Bu yazıyı HAC için yola çıkmadan 1 gün önce kaleme alıyorum. Normalde hazırlık yapılır, ziyaretler yapılır…vs.vs. Gazze öyle bir ruh haline sokmuş ki beni, ne Corona ne Deprem…! Yok böyle ibretlik bir imtihan.
Kahrediyorum. Kahroluyorum. Azerbaycan başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine silah ve mal gönderen Selahaddini Eyyubi’nin torunları(!)Mavi Marmara olayında İsrail’i kıskaca alıp özür dilettiniz de şimdi ne oluyor da İngilizler kadar, İspanyollar kadar, İtalyanlar kadar bile olamıyorsunuz. Ne oluyor da size! İsrail Elçiliğini kapatmak orda dursun, insanlığının verdiği duygu ile orada protesto eden insanlık duygusu ölmemiş kadınlarımızı darp edip yaka paça kovuyorsunuz. Hristiyan meclislerinde milletin vekilleri kalkıp kürsülerde bu zulmü durdurmak için ağlarken, haykırırken sırf Reisinizden fırça yememek yada bir sonra ki dönemde aday olamamak korkusuyla bu sus pus olmak niye. Değer mi bu sustuklarınıza.
Allah aşkına ey Türk Milleti! Bizim ceddimiz Osmanlı mı böyle sus pustu! Ümmet ümmet diye bizler için Allah’a yalvaran Resulullah mı zulüm karşısında sessiz kalmıştı. Görmüyor musunuz Türkiye’nin Gazze’nin yok oluş serüveninde ki suskunluğunu. Aylar öncesinde ki birkaç ticari mal alışverişinin durdurulması haricinde ne gördük hükümetten! İsrail Elçiliği yerli yerinde, Coca Cola ticareti ful devam, İsrail’i koruyan Kürecik Üssü , İncirlik hepsi faal ve hepsi İsrail’e güç pompalıyor. Aylardır hükümet kınama mesajları vermekten biz millet olarak bu klişe nutuk ve kınamaları dinleyip suspus olmaktan bıkmadık. Türkiye’yi savaşa çekmek istiyorlar yaygarası ile bu millet avutularak bir ümmet yok ediliyor gözler önünde. Ölen, yakılan, açlığa terk edilen yine de HASBUNALLAHU VENİ’MEL VEKİL demekten asla vazgeçmeyen şu mübarek insanların karşısında insanlığımızdan utanıyoruz. Muktedir olup da, bırakın müdahaleyi hala onlara ticari ve siyasi ilişkileri devamla güç pompalayan, hala yaptırım uygulamayan muktedirlere Allah’ın Kahhar ismi ile Lanet okuyoruz.
Aşşağılık Dubai, Suudi Krallarının ve diğer Siyonist uşağı devletlerin liderlerinin bu durumuna, ölüm korkusu ile karşı çıkamayan çoğu Arap ülkelerinin halkı gibi o millet gibi bir millet değiliz olmayacağız. Türk milleti, zulme boyun eğmeyi asla kabul etmez. Etmeyeceğiz. Yanı başımızda insanlık yok olurken, O insanların üstüne tonlarla bomba gönderen Trump gibi canilere “dostum” diyenleri affetmeyeceğiz. Mersin limanında İsrail’e mal götüren tırları bir karınca misali protesto eden insan gibi insanları coplayanları affetmeyeceğiz. Bu suskunluklara karşı susan seyirciler olmayacağız, Şerefsizce yaşamayacağız.
Eğer ki, varmak nasip olursa Beytullah’a. Avuçlarımı açıp en yakın yerden Rabbime, aylardır kınamaktan başka bir şey yapmayan zulme seyirci duran ülkemin üst yöneticilerini, suspus olan iktidar ve ortağı milletvekillerini, İsrail’e ve ortağı ABD ile ticaretini kesmeyenleri, İktidarın nimetlerinden faydalandığı için kısık sesle faydasız tepki veren sivil toplum kuruluşlarını, yandaş medyaları ve bu zulme sessiz kalıp kendi halinde kendi yaşamına bakan ülkemin tüm insanlarını haykırarak şikayet edeceğim. Rabbim ülkemiz insanını, Osmanlı torunlarını uyandır. Başımıza bu milletin milli ve dini duyguları ile oynamayan, Ümmetin, insanlığın hayrına çalışan , zulme karşı duracak samimi ve vicdanlı liderler nasip et. Bizi uyandır bu zilletten, onursuzca yaşamaktan bizi kurtar Ya Rab..! Hasbunallahu Veni’melvekil.