Sayın Seddar Yavuz,
Malatya Valisi
Deruhte ettiğiniz görevinizin kutsiyeti gereği, sizi en samimi duygu ve hürmetlerimle selamlıyorum.
Değerli Valim, ne dediğimin farkındayım; görevinizin ilahi hassasiyeti, yaptığınız işin ve verdiğiniz kararların ehemmiyetinden gelmektedir.
Yaptığınız iş ve verdiğiniz kararlar bu şehrin yaşayanlarıyla beraber tarihi geçmişini, gününü ve geleceğini ilgilendirmektedir.
Kadim Malatya'nın kadim bir evladı olarak benim çocukluğumun masalsı şehri Malatya, şu an eciş bücüş tanınmaz bir halde!..
Sakın yanlış anlaşılmasın, deprem öncesinin Malatya'sından, sizden önceki uzun yıllar boyunca hüküm süren hoyrat yönetimlerden söz ediyorum.
Söylediklerimin hiçbiri hamaset değil, "Yeşil Malatya" ismi ile ve her köşesinden buz gibi sular fışkıran eşsiz, huzurlu bir şehir olarak anılırdık. İnsanımız, son derece saygılı ve yabancıya karşı yardımsever, kendini bilen medeni insanlardı.
Son elli yıl boyunca terör belasının etkisiyle niteliksiz göçün saldırısı altında kaldık, bir anlamda göç terörüne maruz bırakıldık.
Çarşı ve pazarlarımızın saygılı alışveriş nezaketinin yerine çığırtkanlık ve kuralsızlık zorbaca hakim oldu.
Sağolsun belediye zabıtalarımız ise durumu izlemekle yetindiler. Gelenlerin entegrasyon sorununu kimse dert edinmedi.
Şehrimizin o dönemlerdeki yöneticilerinin de bizzat Malatya'yla entegrasyon sorunları vardı.
Kendisi himmete muhtaç dede gayrıya nasıl himmet ede misali...
Ve bu arada bozulan sosyal ahengimiz nedeniyle imkânı olan nitelikli hemşehrilerimiz medeni olanakları daha zengin olan büyük şehirlere göç ettiler. Malatya'da Malatyalılar olarak azınlık durumuna düştük.
Sözü daha fazla uzatmayayım.
Depremle yerle bir olan şehir merkezimiz, inşa olunurken içimizdeki ümit, bu kez ferah ve estetik görünümüyle mükemmel örnek bir şehir olmak hayaliydi. Atılan nutuklar ne yazık ki, gerçekleşmedi. Çıka çıka ortaya çok katlı iş hanları tarzında onlarca bloktan, binlerce dükkân ve ofisten müteşekkil katlar çıktı karşımıza.
Bu muydu vaat edilen çarşımız!
Otoparksız, yolsuz, yeşilden mahrum, gökyüzüne hasret, yazın güneş tepesinde, kışın kar yağmur altında bir çarşı...
Sayın Valim,
Sıralamış olduğum mevcut tablonun mesulü kesinlikle siz değilsiniz. Siz, planlanmış, ihalesi yapılmış işlerin üzerine geldiniz.
Ancak şimdi, Malatya'nın en etkili ve yetkili makamında, tahammül, dirayet ve vizyon gerektiren ağır bir görevin başındasınız.
1980'li yıllarda havadan çekilmiş fotoğrafta Malatya Hükümet Konağı görülüyor. Konağın arka bahçesi ise bir orman gibi ağaçlandırılmış ve vatandaşların hizmetine sunulmuştur. (Fotoğraf: malatyahaber.com)
-------------------------------------------
Malatya'ya Yapılabilecek En Büyük Kötülük
Son birkaç gündür söylentiler tarzında ve basında yer aldığı şekliyle yeni inşa edilen Hükümet Konağı'nın arka bahçesi otopark yapılmak isteniyormuş. Bu vandallık, hiç kuşkunuz olmasın ağır travma yaşayan Malatya'ya yapılabilecek en büyük kötülükler arasına girer.
Değerli Valim,
O bahçe Hükümet Konağı'nın adeta bir mütemmim cüzü, yani valilik makamıyla bütünleşmiş toprak parçası bir adada bulunuyor.
O bahçede insan kendini adeta evinde hissediyor; Devlet ile vatandaşın sırt sırta verdiği, gönül bahçesi. Oraya yolu düşen her Malatyalının yaşanılmış hatıraları var. Orası bizim hafızamızı tazelediğimiz, kültürel kimliğimizin bir parçası, bir mekânı.
Evet, günümüzün en büyük ihtiyaçlarının başında gelir otopark sorunu.
Ama bu ihtiyaç, kültürümüzün, şehrimizin çok önemli mekânı olan o yeşil alanımızın katledilerek giderilmesi, bu şehrin tüm hemşehrilerine karşı kara cahilce işlenmiş bir cinayet olacaktır.
Sizi zinhar tenzih ederim sayın Valim,
Size bu projeyi getirenler de o bahçenin Malatyalıların nazarında ne anlama geldiğini bilmiyor olabilirler...
Benim askerlik dönemimde öğrendiğim muhteşem bir davranış vardı hiç unutmuyorum.
Bölük komutanımız Rasim Yüzbaşı eğitim sırasında bir komut verdi, ardından "düzeltiyorum" ifadesiyle bir başka komut verdi.
Komutanımızın bu "düzeltiyorum" ifadesi bana, çok samimi bir itiraf ve yanlıştan dönmenin erdemli bir davranış olduğunu öğretti.
Sayın Valim, sizin çözüm odaklı ve çok yönlü hesaplamalar neticesinde kararlar aldığınızı biliyoruz.
Bu vahim yanlışın düzeltilmesini sizden bekliyoruz.
Selam ve saygılarımla...
Vahdettin YİĞİTCAN
-----------------------------------------------------------
Son sözüm otopark projesini getirenlere:
Otopark yapacaksan, yap, ancak günümüzde bu işleri artık estetik incelikle yapıyorlar, o parkın tam altına iki, hatta üç katlı otoparkını yap ve vatandaşın ahını alma.