Abdullah Ergün

Tibili İbrahim

Abdullah Ergün

Koşu mesafeleri başta olmak üzere maçları kazanma adına diğer konu başlıklarının hayata geçtiği günümüz futbolunda yetenekli futbolcuların görsel meziyetleri “takım bütünlüğü” prensibine takılıyor.
Sonuca daha rahat gitme düşüncesini hayata geçirmeye çalışan teknik sorumluların, saha içindeki futbolculara son günlerde sıkça gündeme gelen “yapay zeka” söylemlerinin hayata geçmesine neden olacak uygulamaları benim gibi futbolun görsel güzelliğinde ilk sırada yer alan yetenek tutkunları için tam bir hayal kırıklığı oldu.
Ülkemizde futbolun resmi olarak oynanmaya başladığı yıldan itibaren sahaya yansıyan futbolun kahramanları takımlarda bulunan ve yetenekleriyle ön plana çıkan gerçek yıldız futbolcular oldu.
Bizim jenerasyon Can Bartu, Metin Oktay ve Lefter Küçükandoniyadis gibi sembol futbolcuları canlı izleme şansını yakalayamadılar.
Günümüzde kulüplerin kadrolarında bulunan futbolcuların daha çok takım oyununa uygun isimlerden oluşmasına karşın 1960,70,80 ve 90’larda sayı olarak daha fazla olan yetenekli futbolcuların resitalleri statlara gelen ve tribünleri her maçta dolduran futbolseverleri de mutlu ediyordu.
***
Malatya futbolunun en parlak sezonu olan 1983-84 sezonunda Avrupa’nın yenilmeyen tek takımı olarak şimdiki süper lige yükselen Malatyaspor’un elde ettiği başarı ülke sınırlarının dışına taşınmıştı.
Nurettin Soykan başkanlığındaki Malatyasporun mutlu sona ulaşma serüveninde yaşananlar o sezona tanıklık etmiş olanların günümüzde sahaya yansıyan futboldan uzak durmalarına neden oldu.
İskenderunspor, Gaziantep ve Kayserispor’un daha avantajlı olduğu konuşulan sezonda Malatyaspor, Nihat Atacan yönetimimde beklentilerin üzerinde büyük bir başarı elde etmişti.
Ligin en az gol yiyen takımı başta olmak üzere günümüzde ekranlarda her maç sonu açıklanan istatistiklerin o sezon her türlüsü Malatyaspor lehine yaşanmıştı.
Yazımın ana temasını oluşturan “yetenek” koşunusun o sezonki kahramanı savunmanın en etkili ismi “Tibili” lakaplı İbrahim Okutan oldu.
Koca sezonda kalesinde sadece 9 gol gören Malatyaspor ’da Kaleci Çetin Aslan başta olmak üzere Sefa Tatlıcı, Melih Üstündağ, Tümer Uzun, Fuat Akyüz, Cengiz Seçsev ve İbrahim Okutan’dan oluşan savunma hattı sezon sonu elde edilen başarının baş aktörleri olmuştu.
Günümüzde bazı süper lig takımlarının maçlarını izlemeye gelen seyirci sayısı o sezon Malatyaspor’un antrenmanlarını izlemeye gelen taraftarlarının çok üstündeydi.
Malatyaspor’un iç sahada oynadığı maçlarda Malatya İnönü stadının kapıları maçtan saatler önce kapanıyordu.
Deplasman maçlarında da benzer görüntüler yaşanıyordu.
Özellikle İskenderun, Kayseri ve Gaziantep deplasmanları ilk sırada yer alıyor.
Nihat Atacan, elindeki kadroyu ekonomik olarak kullandığı gibi her maçın hikayesine uygun oyuncuları sahaya çıkartarak rakiplerin işini zor hale getiriyordu.
Savunmanın önemli isimi olan İbrahim Okutan Fuat Akyüz ve Tümer Uzun gibi iki kulenin gerisinde libero görevini yerine getirirken futbol yaşantısının en olgun ve en keyifli sezonunu yaşamıştı.
Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden Almanların ünlü Futbolcusu Franz Beckanbauer’i anımsatan futbol resitali bizim içinde referans olmuştu.
Her maçın ayrı bir hikâyesinin yaşandığı 1983-84 sezonunda Malatyaspor tarihinin en parlak sezonunu yaşarken, Malatya şehir olacakta ön plana çıkmıştı.
Malatyaspor macerasını tamamlayan İbrahim Okutan, Malatyaspor formasını giyen diğer futbolcular gibi Malatya’yı unutmadığını her fırsatta gündeme getiriyor.
6 Şubat’ta yaşanan depremlerden sonra Malatya’daki dostlarını araması ve halen devam eden her sarsıntıdan sonra bunu devam ettirmesi bizleri de mutlu ediyor.
Her şey için teşekkürler Kaptan…
Sen bizleri bizlerde sizleri unutmadık.

Yazarın Diğer Yazıları