Neresinden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum.
Her nereye baksam aksayan bir yan, ihmal edilen bir hizmet hemen kendini gösteriyor.
Şehir adeta yaz-boz tahtasına dönmüş. Kanalboyu ve Kernek müdahaleleri aklımda kalanlar.
Bu müdahaleler sırasında harcanan paraların hesabını kimseler sormayacak, anladık!...
Yönetimde şeffaflık anlayışları hesap sormamak mantığı üzerine kurulu...
Biz sıradan vatandaşlar ne yapabiliriz, sineye çekmekten başka!...
Biz sineye çektik çekmesine de, Adl-i ilahi de sineye çeker mi? Tek güvencemiz Adl-i ilahi...
Malatya'da sosyal belediyecilik adına pek birşey göremiyorum. Gören varsa beri gelsin.
Üç yılı aşkın bir süredir bu şehirde yaşıyor ve olan biten herşeyi bizzat gözlemliyorum.
Malatya Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan, Malatya Ekmek Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş kısa adı MEGSAŞ isimli bir şirketi var.
Alabildiğine bol katkı maddeli ekmek ve sair unlu mamüller üretiyor.
Katkı maddesinin miktarını ekmeğin hacminden anlayabilirsiniz.
MEGSAŞ'ın şehrin muhtelif yerlerine dağılmış ekmek satış yerleri bulunuyor.
Malatya'nın Büyükşehir Belediyesi Türkiye'nin en pahalı ekmeğini Malatyalılara yediriyor.
MEGSAŞ'ın sattığı ekmeğin pahalı oluşunu nereden mi biliyorum; mukayese ettim de ondan.
Üstelik gramajı da daha eksik... Sıkı durun açıklıyorum:
İstanbul Halk Ekmek 250 gr. 75 krş.
Kayseri Halk Emek 250 gr. 80 krş.
MEGSAŞ Ekmek 200 gr. 1,10 krş.
İstanbul Halk Ekmekle MEGSAŞ Ekmek arasındaki fark 35 krş. değil, gramaj eşitlenirse fark 62.5 krş. Hesaplayın.
Soru şu: İstanbul unu bedava mı alıyor? Malatya'nın ununda altın tozu mu var?
Düşünebiliyor musunuz, bir ekmeği Malatyalılar, İstanbullulardan 62.5 krş daha pahalı yiyor.
Aslında Malatyalılar yemiyor, bu kazık fiyatlı ekmeği sosyal belediyeciliği ilke edinmiş Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan Malatyalılara yediriyor.
Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir sosyal belediyecilik, söyler misiniz?
Ne denir? İnsafın kurusun başkan.
MASKİ NE YAPMAK İSTİYOR?
İki gündür Malatya haber siteleri Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi MASKİ'nin evlerde kullanılan su bedeline yaptığı yüzde 20 zam haberiyle çalkalanıyor.
Dünya kıskıvrak kovid-19'un pençesinde çırpınırken, ülkemizde her gün yaşanılan ekonomik krıze çareler aranırken...
Özel sektör de dahil, bütün kurumlar bu darboğazdan nasıl çıkarız, diye kafa patlatırken...
Sen kalk görülmemiş bu felaket günlerinde bu meş'um krizi kendi lehine, millet aleyhine fırsata çevir, olacak iş mi?
Üstelik bütün ekonomik göstergelerin ötesinde fahiş bir oranla zam belirle...
Yakın zamana kadar Kemerköprü civarında oturan birçok insandan bizzat dinlediğim atık su bedeli şikayetleri hala aklımda.
Henüz kanalizasyon hizmeti götürülmemiş mahallelerden atık su bedelini ne hakla talep eder MASKİ anlayabilmiş değilim.
Bu haksız ödeme karşısında sıkıntı yaşayan onlarca vatandaş derdini anlatacak merci bulamıyor.
Doğal kaynağından ve yüksek konumu itibariyle masrafsız temin edilen içme suyumuz mevcut tarifesiyle Malatya insanına çok pahalıya içiriliyor.
CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz MASKİ'nin evlerde kullanılan suya yaptığı yüzde 20'lik zammı "Vicdansızlık" olarak nitelendirerek "Atık su bedeli adı altında ciddi bir para alınıyor. Malatya’nın suyu, bilindiği üzere doğal kaynağından dağdan fazladan harcama yapmaksızın direk vatandaşa, tüketime ulaşan bir su. Belediye zaten ciddi bir para kazanıyor. Para kazanırken, birde yeni dönemde bu zor süreçten geçtiğimiz dönemde yüzde 20 gibi bir zam yapmak vicdansızlıktır" değerlendirmesinde bulunuyor.
Enver Kiraz'ın da değindiği gibi Malatya Büyükşehir Belediyesi içme suyumuzdan ciddi bir para kazanıyor.
Şimdi tam yeri gelmişken soralım:
Malatya Büyükşehir Belediyesi, belediye mi, tüccar mı?
Yıllardır Kanayan Yara
Dün "Milletvekili" başlıklı bir yazı yazarak hemşehrilerimizin ilgisini, milletvekili sıfatıyla Meclise gönderdiğimiz temsilcilerimize çekmek istemiştim.
Şehrimizin yönetim basamaklarında çok sayıda sorumlular bulunuyor.
En göz önünde bulunanları belediye başkanları ile mülki idare amirleri.
Milletvekilleri ise merkezi idarenin dikkatini ve uygun yatırımlarını şehirlerine yönlendirmekle mükelleftirler...
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ise valilerin etkinliği eskisine oranla çok daha arka planda kaldı.
Bildiğiniz üzere konuşmaktan ve duymaktan bir hal olduğumuz Malatya'nın müzmin sorunları, ortada boylu boyunca yatmakta.
O sorunları teker teker sayarak canınızı sıkacak değilim.
Onlarca yıldır yılan hikayesine dönen "Kuzey Çevreyolu" projesi ise sayamadığım sorunlarımızın en başında geliyor.
Geçenlerde, henüz bir hafta olmadı, değerli Mehmet Fendoğlu milletvekilimiz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nu makamında ziyaret ederek ilimizin ulaşımla alakalı tüm sorunlarını kendilerine ilettiler.
Dur durak bilmeksizin milletvekili olmanın yüklediği sorumlulukla, gerek meclis çatısı altında gerekse de bakanlık koridorlarında elinden gelen çabayı ortaya koyan Mehmet Fendoğlu, bir kez daha Kuzey Çevreyolu'nun bir an önce bitirilmesi konusunda en etkili merciye başvuruda bulundu.
Fendoğlu'nun, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na iletmiş olduğu bazı talepler başlıklar halinde şöyle:
Kuzey Çevreyolu, çok gecikti ve Malatya için hayati önem taşıyor. Bir an önce bitirilmeli.
Malatya Havalimanı, tüm ihtiyaçlara cevap verecek donanımda ve körüklü biniş sistemli olarak acilen yapılmalı.
4 Eylül Mavi Treni, yeniden seferlerine başlamalı. Uygun fiyatlı olması nedeniyle vatandaşımızın arzusu bu yönde.
Malatya - Elazığ arasında çalışan Ray Büs'ün hızı yükseltilerek, yolculuk süresi 1.5 saate indirilmeli.
Ankara - Malatya Yüksek Hızlı Tren, projesi en kısa zamanda bitirilerek hizmete başlamalı.
İstemesi sayın vekilimizden, taleplerin gerçekleştirilmesi ise merkezi yönetimden.
Ancak... Ancak diyorum çünkü, bu talepleri dinleyen sayın bakanın cevabı oldukça yuvarlak.
Sayın Bakan diyor ki:
“Malatya’daki yatırımların tamamlanması için çalışmalar devam ediyor. Sorunların giderilmesi için gerekli talimatlar verilecektir. Malatya’nın kadirşinas evlatları her şeyin en iyisine layık. Projeler ve yatırımlar ile ilgili ivedi çalışmalar yapılacaktır.”
Verilen sözlerin değeri tutulunca anlam kazanır, bekleyelim görelim...