Mutfakta boş tencere dönemi! Kırmızı et fiyatı dört haneli rakamlara koşuyor!
Yeni yıl yaklaşırken vatandaşlar 2026 yılında ete ne kadar zam geleceğini merak ediyor. Kıymalık dana eti hâlihazırda 750 TL bandına satılırken, Malatya Kasaplar Odası Başkanı Yusuf Küçer, fiyatların 1000 TL ile 1100 TL bandını aşmasının beklendiğini söyledi.
Buradaki en büyük sıkıntımız şap hastalığından dolayı hazırda olan, bugün çıkması gereken hayvanların daha erken kesilmesi. Erken kesildiği için de şu gün kesilecek hayvanımız inanın çok az. Bizim tabirimizle daha dolmamış hayvan kesime gelmez. Besici de bunu kesime vermez çünkü zarar eder. Kasap da bunu kesmez çünkü randımansızdır. Biz bir tosunu kestiğimizde %18'den %20 arası randıman kemik payı işte hesaplarız ama besisi tam dolmamış, besiden tam çıkmamış hayvanlar %25, %30, %35 fire verdiği için bizim de işimize gelmiyor. O yüzden elimde bulunan yani elinde hazırda bulunan mallarda ister istemez farklı fiyatlarla piyasaya sunuluyor.” ifadelerini kullandı.
Zam oranı yüzde 25 olabilir
Yeni yılla birlikte kırmızı ete gelecek zam miktarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Küçer, şunları söyledi:
“Şu an 580-600 bandında karkas kesimimiz var. Şu an tezgâhlarımız 800, 850, 750 lira yerine göre etin yağına, yağ oranına, yaşına göre değişiyor. Federasyonla, kırmızı et birliğiyle görüştüğümüzde 1000 lirayı 1100 lirayı geçecek, %25 zam gelecek diyorlar ama inşallah geçmez. Asgari ücrete zam geldiği zaman her şeye otomatik zam geliyor. İşçiliğe zam geliyor, sigortaya zam geliyor. Kiraya zam geliyor. Elektriğe zam geliyor. Yakıta zam gelecek. Bunu nasıl düzenleriz? Devletimiz bir iki gemi kesimlik hayvan getiriyor. Bu ne kadar piyasayı dengeler? Bilmiyorum.”
Bu tablo artık “piyasa şartları” diye geçiştirilecek bir tablo değil. Bir yanda her ay kameraların karşısına çıkıp “zam kaçınılmaz” diyen oda başkanları, diğer yanda tenceresi boş kalan milyonlar var. Şap hastalığı elbette ciddi bir mesele; ama herkes kendi alanının uzmanıymış gibi konuşup sorumluluğu sürekli başka yerlere atarsa bu iş çözülmez. Kasap kasaplığını, besici besiciliğini, Tarım İl Müdürü de kamunun görevini yapmalı. Sürekli zam haberi pompalayıp sonra “et alan yok” demek, yangına benzin dökmekten başka bir şey değildir. Asıl sorun üretimsizliktir, denetimsizliktir ve bu kısır döngüden nemalanan bir düzenin oluşmuş olmasıdır. Devletin getirdiği hayvanla piyasa dengelenmiyorsa, demek ki ortada ciddi bir yapı sorunu vardır. Vatandaşın alım gücü her geçen gün erirken, et dört haneli rakamlara koşuyorsa burada sadece maliyet değil, vicdan da sorgulanmalıdır. Kim yetimin, dar gelirlinin sofrasından eksilen lokmanın üzerinden kazanç devşiriyorsa; kim devletin imkânlarını kullanıp şahsi zenginliğin peşine düşüyorsa, elbette bunun hesabı sorulmalıdır. Devlet güçlüdür, vatandaşını korumak zorundadır; fakat bu gayret, içeriden kemiren çıkar düzenleriyle heba ediliyorsa asıl mücadele orada verilmelidir.
Bakmadan Geçme