Yeter ki yalan sevme

Kaleme aldığı ve seslendirdiği şiirlerle dikkati çeken Malatya Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, çocukluğundan bu yana mısralara döktüğü duygularını kitaplarda bir araya getiriyor. 'Düşünce', 'Yeter ki yalan sevme' ve 'Dareyn' adında üç şiir kitabı bulunan Dağdeviren, mesaiden arta kalan vakitlerinde şiir yazıyor.

Yeter ki yalan sevme

Dağdeviren, yazdığı ve seslendirdiği şiirlerle ailesinin yanı sıra çevresindekilere ve silah arkadaşlarına mini dinletiler sunuyor. 2011'de yazdığı ve "Düşünce" adını verdiği şiir kitabını çıkaran Dağdeviren, 2015'te "Yeter ki yalan sevme", 2021'de de "Dareyn" adında 3'üncü kitabını yayınladı. Dağdeviren, çocukluğundan bu yana duygularını kaleme aldığı şiirlerle anlattığını söyledi. Polis kolejinde öğrenim görürken yazdığı "Terzi" isimli şiirle Akdeniz Şiir Yarışması'nda birincilik ödülüne layık görüldüğünü belirten Dağdeviren, o günden sonra sürekli mesleğini, meslektaşlarını ve doğayı anlatan şiirler yazdığını aktardı. Dağdeviren, çocukluğundan bu yana yazdığı şiirleri yırtıp atmak yerine biriktirdiğini vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu: "Teşkilatımız tayinlerle ülkenin değişik coğrafyalarında görev yapıyor. Zonguldak'ta bir arkadaşın tavsiyesiyle şiirlerimi kitap haline getirdim. İlk kitabım 'Düşünce'yi 3-4 kez baskı yaptırarak çevremdekilere, arkadaşlarıma dağıttım. Ardından ikinci kitabım 'Yeter ki yalan sevme' adlı kitabımı çıkardım. Bu kitapta da çok anlamlı şiirler var. Henüz 17-25 Aralık'tan önce kitap çıkmasına rağmen adeta ihanet şebekesi FETÖ'cüleri tarif etmiş. Onlardan birisi de 'Hainlere' adlı şiir. 2014'te kitap çıkmış ama adeta onları anlatıyor."

Dördüncü kitap hazır

Son kitabı "Dareyn"i geçen sene okuyucularla buluşturduğunu anlatan Dağdeviren, şunları belirtti: "Dördüncü kitabım aslına hazır, tekrar gözden geçirip bastıracağım. Emniyet teşkilatı bu yıl 177. yıl dönümünü kutluyor. Burada çalışıyor olmak, insanı farklı bir insan kimliğine büründürmüyor. İçinizdeki, ailenizdeki, çevrenizdeki insanlardan biri olarak bizler de etten, kemikten, duygulardan, hislerden, sevinçlerden, hüzünlerden oluşan insanlarız. Dolayısıyla bir insan polis olabilir ama aynı zamanda sanatsal kimliği ve duygusal yanı da olabilir. İçimizde saz çalan, türkü söyleyen, şiir yazan söyleyen arkadaşlarımız var. Bu çok güzel. Gün boyu stresli bir iş yapıyoruz, insanın bir şeylerle uğraşması gerçekten rahatlatıyor. Bu spor olur, sanat olur. Ruhun sağlıklı olabilmesi için mesleğinin dışında farklı bir ortamda farklı şeylerle meşgul olmak gerekir. Kimimiz bunu spor, kimimiz resimle kimimiz şiir yazarak, şarkı söyleyerek yerine getiriyor olabilir. Ben şiir yazanlardanım." Dağdeviren, şiir yazmayı çok sevdiğini ifade ederek, "Şiir öyle bir şey ki 'Hadi oturup şiir yazayım.' demiyorum. Öyle bir an geliyor, beni dürtüyor ve dökülmeye başlıyor. Şiir, daha elimdeki kaleme yansımadan önce alev gibi bedenimi, ruhumu, kanımı sarıyor sonrası kendiliğinden gelmeye başlıyor." dedi. Eşine özel yazdığı şiirlerin de bulunduğunu dile getiren Dağdeviren, "Şiir yazdığımı ilk bilenlerden birisi de eşimdir. Şiirlerim kitap haline geldiğinde herkes şaşırdı çünkü ben kimseye okumazdım. Eşime yazdığım çok sayıda şiir var. Bu iş ilham işi." diye konuştu.