Aynı tas aynı hamam!
Abdullah Ergün
Kalite ve takip edilme noktasında Avrupa liglerinin gerisinde kalan süper ligimizde bu sezonda benzer tablo yaşanacak gibi gözüküyor.
Ligimizin lokomotif takımları olan üç büyüklerin izlediği yol haritalarında hiçbir değişiklik yaşanmıyor.
Transferlerde değer bakımından farklı rakamların ortaya çıkmasına doğrudan katkı yapan büyük kulüplerin aksine diğer kulüpler benzer tablonun kendilerine uyarlanış metotlarında ilerleme kaydettiklerini geçtiğimiz sezon sonunda ortaya çıkan tablodan bir kez daha belli oldu.
Gazetelerin spor sayfalarının yanı sıra TV ekranlarında transferlere sayfalar ve saatler ayıranlar bu işin doğru bir şekilde sonuçlanmayacağını da biliyorlar.
Avrupa Futbol Şampiyonasının bütün hızıyla devam ettiği bugünlerde bile konunun farklı noktalara taşınma şansı da hiç yok.
Her şey milyonlarca taraftara sahip büyük kulüplerin camialarına şirin gözükmek ve onları mutlu etmek için.
Bu işin sağlıklı tarafını düşünenler yapılan yanlışların kulübe ve Türk futboluna büyük zarar verdiklerini biliyorlar.
Sezon içinde transferde takıma katılan yeni transferlerden beklenen verim gelmeyince transfer döneminde öve öve bitiremedikleri futbolcuyu bu sefer yerden yere vurmalarına da alıştık.
Bizde sistem böyle devam ediyor.
Bunun değişeceği de yok.
Konunun Avrupa yönünde ise, bizde yaşananların tam tersi durumlar yaşanıyor. Sezon devam ederken yeni sezon yapılanması içine giren kulüpler, sezon bitmeden transferleri kafalarında bitiriyorlar. İş sadece transfer döneminde atılacak resmi imzaya kalıyor.
Kulübün kasasından çıkan her rakam onlar için çok önemli. Çünkü karşılığı olan rakamın hata payı noktasından beklentilerin üstüne çıkmasını da biliyorlar.
Bizde kulüpler borcun artık bankalarla anlaşma yapılacak seviyeye gelmesine ve yapılandırmaya rağmen hala hovardaca para harcama geleneğini istikrarlı şekilde devam ettiriyorlar.
Kulüplerin içinde bulunduğu borç bakiyesinin yanı sıra devam eden yanlış uygulamalara rağmen ortaya futbol adına iyi şeyler çıkmıyor.
Şampiyonlar Ligi’nde yıllardır devem eden başarısız tablo hiç kimseyi rahatsız etmiyor.
UEFA’ giden takım sayısı noktasında gerilerde yer alıyoruz.
UEFA’da bulunan dosya sayısı bakımından ilk sıralarda yani bu konudaki liderliğimiz yıllardır istikrarlı bir şekilde karşımızda duruyor.
Ülke futbolunu bu hale getirenlerin başında futbolumuzun başında yer alan ve futbolun içinden gelmeyen başkanlar ilk sırada yer alıyor.
Daha sonra medyanın her ortamda “gaz” verdiği gazete sayfaları ve ekranlarda bu işi yorumlayanların büyük kulüplere şirin görünmeleri de listenin ilk sıralarında hak ettiği şekilde duruyor.
Bizde bu hatalar devam ettiği sürece diğer ülkelerin ligimiz ve futbolumuz hakkında ki söylemleri daha çok çıkmaya başlayacaktır:
