Necip Cengil

Üstadımla Güz Söyleşisi

Necip Cengil

Güz mevsiminin son günleri, kışa birkaç adım kaldı. Ağaçların çoğunun yaprağı döküldü. Dökülen dökülene…

-Bize bugün "değerli" olanı anlatsan üstadım; nicesini görüyorum, ilmen izahı olmayan, hayata değer katamayan ilişkiler kuruyorlar. İnsanı, çevreyi, her biri kendi değeriyle yaratılan canlıları önemsemeyen, aklı iptal eden, adaleti bizden sizden ayrımıyla ele alan, taraftar toplamayı hayata değer katmaktan önde gören bir devran sürüyorlar!

-Soru sordun fakat soruyla birlikte iyi de izahlar yaptın aslında... Değer düşüncemin temelinde "yaratılanı severiz yaratandan ötürü" yaklaşımı var; canlı cansız ne varsa, o ki yaratılmış; değerlidir, her birinin hayata kattığı bir değer vardır. Toprağın derinliklerinde işine odaklanmış ama göremediğimiz bir canlı organizma veya bize göre cansız ama fonksiyonu olan her şey! Bu tevhidi bütünlüğü görebilmek ve koruyabilmek açısında önemlidir. Ve zannımca şirkin bir boyutu da "değeri olan" her yaratılan arasında ayrımcılık yapıp, sanki bir tek insanı Allah yaratmış gibi davranmaktır. Şirk bir yönüyle, tevhidin zıddı olarak, Allah'ın hayata koyduğu değeri parçalamaktır. Mesela sizi ve taraftarlarınızı Allah yaratmış ama sizin gibi düşünmeyenleri sanki başkası yaratmış gibi davranmak da değersizleştirme ameliyesi olarak tevhidi bütünlüğü parçalayan şirkin salgılarıdır diye anlıyorum. Kendi yorumlarınızı hakikatin mutlak anlamıymış gibi kabullenmeniz, tevhidi bütünlüğü parçalamaktır. Siz renk körüsünüz diye hiçbir renk anlamsız değildir.

-Üstadım tevhid ve şirke yeni yaklaşımlar mı geliştiriyorsunuz?

-Hayır sadece tevhidi yorumlarken, yaratılıştaki bütünlük ve Allah'ın bütün bu bütünlüğü yaratan olarak onlara verdiği değeri anlamak üzerine düşünüyor ve değerlendiriyorum. Şirkin bir boyutunun da yaratılanın bir kısmını sanki Allah'tan başkası yaratmış gibi davranmak olduğunu söylemeye çalışıyorum.

-Yani?

-Yani değerli olan yaratılıştaki tevhidi bütünlüktür zira o bütünlük değerini yaratıcısından almaktadır. Yine meseleyi insan özelinde ele alacak olursak, değerli olan Allah'ın insana yüklediği anlam ve bu anlamı koruyarak yaşamaktır. Ki melekler bu değere saygı duymuş, iblis o değere saygı duymaktan kaçınmış ayrıca "o değeri yok etmek için" mühlet istemiştir. İmtihanın bir yıkıcı elemanı olarak İblisin yıkıcılığını hesaba katmadan yaşamak tevhide zarar verir. Kin, haset, kibir, yaratılan değil yaratan gibi davranıp yeni değerler ihdas etme aymazlığı ile hareket etmek, Allah'ın insanda ve ona verdiği nimetlerde var ettiği değeri yok saymak tevhidin bütünlüğünü yok eder. Yalan, iftira, israf, kamuya ait olanı uhdesine geçirmek, insanlar arasında ayrım yapmak, her biri ayrı birer fonksiyon icra eden canlıları yok etmek, liyakat yerine ön ilikleme ve kafa sallamaya göre görev verme birer değersizleşme ve değersizleştirme işlevidir, tevhidi bütünlüğe zarar veren şirk salgıları olarak görülmelidir. Böyle davrananlardan olmamak ve "bize önem ver, diğerlerini at gitsin" gibi davrananlara da "sizin cürmünüzden beriyim" demek, diyebilmek gerekir. İnsan ve hayat bu tevhidi bütünlük dahilinde bakınca değerini korur. Bu yol parçalanmamış bir imanla anlaşılacak bir yoldur ve yolumuzdur! Adalet bir yönüyle bu değeri korumak ve tevhidi bütünlüğe zarar vermemek olarak anlaşılmalıdır!"

Yazarın Diğer Yazıları