
Küresel Oyunda Açılan Sayfalar
Necip Cengil
Yeryüzünü sermaye gücüyle denetim altına almak, kitleleri etkisizleştirmek, tarımı ve sanayi kalemlerini kontrol altında tutmak (bu arada Siyonistler her tarafta nüfus kontrolünü dayatırken, kendi ailelerinde çok çocuklu aileler sistemini sürekli destekliyor), nüfus artışını önleyip var olan nüfusu da denetimli yaşama tabi tutmak kısaca “küresel denetimli yönetim” çok konuşulan bir konu.
Sermaye gücü Siyonist ekiplerin elinde ve başta Amerika ve İngiltere gibi ülkeler olmak üzere, etkin oldukları yaşananlardan anlaşılıyor ancak bu ülkelerin halkı giderek rahatsızlıklarını açığa vuruyorlar.
“Küresel denetimli yönetim” ağının oluşması için bütün inanç ve ideoloji müntesiplerinin dikkatlerinin dağıtılması, düşmanlaştırılmaları, enerjilerinin insanlığa getirisi olmayan çabalara yönlendirilmesi gerekiyordu. Bunu şimdiye kadar, programlarına uygun olarak yönettiler.
Ortada küçümsenemeyecek bir zorba güç var.
Türkiye gibi geçmişi, kıtaları saran yönetim tecrübesi olan ülkeler de bu zorba gücün dayatması altında. Ya bu küresel zorbalığın attığı yemi yutarak, sessiz sedasız atılan adımlara seyirci kalacaklar veya atılan yemi yutmuş gibi yapacaklar. Atılan yemi yutmuş gibi yapmak hem güç biriktirmek hem karşı kartları açmaya vakit kazanmak açısından önemli.
İklim değişikliği gibi adımlar, Gazze’de şahit olunan barbarlık bu küresel denetimli yönetimin açtığı sayfalardan. Gazze’ye Siyonist vahşiliği saldırtarak, karşı mücadeleleri bloke etmek, bu mezalimin tek suçlusunun Filistin topraklarını işgal edenlerden ibaret olduğunu göstermek, dünya genelinde Siyonistlere karşı mücadeleyi önlemek de açılan sayfalardan. Oysa bu vahşet işgal topraklarının dışında yaşayan Siyonistlerce finanse ediliyor. Bu vicdansızlığa karşı “insanlığın vicdanını” harekete geçirmek gerekiyor. Belki yarın bir gün, birileri “insanlığın zulme karşı vicdan hareketini” başlatır, bilemeyiz. Kitlesel protestolar açılan karşı sayfalardan ve bu protestoların nasıl sosyal dalgalanmaları besleyeceğini de şimdiden öngöremeyiz. Mesela İspanya, Avustralya, İskandinav ülkeleri gibi yerlerde yaşanan protestolar sözgelimi Mısır’da nasıl sosyal dalgalanmaları besler şimdiden kestiremeyiz.
Bize gösterilen yol tembel ve münzevi yakarışları dua diye sahiplenmek, dua ediyoruz tembelliğini yaşamak. Dua içinde fiiliyat olan bir tevekkül halidir. Fiiliyatı olmayan tembel ve münzevi yakarışlar “duamsı” olabilir fakat bu hale dua demek, kavrama yapılacak büyük bir haksızlıktır. Küresel denetimli yönetim bize tembel ve münzevi yakarışlar sayfası açmış bulunuyor. Gazze’ye yapılan yardımlar elbette bir fiiliyattır ve değerlidir ancak bu sınırlı fiiliyatı yeterli görmek, vahşi Siyonist katliamlarını önlemez. Bütün zalim ve vahşiler ancak güçten anlar ve bu gücü de “küresel vicdansızlık kartına/sayfasına” karşı “küresel vicdan ve izzet kartını/sayfasını” açarak olur.
Siyonistler sermayeyi kendi iktidarlarının vazgeçilmez silahı/gücü olarak kullanıyor. Bize gelince, para kazanıyoruz ama kişisel zevk, sefa, lüks ve bireysel güç/haz malzemesi olarak kullanıyoruz; değerlendiriyoruz demiyorum zira parayla bir değer beslemiyor veya üretmiyoruz. İstisnalar elbette var fakat genel ve baskın tarafımız farklı… Bize açılan sayfa, kazan, ye, iç, eğlen, öyle ciddi meselelere dalma…
Yeniden bir insanlık uyanışı gerekiyor. İslam Mekke baronlarının körleşmiş vicdanlarından insanlığı kurtarmıştı. Sonra açılan iktidar sayfaları Müslümanların varlık amacını unutturdu hatta halkı camilere hapsedip sömürenler boy gösterdi. Teknoloji, bilim, sanat, paranın yönetimi gibi konularda bir sistem üretilemedi, böyle bir derdi olanlar ötekileştirildi, yeni ufuklara doğru ortak insani fayda ve vicdan beslenemedi.
Gazze yeni bir “Hılful Fudul” için açık duran bir sayfadır. Bu faziletli birliktelik dünyanın her tarafında Siyonistlere yeryüzünü dar edecek bir birliktelik olur. Bu birliktelik için insanlık vicdanı ve öfkesi ne kadar hazırdır bilemiyorum. Fakat kimse açılan Gazze vahşeti sayfasının böyle bir faziletli insanlar birlikteliğini beslemeyeceğini iddia edemez. Parlak sözlerle öfkeleri sönümlemek denemeleri giderek etkisini yitiriyor sırada fiili duayı hayata geçirecek yeni bir Hılful Fudul canlanması var. Ne kadar sürer ne oranda etkili olur bilemem ama bir kere hayata geçirildi mi hiçbir küresel kirli ve vahşet sayfası önünde duramaz.
Umudu diri tutmak gerekir, küresel vahşet küresel ölü halini besleyememeli, insanlık buna müsaade etmemeli.