
Ya da zalimlerin şahı Muaviye ve evladı Yezid’e 
“Hazret” diyebiliyor, dualar yakarabiliyoruz... 
Gözyaşları içerisinde, hisli hisli ağlayarak... 
Ya da bir Ümeyye oğulları saltanatı adına savaşmayı,
Bir özgürlük savaşçılığı sayabiliyoruz...
Hüseyine saldırarak, kin dolu bir hınçla, 
Ve dilimizde tekbirlerle…
Ve bazı dönemler putperest şirk düznlerini ölümüne savunabiliyoruz. 
Kendimzi bir tevhid eri sanarak,
Çoğu kez, samimi saftirik bir dindarlık moduyla…
Öyle ya da böyle dünya kuruldu kurulalı, 
İnsanlık, yanlış din algılarını ideal sanma örnekleri ile dolu... 
Hem de dönemin firavunlarına hizmetkarlık yaparken... 
***
Hülasa, insanın hayatta bir ideali olmalı. 
Bir hedefi, bir amacı…
Dinç tutan, yaşamın ehemmiyetini kavratan, dik durmasını sağlayan ve geleceğe ümit ile baktıran bir ideal...
Öyle olmalı ki; 
Gerçekleşebilme olasılığından zaman zaman şüpheye düşsek te,
Umutsuzluğa kapılsak, 
Kendimizi yenilgiye uğramış gibi hissetsek te, 
Eninde sonunda bizi toparlayacak bir idealimiz olmalı...
***
İdeallerimiz bize bir gelecek öngörüsü çizer. 
Bir hedef belirler...
O hedef doğrultusunda azimli kararlı ve inatçı bir şekilde yürümeyi sağlar…
Yol üzerinde karşılaştığımız engeller engebeler ve barikatlar karşısında dik durmamızı temin eder.
Yüreğimizi teselli eder, 
Kalbimize dayanma gücü verir, 
Sıkılı yumruklarla daha hızlı yürümemizi sağlar…
Kimi zaman yenilgiye uğrasak da vazgeçmememiz gerektiğini fısıldar.
Çabalamamızı, aksayarak ta olsa yürümeye çalışırsak sonuca ulaşabileceğimizi öğütler...
***
Ve ideallerden kopmamamız gerektiğini önceki nesillerden öğrenmeliyiz.
Geçmişte idealist olanlardan…
Örnek şahsiyetler bunu öğretmeli, sıradan birileri değil...
Bu dünyaya eli değmiş, yılmaz mücadeleler vermiş, 
Son nefesine kadar aldığı emaneti taşımış birileri olmalı bunlar...
Yaşadıkları süre boyunca kimse kendilerini dinlemese de,
Çevresindeki herkes güçlüden, zalimden, insan şeytanlarından yana olsa da,
Mücadele azmi kırılmayan elçiler olmalı yol rehberimiz... 
Onları örnek almalıyız...
Bugün güç kaybetmiş, itibar kaybı yaşamış olsak ta,
Kendimizden şüpheye düşmüş olsak ta,
İdeallerimizden şüpheye düşmemeliyiz...
Selam ve dua ile...

Yazarın Diğer Yazıları