Nesibe Aldemir

Şehadetler, Şahitlikler

Nesibe Aldemir

Bu dünyadan bir Yahya Sinvar geçti. Onuruyla, şerefiyle ve duruşuyla tüm dünyaya ölümsüzlüğü haykıran Hamas lideri Yahya Sinvar şehadet şerbetini içti. Son nefesine kadar zalimlerle mücadele eden Sinvar, ölümsüzlüğün tadına bakmışçasına yarasına aldırmadan duruşunu bozmadı.

Ölümler bilirim ki mezarlıklara dönen yürekleri dahi titretir. Ölümler bilirim ki ebediyete gebedir. Canlar bilirim ki Hak uğruna yaşayıp yine Hak uğruna feda olurlar.

Han Yunus Mülteci Kampı’nda dünyaya gelen Sinvar, mücadelenin içine doğmuş ve yine mücadelenin içinde büyümüştür. Doğduğu toprakları işgal eden zalimlerin karşısında aciz ve zayıf olunmayacağını doğarken öğrenmiştir. 

O, kolay ve sıradan bir hayatın kendisine verilmeyişinden dert yanıp davasına olan aşkından vazgeçmedi. Zalime karşı yüreğine giydiği silahlarla yaşamayı şeref bildi. 

Ömrü hapishanelerde, savaşlarda acı ve umutla geçti. Kendini davası uğruna daima geliştirdi. Okudu, yazdı ve dil öğrendi. Hayat, iman ve cihat üçgeninde yaşamını idame etti. Yüreğine nakış nakış işlediği davasına hizmet etmenin onurlu duruşunu taşıdı. 

Az söylediği sözüyle özüne ilmek ilmek işledi aşkı, sevdayı. Karanlık hücrelerden ufka doğru açılan pencereleri seyreyledi. Yüreğine sızan ışıklarda aydınlığa uzanan yolu gördü. 

Ölümden değil de vazgeçmekten korktu. Gözlerinde Hz. Hamza’dan miras aldığı izleri taşıyan yiğit bakışları vardı. O bakışlar ki korkusuzluğun resmiydi. O bakışlar ki zalimin korkulu rüyasıydı. 

Bir yiğit Sinvar geçti bu dünyadan. Biz şahidiz ya Rab, alnı öpülesilerin verdiği mücadeleye. Kanlarının son damlasını Senin yolunda harcayan mücahitlere.

Filistin özgürlüğüne kavuşana kadar bu davayı omuzlarında yük edip taşıyanlara, yüreklerini siper edenlere gücümüz yettiğince, dilimiz döndüğünce, kalemimiz tuttuğunca destek olma şerefini bizlere nasip eyle ya Rab. Yolunda yürümekse gayemiz alnımızın akıyla yaşamayı nasip et bizlere.

Masum bebeklerin kanı dünyanın toprağına karıştıkça içimizdeki ateş daha da kor olmuyorsa yüreğimizi yoklayalım atıyor mu diye. Sinvar’ın şehadetiyle gözümüz yaşarıp da özümüz kurak kalıyorsa hanidir yaşamak. Ağlıyoruz şerefli onurlu gidişlere de kendi ahvalimiz nicedir? 

Dünyanın koyu perdesi gözlerimizi kör eylemiş. Zalimi boykot etmek dahi nefislerimize ağır geliyor. İmanımızı durultmak zamanı değil de nedir bu şahit olduklarımız? Gazze okulu hepimizi okutmak için kapısını ardına kadar aralamışken o kapıdan bizi içeri girmekten alıkoyan da nedir? Evet Gazze şimdilerde tüm dünyaya unutulmaz dersler veren bir okuldur. O okulun kapısından girmek de nasip işidir.

Şehitlerin şanlı gidişinden, elindeki taşla mücadele eden çocukların direnişine, Filistinli kardeşlerimizin duru ve pak imanından, evlatlarını kucağında ölüme gönderen annelerin sabrına… Hepsi bu okulun ders başlıklarından sadece birkaçıdır. Boynumuza sardığımız kefiyeleri yüreğimize de sarıp Filistin davasına hizmet edenlerden olmak duasıyla Rabbime emanet olunuz…

Yorumlar 1
Cemal 02 Kasım 2024 07:58

Allah razı olsun

Yazarın Diğer Yazıları