Necip Cengil

Özgür Adamın Sesi

Necip Cengil

İnsan halifedir, muhaliftir, özgürdür, özgündür, merhameti kuşanandır, haksıza suskun kalmayandır, yalanları sığınak görmeyendir, kabalaşmayandır, alay etmeyendir, yağcılık yapmayandır böylece o “adam” olur. Özgür adamın sesi, bütün bu saydıklarımızın sesidir.

Ötelerden koşar gelir; “rabbim Allah’tır dediği için bir insanı öldürecek misiniz, vay size, oysa ne güzel muştularla gelmiş size” der!

Gün olur “varlığım dediğin şeyle şımarma, o senin değil Allah’ın nasip etmesiyle olandır, şımarma çünkü Allah şımaranları sevmez” diye uyarır!

Gün olur, zulmedene çıkışır, zulmünden vazgeç, tevbe edip adamlığın safına dön zira Allah zalimleri sevmez, diye ses verir.

Gün gelir “ ey gerekçe ve endişelerin arkasına gizlenenler neden mustazaf erkekler, kadınlar ve çocuklar için mücadele etmiyorsunuz” diye seslenir.

Tek korkusu Allah’ın kendisinden razı ve hoşnut olmama ihtimalidir ve bu ihtimali gözeterek “Allah onlardan, onlar Allah’tan razı” yolunu beslemeye çalışır.

Bulundukları karanlıklarda, kendilerini korkularından sıyırmak için kafayı sıyıranlar ve durmadan mazlumları bombalayanlar anlamaz “adam olanların” duruşunu… Ve zulümleriyle ortalığı kasıp kavuranların etrafında, ellerini böğürlerinde birleştirip olanı biteni seyredenler de anlamaz “adam olanların” tavrını…

İnsanlık için elem verici olan zaten burada; zulmü durdurabilecek olanlar, elleri böğürlerinde seyrediyor, durdurmak için hiçbir şey yapmadıkları halde, yapar gibi davranıp umudu izleyen bakışlara mil çekiyorlar.

Belli ki çekinceleri var. Korkuyorlar diyemiyorum zira korku hala içinde biraz insan kalanların duygularından ve eğer insan kalabilselerdi güçleri yettiği halde ateş çukurlarında yükselen iniltileri seyretmek yerine müdahale ederlerdi. Çekinceleri onları her geçen gün zulmü uygulayanlarla birlikte suçlu hale getiriyor. Elbette suçlamayı da kabul etmiyor, suçlayanları susturabilmenin yollarını arıyorlar. Söylemeliyim diye düşünüyorum; özgür değiller, çekinceleri buradan kaynaklanıyor. Özgür adamın sesi olamıyorlar.

Çekinceleri var; sermaye gücü, bu gücün beslediği teknolojik canavar, ülkelerinde iktisadi blokajla ümüklerinin sıkılması seçeneği… Çekinceler insanlık izzetine karşı tercih ediliyor.

Çekince ve endişe imkân ve iman bağlantılıdır. İmkân üretmek için vakit oluşturmak yerine boş uğraşlar peşinde koşmak ve imanın kazandıracağı izzeti anlayamamak, çekince ve endişeleri besliyor. Onurlu hürriyetten mahrum bırakabiliyor. Ve meydanda yankılanması gereken özgür adamın sedası gerekçelere, çekincelere, endişelere kurban ediliyor.

Yeryüzünde bağımlı, çekinceli ve endişeli zevatın varlığı umutsuzluk mu doğurmalı? Elbette hayır! Birilerinin sahip çıkamadığı insanlık izzetini yerlerden kaldıracak başkaları mutlaka gelecektir. Çekinceleri, endişeleri, imkanları heba etmenin oluşturduğu girdapta kaybolmayı insanlık izzetine tercih edenlerin varlığı sonsuz değildir.

“Ey iman edenler! Sizden kim dininden, gitmesi gereken yoldan dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim, topluluk getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın dilediğine verdiği bir lütfudur. Allah’ın lütfu geniştir; O, her şeyi bilir.”

Meseleyi itikadi cepheden değerlendirip birilerine isim takmak değildir derdim, bir uyuşma haline, doğru teşhis koyabilmektir amacım. Yeryüzündeki müstevliler, müstekbirler arkasında durdukları zalimleri korumak istiyorlar ve bunu yaparken yeryüzünde ekseriyeti oluşturan ama endişe, çekince, imkânları heba çukuruna batanları, onları bu halleriyle etkisizleştirip kullanıyorlar.

Allah’ın yarattığı özgür insanı kendi içinde köleleştirenler var. Bunu köleleşmek olarak görmüyorlar. Her eleştiriyi kendilerinin kötülüğünü istemek gibi algılamak yerine düşünmeyi, tefekkürü derinleştirseler iyi olur. Allah’ın muradı olan özgür insanı, birlikte yeniden inşa etmenin çabasını vermeliyiz. Biz yenilmez güçler vehmedilen duvarlara tutunup onlardan kopmamayı tercih etmek ve onlar da bizi istedikleri gibi gütsünler diye yaratılmadık. Halife olarak yaratıldık ve halife özgürlüğün sesidir.

Yazarın Diğer Yazıları