Malatya'da konteyner boşaltma krizi! 10 günlük süre tanındı
Malatya'da, eğitim-öğretim yılının tam ortasında konteynerde kalan öğretmenlerin 10 gün içinde konteynerleri boşaltması istendi. Duruma tepki gösteren Eğitim Gücü Sen İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu, Milli Eğitim Bakanlığının 'Barınma sorunu asla yaşanmayacak' taahhüdünün yok sayıldığını ifade etti.
“Karar Geri Çekilmeli”
Yılmazoğlu, acil çözüm taleplerini ise şu şekilde ifade etti:
- “Eğitim hizmetlerinin kesintisiz ve nitelikli bir şekilde sürdürülmesi için yetkilileri derhal harekete geçmeye davet ediyor ve aşağıdaki taleplerimizin acilen yerine getirilmesini bekliyoruz:
- Tahliye Kararı Geri Çekilmelidir: Konteynerler, eğitim-öğretim yılının sağlıklı bir şekilde tamamlanması adına, en azından yıl sonuna kadar öğretmenlerin kullanımında kalmalıdır.
- Kalıcı Barınma Alternatifleri Sağlanmalıdır: Öğretmenlerin barınma sorununu kalıcı olarak çözmek üzere, kamu lojmanları tahsisi veya makul seviyede kira yardımı sağlanması için derhal bir çalışma başlatılmalıdır.
- İnsani Geçiş Süreci Yönetilmelidir: Milli Eğitim Bakanlığı ve Valilik işbirliğiyle, eğitim çalışanlarını mağdur etmeyecek, koordineli ve insani bir çözüm süreci planlanmalıdır.
- Bizler, en zor günlerinde bu şehrin yanında olan eğitim çalışanlarıyız. Verilen sözler tutuluncaya ve kalıcı çözümler üretilinceye kadar, eğitim camiasının haklı mücadelesinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Dünya kadar maaş alıyorlar her ay altın biriktirecegine biraz kiraya çıkıp idare etsin melmeketin içine ettiniz bedavacı adiler konteyner ler kalkmadan bu şehir düzene girmez hemde acilen kaldırılmalı
konteyner tahliyelerine ilişkin süreç plansız, ani ve keyfi bir uygulama değil, ilgili kurumların ortak değerlendirmesiyle, tüm sosyal donatı alanlarının yeniden düzenlenmesi ihtiyacı doğrultusunda alınmış bir karardır. Kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve sahadaki güvenlik gereklilikleri, bu adımı kaçınılmaz kılmıştır. Sayın Yılmazoğlu’nun “öğretmenler sokağa terk ediliyor” şeklindeki iddiası ise, tamamen gerçeği yansıtmayan bir abartıdır. Hiçbir eğitim çalışanı başıboş bırakılmamış, ihtiyaç sahibi personele yönelik barınma çözümleri konusunda hem Valilik hem Milli Eğitim Müdürlüğü koordineli biçimde çalışmaktadır. Sorumsuz açıklamalarla şehirde panik havası yaratmak yerine, çözüm süreçlerine katkı sağlamak herkesin görevidir. Deprem sonrası koşullar üzerinden mağduriyet söylemi üretmek, sahadaki emeği görünmez kılmakta; gerçeği yansıtmayan sert ifadeler ise şehirdeki normalleşme çabalarını baltalamaktadır. bazı sendika temsilcilerinin bu konuyu kişisel siyasi pozisyonlarını güçlendirmek adına kullanma çabasının farkındayız. Eğitim ortamının huzurunu bozan, öğretmenlerimizin motivasyonunu kıran asıl unsur, Yılmazoğlu’nun bu sorumsuz ve manipülatif açıklamalarıdır. Kurumların “vefasızlık” ile suçlanması ise seviyesiz bir yaklaşımdır. Şehrin hafızası, kimlerin gerçekten fedakârlık yaptığını, kimlerin ise fırsat kollayarak gündem devşirdiğini gayet iyi bilmektedir. Bizler, öğretmenlerimizin yanında durmaya devam ederken; kamuoyunu yanıltan, gerçeği çarpıtan ve polemik üretmekten öteye geçmeyen açıklamalara itibar edilmemesini özellikle rica ederiz.
Bakmadan Geçme