Değerli okurlar,
İflah olmaz fesad bir ruha sahip olduklarından insanlık tarihi içerisinde yurtlarından, yuvalarından kovulup sürgünler yaşayan yegâne bir güruh kalabalığıdır bu Yahudiler. Kahir ekseriyetle diyelim ki, istisnai olarak akıl ve vicdan sahibi Yahudileri tenzih edelim en baştan, onlar müstesna...
Bilindiği üzere tarihi geçmişleri boyunca azgınlıkları nedeniyle Allah tarafından lanetlenen bir kavim olmuştur Yahudiler.
Yeryüzünün belli başlı hiçbir kavminin içerisinde gönül rahatlığıyla barınmayı başaramamış bencil ve nankör tıynetli yaratıklardır bunlar.
Yine bilindiği üzere tarihi geçmişleri boyunca tatmin olmaz ihtirasları nedeniyle de oradan oraya sürülen ancak zerrece utanç duymaksızın aşağılanan bir kavim olmuştur Yahudiler.
Yüce Kuran'da, Maide suresi 64.ayet: “Yahudiler “Allah’ın eli bağlanmış!” dediler. Asıl kendi elleri bağlanmıştır ve söyledikleri yüzünden lânetlenmişlerdir. Aksine O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun azgınlığını ve inkârcılığını kuşkusuz arttıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlığı ve kini saldık. Ne zaman savaş ateşini tutuşturmuşlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk için çaba harcarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.”
Yahudi azgınlar, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya sabah vakti baskın düzenlediler, İsrail terör örgütü 40 yaş altı Filistinlilerin mescide girmesini engelledi.
------------------------------------------------
Bu ayetin Kuran Yolu tefsirindeki açıklaması kısaca şöyle:
Peygamberlerin gösterdiği aydınlık yoldan ayrılan ve Allah’ın nimetlerine nankörlük eden yahudiler asırlar boyu zillet ve mahrumiyet içinde yaşamışlar, millî kurtuluş ümitlerini yitirip itibarlarını kaybetmelerinden dolayı yas tutmaya başlamışlardı. Son peygamberin kendi içlerinden çıkması ümidi de boşa çıkınca, içlerinden bazı küstahlar Allah’ı suçlamaya kalkıştılar.
Esasen Allah’a inanan ve ilâhî bir dinin mensubu olan yahudilerin dinlerinde de Allah hakkında saygısızca sözler söylemek kabul edilebilir bir davranış değildir. “Allah’ın eli bağlanmış” sözünü haddini bilmeyen bazı yahudilerin söyleyip yahudi toplumunda sokaktaki adamın da bunu cahilce tekrarlar hale gelmiş olması yahut halkın kendisine itibar ettiği bir din adamı veya lider (rivayete göre Finhâs b. Âzûrâ) tarafından söylendiği için âyette bu sözün tüm topluluğa nisbet edilmiş olması muhtemeldir (İbn Âşûr, VI, 249).
Yahudilerin bu sözü söylemeleri daha çok şu iki sebeple açıklanır:
a) Uğradıkları sıkıntı ve felâketler karşısında ümitlerinin kalmadığını, Allah’ın kendilerine karşı cimrileştiğini ve hazinelerini kapattığını ifade etmek;
b) Müslümanlara zekâtın farz kılınması, “Kim Allah’a güzel bir borç verirse Allah da bunu kat kat fazlasıyla öder” (Bakara 2/245) meâlindeki âyetle hayır yolunda harcama yapmanın özendirilmesi ve yahudilerden diyet ödemelerine katılmalarının istenmesi gibi dinî bildirim ve düzenlemelerin ulvî hedeflerini görmezden gelip bunları sırf menfaatçi bir bakışla eleştirmek ve müslümanlarla alay etmek.
Birinci sebebe göre “Allah’ın eli bağlanmış” ifadesiyle ne kastettiklerini de iki şekilde anlamak mümkündür:
a) Allah’ın kudreti azalmış, sınırlı hale gelmiştir, her konuda dilediği gibi karar verip uygulayamaz, bizi egemenliğimize kavuşturamaz, eski saltanatlı günlerimize döndüremez. Âyetin devamında yahudilerin bu sözüne reddiyede bulunulurken “Dilediği gibi verir” buyurulması da bu yorumu güçlendirmektedir.
b) Allah’ın cömertliği sona ermiştir, artık cimri davranmaktadır
Yahudiler bu ayetin anlatımıyla haşa, Allah'ın yegâne ilahlığını sorgulayan inkârcı, sapkın ve bozgunculukla tanımlanmaktadırlar.
Azgınlıkta sınır tanımayan Yahudi topluluğu
-------------------------------------
Stalin Yahudileri Çin Sınırına Sürdü
Josef Stalin, Gürcü asıllı Komünist lider. Sosyalist Sovyetler Cumhuriyetler Birliği'nin kurucusu Vladimir İlyiç Lenin'in 1924'de ölümünün ardından SSCB'nin liderliğini ele geçirenen Stalin kurduğu baskı diktatörlüğü ile milyonlarca insanı çalışma kamplarında hastalık, açlık ve kurşuna dizdirmek suretiyle katletmiş acımasız bir liderdir.
Rusya'da Çarlık yönetiminden itibaren istenmeyen Yahudi topluluğu, Stalin dönemimde Rusya’nın uzakdoğusu Çin sınırında bulunan Birabidzan’ a yerleştirilerek kendi içlerinde özerk ancak SSCB'ye bağlı bir cumhuriyet kuruldu. Böylece Stalin hem Yahudileri Rus toplumunun dışına itti hem de Çin ile arasında tampon bir bölge oluşturdu.
Türk gezgin İbrahim isimli araştırmacının YouTube'de yayınlanan videosu şu başlıkla arandığında izlenebiliyor:
Rusya'nın Uzakdoğusunda bir YAHUDİ Cumhuriyeti, Birobidzan
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=LQW_D1bLqsA&t=7s
Nâzım Hikmet'in Stalin'in Ölümüne Sevinci
Türk şiirinin usta şairlerinden Nâzım Hikmet, Türkiye'den kaçarak Rusya'ya Stalin döneminde sığınıyor. Büyük bir sevinçle Moskova'ya giden Nâzım, Stalin'in kurduğu diktatorya korkusundan sesini çıkaramıyor, bu arada yazdığı tiyatro eseri yasaklanıyor. Sıkıntılar içerisinde yılları geçiyor; ancak 1953 yılında Stalin'in ölümüne duyduğu sevincini de bir şiirle dile getirmekten çekinmiyor!...
Türk Şair Nâzım Hikmet ve SSCB'nin acımasız lideri Josef Stalin
------------------------------------------------------
Nâzım Hikmet'in Stalin'in ölümüne duyduğu sevinç şiirinden son dizeler.
Taştan tunçtan alçıdan ve kağıttan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın
Odalarımızda taştan tunçtan alçıdan kağıttan gözleri önündeydik
Yok oldu bir sabah
Yok oldu çizmesi meydanlardan
Gölgesi ağaçlarımızın üstünden
Çorbamızdan bıyığı
Odalarımızdan gözleri
ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce ton taşın tuncun alçının ve kağıdın.”
İsrail İran Savaşı
Geçtiğimiz Cuma gününden bu yana Terörist İsrail'in başlattığı sıcak İran İsrail savaşının uzun vadede kaybedeni mutlaka azgın İsrail olacaktır. Çünkü Allah Maide sresi 64. ayette diyor ki: "Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlığı ve kini saldık. Ne zaman savaş ateşini tutuşturmuşlarsa Allah onu söndürmüştür."
Geçtiğimiz yıl 7 Ekimden bu yana İsrail, dünyanın gözleri önünde 60 bin Gazzeli sivil halkı çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan masumları katletti. Pervasızca İsrail'in işlediği bu cinayetler, dünyanın gözleri önünde gerçekleşti, yüksek insani değer taşıyanların vicdanlarını sızlatan bu soykırıma İsrail destekçisi birkaç devlet hariç yüzlerce devlet karşı çıkıyor ve nefretle kınıyorlar.
İsrail destekçisi devletlerin içerisindeki vatandaşları ise hem devletlerinin desteklerini kınıyorlar hem de İsrail'i soykırımcılıkla suçluyorlar. Bu İsrail'in geleceği yok, dünya halklarının da büyük nefretini kazanmış durumdalar, kaçacak, sığınacak bir yerleri de olmayacak. Yahudileri elim bir son bekliyor...
İran'ın İsrail'e attığı füzelerin o İsrail'in çok övündüğü "demir kubbesini" aşarak hedeflerini vurması yanan yüreklerimize bir nebze de olsa su serpti.
Hiç şüpheniz olmasın, uzun vadede İsrail diye bir terör örgütü olmayacak…
