- Haberler
- Gündem
- Malatya'nın Geleceği Madenlerin Gölgesinde: Tarım Bitiyor, Su Kuruyor, Yaşam Susuyor.....
Malatya'nın Geleceği Madenlerin Gölgesinde: Tarım Bitiyor, Su Kuruyor, Yaşam Susuyor.....
TEMA Vakfı Malatya İl Temsilcisi Ali Ekber Korkut, Malatya'da faaliyet gösteren ve planlanan maden ocaklarının çevreye olan olumsuz etkilerine dikkat çekti. Korkut, maden ocaklarının özellikle su kaynaklarına yakın konumlanmasının ve kullanılan kimyasalların, iklim kriziyle birleştiğinde su yataklarını ve tarım alanlarını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguladı.

MALATYA NET HABER: Malatya açılan ya da açılması planlanan maden ocaklarının ÇED Raporlarına göre mi karar veriliyor? Raporlama süreci nasıl işliyor?
TEMA Vakfı Malatya İl Temsilcisi Ali Ekber Korkut: Sadece Malatya özelinde değil, ülke genelinde geçerli bir süreç işliyor. Madencilik faaliyetlerine ilişkin ÇED süreci, ÇED Yönetmeliği kapsamında yürütülmektedir. Eğer faaliyet alanı 25 hektardan küçükse ve madeni kimyasal yöntemlerle işleme söz konusu değilse süreç, Proje Tanıtım Dosyası üzerinden ilerler. Bu durumda süreci başlatma ve karar verme yetkisi valiliklerdedir. Valilik, "ÇED Gereklidir" ya da "ÇED Gerekli Değildir" kararını verir. Eğer "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilirse proje için ÇED süreci tamamlanmış ve onaylanmış olur. Ancak faaliyet alanı 25 hektardan büyükse ve kimyasal yöntemlerle maden işlenecekse süreç, ÇED raporu hazırlanarak yürütülür. Bu işleyişte:
- ÇED süreci başlatılır.
- Halkın Katılımı Toplantısı düzenlenir.
- İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplanır.
- Proje 10 gün süreyle yurttaşların görüş ve itirazına açılır.
- Son olarak "ÇED Olumlu" ya da "ÇED Olumsuz" kararı verilir.
Ancak ÇED Olumsuz kararı verilme oranı oldukça düşüktür. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verileri de bu durumu ortaya koymaktadır.
ÇED süreçlerinde iyileştirilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. ÇED raporlarının bilimsel açıdan yetersizliği, kümülatif etkilerin değerlendirilmemesi, katılımcılık unsurlarının etkin olmaması, ekosistem hizmetlerine yönelik analizlerin yapılmaması, denetim ve izleme süreçleri başta olmak üzere bir takım aksaklıklar söz konusudur.
Bugün içinde bulunduğumuz iklim krizi, buna bağlı su ve gıda krizi gibi tehditler, doğal ve kültürel varlıkların, halk sağlığının, tarımsal üretimin ve hayvancılık faaliyetlerinin korunmasını her zamankinden daha önemli hâle getirmektedir. Bu nedenle ÇED süreçlerinin bilimsel, şeffaf ve kamu yararı gözetilerek yürütülmesi hayati öneme sahiptir. Umuyoruz ki söz konusu eksiklikler bir an önce giderilir.