Kabul etmiyoruz

Malatya'da bir araya gelen Malatya Sivil Toplum Kuruluşları, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un Türkiye ziyaretini protesto etti. Genç İHH Sözcüsü Cahit Güneş, Mavi Marmara Gemisi saldırısı sonrası İsrail'in Türkiye'ye onlarca söz verdiğini ancak verilen sözlerin yerine getirilmediğini söyledi. Türkiye-İsrail arasındaki siyasi bir yakınlaşmanın büyük problemlere yol açacağını belirten Güneş, 'Yaşanan bunca sıkıntının hesabı hala sorulmamışken Türkiye'nin İsrail ile başlattığı işbirliğini kabul etmiyoruz' dedi.

Kabul etmiyoruz

İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog'un, 9- 10 Mart'ta Türkiye'ye ziyarette bulunması Malatya’da protesto edildi. Mavi Marmara Derneği öncülüğünde toplanan grup "Ülkemizde Katil İstemiyoruz" yazılı pankart açarak Herzog ve İsrail aleyhinde slogan attı. Grup adına açıklama metnini okuyan Genç İHH Sözcüsü Cahit Güneş, işgali tanımadıklarını, işgalci İsrail rejimi ile işbirliğini kabul etmediklerini vurguladı. 

İşgal devam ediyor

Ortadoğu’da 20. Yüzyılın başlarında ciddi kırılmalar ve bu kırılmaların getirdiği büyük değişimlerin oluğunu anımsatan Güneş, “Etnik Temizlik” diyeceğimiz bu süreçte sistematik bir soykırım yaşandığını yüzbinlerce Filistinlinin yerinden edilerek İsrail işgal devletinin kuruluşu ilan edildiğini hatırlattı. İsrail’in kurulduğu günden itibaren bölgede hak ihlalleri yaptığına dikkat Çeken Güneş, “İsrail, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak bölgede bitmek bilmez bir kriz sarmalı üretmiştir. Bu kriz, sadece Filistin toprakları ile de sınırlı kalmamış; dalga dalga tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüse dönüşmüştür. İsrail’in son yıllardaki karnesine baktığımızda, hemen hemen her gün ayrı bir hak ihlali ve yerinden etme ile geçmiştir. Çocuk, yaşlı ve kadınlar üzerinde uyguladığı sert ve acımasız politikalar ile milyonlarca insanın yerinden edilmesi, evleri yıkarak toprakların işgal edilmesi, mabetlere saldırarak din özgürlüğünün elinden alınması bu ihlallerden yalnızca bazılarıdır. Filistinlilerin yaptığı insancıl gösterilere uyguladığı orantısız güç ile binlerce gencin sakat kalmasına ve bir ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm olmasına sebep oldu Son 70 yıldır Ortadoğu’da sadece problemden, kandan ve gözyaşından beslenen Siyonist işgal çeteleri, sadece Filistin için değil; Türkiye içinde bir güvenlik sorunudur” dedi. 

Hesap sorulmadı

2010 yılında insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisine, uluslararası sularda yaptıkları hukuksuz saldırı yapıldığına dikkati çeken Güneş, “9 vatandaşımız şehit edilmiş, 1 kişi 4 yıl boyunca komada kaldıktan sonra şehit olmuştur. 56 insani yardım gönüllüsü de, ağır bir şekilde yaralanmıştır. Bu saldırı sonrasında yaşanan süreçte apartheid İsrail güçleri, Türkiye’ye onlarca söz verdi. Gazze’de hala devam eden karadan ve denizden ambargonun kaldırılması, Kudüs’te bulunan Müslüman nüfusun taciz edilmesinin durdurulması, İslam dininin kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa’daki saldırıların önlenmesi ve Filistinlilere seyahat/ din özgürlüğü tanınması gibi yerine getirilmeyen onlarca söz verildi. Yaşanan bunca sıkıntının hesabı hala sorulmamışken ve bu hukuksuz saldırının üstüne, Türkiye devleti yöneticilerinin işgalci apartheid rejimi İsrail ile başlattığı siyasi yakınlaşmayı anlamakta güçlük çekiyoruz. Türkiye’nin de milli güvenliğini tehdit eden çeteleri ve örgütleri fonlayan, 15 Temmuz Darbe girişiminin bir tarafgiri, Ortadoğu’daki kronikleşen birçok problemin esas tetikleyicisi olan bu yapı ile siyasi yakınlaşmanın daha büyük problemlere kapı aralayacağına inanıyoruz. Apartheid rejiminin en önemli özelliği istikrarsızlıktan ve problemden beslenen bir gelenekte oluşudur” diye konuştu. 

İsrail verdiği sözleri asla tutmuyor

Güneş, “İsrail’in verdiği sözleri asla tutmadığını kaydederek, “İsrail bölgedeki istikrarsızlıktan beslenmektedir. Siyonist inancın temelinde; kendisi dışındaki bütün din, dil ve renklere yaşam hakkı tanımamak yatmaktadır. Türkiye tarihi mirası ve kültürü ile dünyanın bütün bölgelerine adalet ve yardım götürmüştür. Devlet geleneği olarak teröristlerle, haydutlarla ve hırsızlarla işbirliği içinde olmamıştır. İsrail’in senelerdir tüm Ortadoğu’da finanse ettiği terörü ve Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarını katlederek sergilediği şımarık tutumu görmezden gelerek, siyasi bir yakınlaşmanın daha büyük problemlere yol açacağını biliyoruz. Apartheid rejimi İsrail’in, Türkiye’nin dış politikası için bir tehlike olduğunu iyi biliyoruz. Halkın iradesini yok sayarak ve kendi vatandaşlarının hukuki mücadelesi hala devam ediyorken bu tür bir yakınlaşmanın, ülkemizdeki adalet sistemini yerle bir edeceğini iyi biliyoruz” dedi. 

Gelin bu yanlıştan dönün

‘Gelin bu yanlıştan yol yakınken ayrılın’ diyen Güneş, “Kendi vatandaşlarının hukuki mücadelesi hala devam ediyorken bu tür bir yakınlaşmanın, ülkemizdeki adalet sistemini de olumsuz etkileyeceğini iyi biliyoruz. Mavi Marmara’nın, Hatay’da verdiğimiz şehitlerin, Gazze’deki ablukanın, Mescid-i Aksa’ya saldırıların hesabı sorulmadan İsrail ile başlayacak bir normalleşme; sadece bölgedeki krizlerin daha da kurumsal zeminlerde karşılık bulmasına sebep olacaktır.  Son olarak şunu bilmenizi isteriz, Türkiye’deki Müslümanlar olarak, amansız ve fakatsız olarak işgalci İsrail’in karşısında, Filistinli kardeşlerimizin yanındayız!”  açıklamasında bulundu.